L ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler

L harfleri ile başlayan 6 harfli 90 kelime bulunuyor. Başında L olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "l ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde L olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

LEJYON18, LOJMAN17, LÜZUCİ15, LOPÇUK15, LONGOZ15, LAFZEN15, LEJANT15, LAVABO15, LÜTFEN14, LÖSEMİ14, LOMBOZ14, LAPACI14, LAPÇIN14, LİPSOS13, LOHUSA13, LÜMPEN13, LOKAVT13, LAVMAN13, LEZZET12, LEZYON12, LOBİCİ12, LİZBON12, LÜPTEN12, LEVREK12, LEVENT12, LEŞÇİL12, LEKTÖR12, LAYİHA12, LATİFE12, LİBİDO11, LÜLECİ11, LOŞLUK11, LOSYON11, LANGUR11, LAMACI11, LAHUTİ11, LAHURİ11, LEOPAR11, LEGORN11, LEGATO11, LAZIME11, LİRİZM10, LİPARİ10, LİTYUM10, LİGNİN10, LOMBAR10, LAKTOZ10, LAKACI10, LAHİKA10, LAHANA10, LABROS10, LABADA10, LENGER10, LEHTAR10, LAZLIK10, LAPİNA10, LİBERO9, LONDRA9, LOLOLO9, LEŞKER9, LAMBRİ9, LAKTAZ9, LUANDA9, LERZAN9, LEKECİ9, LİSANS8, LİNYİT8, LİMONİ8, LİKİDE8, LEYLEK8, LEYLAK8, LÜLELİ8, LÜKNET8, LOSTRA8, LAMİSE8, LAEDRİ8, LADİNİ8, LUSAKA8, LİSELİ7, LİSANİ7, LİMAKİ7, LASTİK7, LATEKS7, LATALI7, LAAKAL6, LİNEER6, LANTAN6, LALELİ6, LAKLAK6, LEKELİ6

LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)

[zarf]

[eskimiş]

  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin

LİNEER (Kelime Kökeni: Fransızca linéaire)

[sıfat]

[matematik]

  • Çizgilerle ilgili olan
  • Değişmesi bir doğru ile gösterilebilen

    Lineer bir fonksiyon, birinci dereceden bir fonksiyondur.

LANTAN (Kelime Kökeni: Fransızca lanthane)

[isim]

[kimya]

  • Atom numarası 57, atom ağırlığı 138,9, yoğunluğu 6,1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir element (simgesi La)

LALELİ

[sıfat]

  • Lale bulunan veya yetiştirilen (yer)
  • Üzerinde lale deseni veya motifi bulunan

LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)

[isim]

  • Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses

[mecaz]

  • Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laklak etmek

LEKELİ

[sıfat]

  • Herhangi bir sebeple üzerinde leke oluşmuş, lekesi olan

    Armutların en fenası, en kavruk, en lekeli ve en hamı bile asildir. - Refik Halit Karay

[mecaz]

  • Kötü tanınmış, lekelenmiş

Birleşik Kelimeler: lekeli humma

LİSELİ

[sıfat]

  • Lisede okuyan (öğrenci)

LİSANİ (Kelime Kökeni: Arapça lisānī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Dille ilgili

LİMAKİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Ayakkabıcılıkta kullanılan küçük eğe

LASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)

[isim]

  • Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç

    Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine. - Necati Cumalı

  • Kauçuktan yapılmış ayakkabı
  • Kauçuktan yazı silgisi
  • Taşıtların jantlarına yerleştirilen elastiki tekerlek bandajı

    Şoförle bahçıvan arabanın ön sol lastiğini pompalıyorlar. - Haldun Taner

  • Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit
  • Bir tür esnek örgü
  • Korse
  • Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit

[sıfat]

  • Kauçuktan yapılmış

    Rıza, lastik yakalığı fırlamış, gözleri dönmüş, kan ter içinde içeriye düşer. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lastik gibi

Birleşik Kelimeler: lastik ağacı, lastik tutkalı, kuş lastiği, balon lastik, dış lastik, iç lastik, yedek lastik

LATEKS (Kelime Kökeni: Fransızca latex)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Bazı bitkilerin genellikle süt görünüşünde olan öz suyu

LATALI

[sıfat]

  • Latası olan

LİSANS (Kelime Kökeni: Fransızca licence)

[isim]

  • Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksekokul öğrenimi

    Doktora veya lisanslarını hazırladıkları sırada maişet parasını büro ve otel garsonluğu yapmakla çıkarıyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bu öğrenim sonunda elde edilen ve diploma ile belgelendirilen akademik derece

[hukuk]

  • Bir malı yabancı firma adına üretme izni

[spor]

  • Bir sporcunun resmî yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonunun kendisine verdiği kayıt fişi veya kimlik kartı

[ticaret]

  • Yurda mal sokma veya yurttan mal çıkarma izni

    İthal lisansı. İhraç lisansı.

Birleşik Kelimeler: lisans sözleşmesi, ön lisans, yüksek lisans

LİNYİT (Kelime Kökeni: Fransızca lignite)

[isim]

[jeoloji]

  • Birleşimindeki karbon oranı % 60-70 olan, kahverengi veya siyah kömür

    Ne olur bir biçimine getir / Yak şu linyiti çıtır çıtır - Bedri Rahmi Eyuboğlu

LİMONİ (Kelime Kökeni: Rumca + Arapça -ī)

[isim]

  • Limon rengi

[sıfat]

  • Bu renkte olan

[sıfat]

[mecaz]

  • Biraz bozuk, iyi olmayan (insan ilişkileri), mayhoş

    Bugünlerde aramız limoni.

[sıfat]

[mecaz]

  • Alıngan, beklenmeyen bir zamanda öfkelenen

    Anasını alacak değilim ama bilirim, çok şişman kadınların huyları biraz limoni olur. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: limoni hava