KIŞKIRTMACI Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KIŞKIRTMACI harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli KIŞKIRTMACI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kışkırtmacı ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kışkırtmacı olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ACIKIŞ14, ACITIŞ14, ŞIRACI14, IŞITIM13, ATIMCI12, ACIMIK12, AKIMCI12, IŞIMAK12, IŞITMA12, KIRICI12, CIRMIK12, ARITIŞ11, AŞIRTI11, AKITIŞ11, MAŞRIK11, RAKICI11, IRKTAŞ10, KARŞIT10, ARITIM9, KIRKIM9, TIRMIK9, KIRMAK8, KIRKMA8, KARMIK8, TIKMAK8

KIRMAK

[-i]

  • Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak

    Taşları kırmak. Bardağı kırmak.

  • İri parçalara ayırmak

[nesnesiz]

  • Belirli bir biçimde katlamak

    Forma kırmak.

  • Öldürmek, yok olmasına neden olmak

    Bu yıl soğuk, hayvanları kırdı.

  • Bir şeyin fiyatını azaltmak, indirmek

    Firma verdiği teklif fiyatını son dakikada bir yüzde yirmi daha kırıyordu. - Haldun Taner

  • Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak
  • Vücut kemiklerinden birini parçalamak

    Ayol, yapma, gel, düşüp bir yerini kıracaksın! - Osman Cemal Kaygılı

  • Tahılı iri ve kaba öğütmek

[-e]

  • Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek

    Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek

[mecaz]

  • Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek

    Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Yok etmek

    Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek

[mecaz]

  • Gücünü, etkisini azaltmak

    Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek

[argo]

  • Kaçmak, uzaklaşmak

[nesnesiz]

[ticaret]

  • Değerinden düşük fiyata almak

    Bono kırmak. Çek kırmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
  • kırıp dökmek
  • kırıp geçirmek
  • kırıp sarmak

Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran

KIRKMA

[isim]

  • Kırkmak işi
  • Ucu kesilip alnın üstüne bırakılan saç

KARMIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Çay ağzında yapılan balıkçı büğeti
  • Mersin balıklarının üremek için denizden nehirlere geçişleri sırasında avlanmalarında kullanılan ve nehir ağızlarına kurulan çok iğneli bir olta takımı

TIKMAK

[-e]

[-i]

  • İterek, zorla, aceleyle sokmak

    Her birinin ağzına avucundaki et parçasını tıktı. - Falih Rıfkı Atay

[teklifsiz konuşmada]

  • Sokmak

    Hesap kitap, müfettiş derken Aslan'ı kafese tıkmışlar. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: tıka basa

ARITIM

[isim]

  • Petrol, yağ vb. maddeleri arıtma işi, rafinaj

Birleşik Kelimeler: arıtımevi

KIRKIM

[isim]

  • Davarların kırkılması işi
  • Davarların kırkıldıkları mevsim

Birleşik Kelimeler: geyikler kırkımında

TIRMIK

[isim]

  • Tırnak beresi

    Yüzünde tırmıklar vardı. - Peyami Safa

  • Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç

Birleşik Kelimeler: kıyı tırmığı

IRKTAŞ

[isim]

  • Aynı ırktan olanlardan her biri

KARŞIT

[sıfat]

  • Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast

Birleşik Kelimeler: karşıt anlamlı, karşıt duygu, alt karşıt

ARITIŞ

[isim]

  • Arıtma işi

AŞIRTI

[isim]

[hukuk]

  • Aşırma

AKITIŞ

[isim]

  • Akıtma işi

MAŞRIK (Kelime Kökeni: Arapça maşriḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Doğu

    Mağripten maşrıka dünyanın ucu / Sarraf olan bilir altını, tuncu - Pir Sultan Abdal

RAKICI

[isim]

  • Rakı yapan veya satan kimse
  • Rakı içen kimse

ATIMCI

[isim]

  • Hallaç