LABORANTLIK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

LABORANTLIK harflerini içeren 7 harfli 22 kelime bulunuyor. 7 harfli LABORANTLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TORBALI11, ABARTIK10, ABLALIK10, AKROBAT10, BARINAK10, BALTALI10, BAKLALI10, BALALIK10, BATAKLI10, KABARTI10, TABLALI10, TABANLI10, NOKTALI9, ORTALIK9, RANTABL9, TORNALI9, ANLAKLI8, KIRANTA8, KANATLI8, KARALTI8, LOKANTA8, TARAKLI8

ANLAKLI

[sıfat]

  • Zeki

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

KANATLI

[sıfat]

  • Kanadı olan

    Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: eş kanatlı

KARALTI

[isim]

  • Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

    Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

  • Hafif karanlık
  • Leke

LOKANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca locanda)

[isim]

  • Yemek pişirilip satılan yer, aşevi, restoran

    Galata lokantalarının yemekleri üzerine tetkikler yapmaya başlamış. - Ahmet Rasim

[halk ağzında]

  • Aşçı

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

NOKTALI

[sıfat]

  • Nokta konmuş olan, üstünde noktalar olan

    Kırmızı noktalı basma.

Birleşik Kelimeler: noktalı delik, noktalı virgül

ORTALIK

[isim]

  • Bulunulan yer, çevre

    Ortalık karanlık, bizi kimse görmez, merak etme. - Peyami Safa

  • İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer

    Artık benim gündelikle çamaşıra, ortalık temizlemeye gitmemden başka çare kalmadı. - Halide Edip Adıvar

  • Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf

    Ortalıkta güneş olmadığı, hava yine bulutlu olduğu hâlde, tatlı bir aydınlık vardı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Soyut anlamda yaşanan ortam

    Bu neşe ortalığa sirayet etti. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortalığı ... götürmek (veya almak)
  • ortalığı birbirine katmak
  • ortalığı gürültüye (veya patırtıya) vermek
  • ortalığı kırıp geçirmek
  • ortalık ağarmak
  • ortalık düzelmek
  • ortalık kararmak
  • ortalık karışmak
  • ortalık sütliman olmak
  • ortalık yatışmak

Birleşik Kelimeler: ortalık yer

RANTABL (Kelime Kökeni: Fransızca rentable)

[sıfat]

[ekonomi]

  • Gelir getiren, kâr sağlayan, verimli, getirimli

TORNALI

[sıfat]

  • Tornada işlenmiş
  • Tornalanmış parçalarla yapılmış

    Tornalı masa.

ABARTIK

[sıfat]

  • Abartılmış

    Bu sözler, günümüz için eskimiş ve abartık edalı olabilir. - Selim İleri

ABLALIK

[isim]

  • Abla olma durumu

[mecaz]

  • Yakın ve koruyucu davranışta bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ablalık etmek

AKROBAT (Kelime Kökeni: Fransızca acrobate)

[isim]

  • Cambaz

BARINAK

[isim]

  • Barınılacak yer, melce

    Çocuklara yılda bir kez barınakları temizleme sırası gelirdi. - Ayla Kutlu

BALTALI

[sıfat]

  • Baltası olan

[isim]

[tarih]

  • Baltacı