KIŞKIŞLAMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KIŞKIŞLAMAK harflerini içeren 7 harfli 21 kelime bulunuyor. 7 harfli KIŞKIŞLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ALIŞMIŞ16, ŞAŞILMA15, ŞAŞILIK15, IŞILAMA13, KAMIŞLI13, AŞIKLIK12, AŞILMAK12, AKIŞMAK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, KIŞLAMA12, KAKIŞMA12, KAŞIMAK12, MAŞALIK12, ŞAKIMAK12, AKKIŞLA11, IKLAMAK9, KAKILMA9, KAKIMAK9, KAKMALI9, KALKMAK8

KALKMAK

[nesnesiz]

  • Gitmek üzere yerinden ayrılmak

    Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız.

[-den]

  • Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak

    Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[-den]

  • Uyanarak yataktan ayrılmak

    İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım. - Ömer Seyfettin

  • Yukarı doğru yükselmek

    Terazinin bir gözü inince öbürü kalkar.

  • Taşıtlar yola çıkmak

    Tren saat onda kalktı.

[-den]

  • Uçmak, havalanmak

    Uçak pistten kalktı.

  • Yerinden ayrılıp yol almaya başlamak

    Çıkın arabaya, kalkacak şimdi, kalacaksınız buracıkta! - Osman Cemal Kaygılı

[-e]

  • Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak

    At, art ayakları üzerine kalktı.

  • Kabarmak, ayrılmak

    Masanın kaplaması kalktı.

  • Derlenip götürülmek

    Ne zaman kalkacağını, nereye gömüleceğini bilmek, bildirmek mümkün değil. - Memduh Şevket Esendal

  • Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmek

    Hasta bir haftaya kadar kalkar.

  • Varlığı, hayatı son bulmak

    Halifelik kalktı.

[-den]

  • Yok olmak, artık bulunmamak

    Ortalıktan kar kalkınca gelebilirim.

[-e]

  • Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek

    Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı. - Necati Cumalı

  • Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmak

    Yasanın bu maddesi kalktı.

  • Uygulanmaz olmak

    Sıkıyönetim kalktı.

  • Güncelliğini yitirmek

    Bu âdet çoktan kalktı.

[-e]

  • Bir durumdan başka bir duruma geçmek

    Dörtnala kalkmak.

    Tırısa kalkmak.

[-e]

[-den]

  • Başka yere gitmek, taşınmak

    O yıl çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı. - Necati Cumalı

[-e]

  • Ayakta beklemek

    Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkıp kalkıp oturmak

Birleşik Kelimeler: düşe kalka

IKLAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Yük altında güçlükle solumak
  • Ağlarken bunalır ve soluğu kesilir gibi iç çekmek

Birleşik Kelimeler: ıklaya sıklaya

KAKILMA

[isim]

  • Kakılmak işi

KAKIMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek
  • Öfkelenmek, kızmak
  • Darılmak
  • Paylamak

KAKMALI

[sıfat]

  • Üzerinde kakma işi bulunan

    Kabzası altın kakmalı palası elinden düşmüştü. - Feridun Fazıl Tülbentçi

AKKIŞLA

[isim]

  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

ÂŞIKLIK

[isim]

  • Âşık olanın durumu

AŞILMAK

[nesnesiz]

  • Aşma işine konu olmak

AKIŞMAK

[nesnesiz]

  • Karşılıklı akmak

[mecaz]

  • Her yönden gelip gitmek

    Sessiz, hayatın durgun akıştığı bir arka sokak. - Selim İleri

ALMAŞIK

[sıfat]

  • İki veya daha çok şeyin sıralanmasında karşılıklı değil, aralıklı olarak sağda ve solda yerleşmiş olan
  • Almaşlı olarak işleyen, mütenavip, alternatif

Birleşik Kelimeler: almaşık yapraklar

ALIŞMAK

[-e]

  • Bir işi tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek

    Muhtaç değiliz ama ben çalışmaya alıştım. - Etem İzzet Benice

  • Yadırgamaz duruma gelmek

    Dar ve alıştığımız çerçeve içinden çıkmak bizi şaşırtacağı için onu istemeyiz. - Asaf Halet Çelebi

  • Uyar duruma gelmek, intibak etmek

    Bu mesleğe alışmış gibi görünüyor. - Nezihe Araz

  • Sürekli ister olmak, bağımlılık kazanmak

    Tütüne alışmak. İlaca alıştı.

  • Bağlanmak, ısınmak

    Birdenbire ona alıştığını hissediyor ve bu işe ayrıca şaşıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Evcilleşmek, ehlîleşmek

[nesnesiz]

  • Tutuşmak, yanmaya başlamak

KIŞLAMA

[isim]

  • Kışlamak işi

KAKIŞMA

[isim]

  • Kakışmak işi

    Bir itişme, bir kakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: ses kakışması

KAŞIMAK

[-i]

  • Vücudun herhangi bir yerindeki kaşıntıyı gidermek için tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak

[mecaz]

  • Araştırmak, incelemek

[mecaz]

  • Sinirlendirecek söz söylemek

    Bir saat sonra ayrılmak zorundaydık, bu nedenle birbirimizi kaşımamaya çok özen gösteriyorduk. - Ayşe Kulin

[mecaz]

  • Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek

MAŞALIK

[isim]

  • Başkasının pek de hoş olmayan, sakıncalı isteklerine, amaçlarına alet olma durumu

[sıfat]

  • Aşırı hırçınlık, yaramazlık yüzünden dayak yemeye aday (çocuk)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maşalık etmek