KIYASIMUKASSEM Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KIYASIMUKASSEM harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli KIYASIMUKASSEM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KIYMIK11,
KAKIMA
- Kakımak işi
KASMAK
- Kasları gergin duruma getirmek
- Kısaltmak
- Daraltmak
- Bölmek, ayırmak
- Baskısı altında tutmak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kasıp kavurmak
Birleşik Kelimeler: kasım kasım
KISMAK
-
Sesi azaltmak, alçaltmak
Radyoyu biraz kısar mısın?
-
Gözü biraz kapamak
Adam göz kapaklarını kısarak bir hesapladı. - Necati Cumalı
-
Ezmek, büzmek, daraltmak
Omuzlarını kısar, ellerini cebinden çıkarır, atar ağzından sigarasını. - Sait Faik Abasıyanık
- Lamba ışığını azaltmak
-
Sıkıştırmak
Birden susan köpek kuyruğunu bacaklarının arasına kıstı. - Ömer Seyfettin
-
Masraf, harcama vb.ni azaltmak
Kes üç kuruş ekmekten / Beş kuruş etten kıs - Behçet Necatigil
- Verilen hak ve özgürlüklerin sınırını daraltmak
- Pintilik etmek
KUSMAK
- Midenin içindekini basınçla ağızdan dışarı atmak, çıkarmak, kayyetmek, istifra etmek
-
Reddetmek
İhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı. - Tarık Buğra
-
Boyanan ve temizlenen şeyler yeniden ortaya çıkmak
Kumaş lekeyi kustu. Helva yağını kusmuş.
- İçinde birikmiş kinini, öfkesini söyleyerek açığa vurmak
KAYMAK
- Sütün veya yoğurdun yüzünde zar durumunda toplanan, açık sarı renkli, koyu yağlı katman, krema
- Sütü yayvan kaplar içinde ve hafif ateşte tutarak elde edilen koyu, yağlı öz
- Yağmur ve selden sonra toprağın üzerinde kalan özlü tabaka
- Bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaymağını almak (veya yemek)
- kaymağı seven mandayı yanında taşır
- kaymak bağlamak (veya tutmak)
- kaymak gibi
Birleşik Kelimeler: kaymakaltı, kaymak kâğıdı, kaymak tabakası, kaymak takımı, kaymak taşı, Afyon kaymağı, kireç kaymağı, nişadır kaymağı
-
Düz, ıslak, donmuş veya kaygan bir yüzey üzerinde sürtünerek kolayca yer değiştirmek
Sol tekerlekler küçük bir hendeğin içine kaydı. - Osman Cemal Kaygılı
- Kaygan bir yüzey üzerinde birdenbire dengesini yitirmek
- Durum değiştirmek
-
Anlamı değişmek
Bazen kelimeler başka anlamlara kayar.
- Kurtulmak
- Yağışların etkisiyle toprağın alt tabakasının gevşemesi sonucu üst tabaka oynamak
- Görüş, düşünce veya tutumunu değiştirmek
- Cinsel ilişkide bulunmak
Birleşik Kelimeler: kaykaç, kaykay, sinekkaydı
SIKMAK
-
Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak
Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor. - Ömer Seyfettin
-
Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak
Limon sıkmak. Üzüm sıkmak.
-
Dar gelmek
Belimi sıktı kemer - Halk türküsü
-
Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek
Yangına su sıkmak.
-
Silahla ateş etmek
Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak
Çocuğu çok sıkıyorlar.
-
Sıkıntı vermek
İhtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım. - Ömer Seyfettin
- Yalan söylemek
Ata Sözleri ve Deyimler
- sıkıp suyunu çıkarmak
YAKMAK
- Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek
-
Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak
Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı. - Falih Rıfkı Atay
-
Ateşle yok etmek
Çöpleri yakmak.
-
Işık vermesini sağlamak
Mavi ışıklı ispirto lambalarını yakarlar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Isı etkisiyle zarar vermek
Eteği ütülerken yaktı.
-
Keskin, sert ve ısırıcı bir duyum vermek
Biber ağzı yakar.
-
Yanıyormuş gibi bir etki yapmak
Hekime daima şarabın midelerini yaktığından bahsederler. - Falih Rıfkı Atay
-
Kurutmak, zarar vermek
Fırtına ekinleri yakmıştı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Çok sıcak olmak
Bugün güneş yakıyor.
-
Karartmak
Güneşte vücudunu yaktı.
-
Çok üşütmek
Soğuk rüzgâr insanın yüzünü yakıyor.
- Tedavi etmek amacıyla doku, damar vb. dağlamak
- Silahla vurmak
-
Yıkıma, zarara yol açmak, büyük bir zarara uğratmak, mahvetmek
Gözü mavi, boyu kısa, kendi muhacir olmasın. Ne olursa olsun makbulüm. Aman bu üçüne dikkat et. Beni yakma. - Ömer Seyfettin
- Güçlü sevgi uyandırmak
-
Zamanında kullanılmadığından hükmünü yitirmek
Biletini ve tatilini yaktı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yakıp yıkmak
Birleşik Kelimeler: yakan top, yakar top
- Türkü, ağıt vb. düzenlemek, bestelemek
AYIKMA
- Ayıkmak işi
AYAKSI
- Ayağı andıran, ayağa benzeyen, ayak gibi
KIYMAK
-
Çok ince ve küçük parçalar biçiminde doğramak
Eti kıymak.
-
Acımadan vermek, esirgememek, feda etmek
Beş altı kuruşa daha kıyarak sağlamca bir ip tedarik etti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Acımayıp öldürmek
Zavallıya nasıl kıydılar?
-
Acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
Ne yapayım, ben de ekmek istiyorum, hayatımı kazanıyorum, bana kıymayın. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: kurtkıyan
KISMIK
- Cimri
KUYMAK
- Mısır unu, tereyağı, peynir ve su ile yapılan bir yemek
KIMKIM
- Ağır ağır konuşan (kimse)
- Her işinde ağır davranan (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- kımkım etmek
MASUME (Kelime Kökeni: Arapça maʿṣūme)
-
Suçsuz, günahsız (kadın)
O masumeyi yataklarda inletmek senin şanına yakışır mı? - Reşat Nuri Güntekin
- Temiz, saf (kadın)
SUSMAK
-
Konuşmasını kesmek
Son mısraları acele okuyarak susmuştu. - Halit Fahri Ozansoy
-
Konuşmaktan kaçınmak
Onlar da bu hazırlop klişeleri kullanmak fırsatını buluncaya kadar susacaklardır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Ses veya gürültüyü kesmek, ses ve gürültü yapmamak
-
Etkisini göstermemek, tepki göstermemek
Adaletin sustuğu yerde haksızlık başlar.
Birleşik Kelimeler: sus payı, suspus