KIYAKLAŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KIYAKLAŞMAK harflerini içeren 7 harfli 36 kelime bulunuyor. 7 harfli KIYAKLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YAKIŞMA14, KAYŞAMA13, ŞAKAYIK13, YAŞAMAK13, AŞAMALI12, AŞILAMA12, AŞILMAK12, AKIŞMAK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, KIŞLAMA12, KAKIŞMA12, KAŞIMAK12, MAŞALIK12, ŞAKIMAK12, AYILMAK11, AYIKMAK11, AKKIŞLA11, AKLAŞMA11, KAŞLAMA11, MAYALIK11, ŞAKLAMA11, YIKAMAK11, YAMALIK11, YAKILMA11, AYLAMAK10, AYAKLIK10, KAYALIK10, YAKALIK10, YALAMAK10, IKLAMAK9, KAKILMA9, KAKIMAK9, KAKMALI9, AKLAMAK8, KALKMAK8

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

KALKMAK

[nesnesiz]

  • Gitmek üzere yerinden ayrılmak

    Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız.

[-den]

  • Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak

    Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[-den]

  • Uyanarak yataktan ayrılmak

    İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım. - Ömer Seyfettin

  • Yukarı doğru yükselmek

    Terazinin bir gözü inince öbürü kalkar.

  • Taşıtlar yola çıkmak

    Tren saat onda kalktı.

[-den]

  • Uçmak, havalanmak

    Uçak pistten kalktı.

  • Yerinden ayrılıp yol almaya başlamak

    Çıkın arabaya, kalkacak şimdi, kalacaksınız buracıkta! - Osman Cemal Kaygılı

[-e]

  • Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak

    At, art ayakları üzerine kalktı.

  • Kabarmak, ayrılmak

    Masanın kaplaması kalktı.

  • Derlenip götürülmek

    Ne zaman kalkacağını, nereye gömüleceğini bilmek, bildirmek mümkün değil. - Memduh Şevket Esendal

  • Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmek

    Hasta bir haftaya kadar kalkar.

  • Varlığı, hayatı son bulmak

    Halifelik kalktı.

[-den]

  • Yok olmak, artık bulunmamak

    Ortalıktan kar kalkınca gelebilirim.

[-e]

  • Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek

    Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı. - Necati Cumalı

  • Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmak

    Yasanın bu maddesi kalktı.

  • Uygulanmaz olmak

    Sıkıyönetim kalktı.

  • Güncelliğini yitirmek

    Bu âdet çoktan kalktı.

[-e]

  • Bir durumdan başka bir duruma geçmek

    Dörtnala kalkmak.

    Tırısa kalkmak.

[-e]

[-den]

  • Başka yere gitmek, taşınmak

    O yıl çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı. - Necati Cumalı

[-e]

  • Ayakta beklemek

    Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkıp kalkıp oturmak

Birleşik Kelimeler: düşe kalka

IKLAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Yük altında güçlükle solumak
  • Ağlarken bunalır ve soluğu kesilir gibi iç çekmek

Birleşik Kelimeler: ıklaya sıklaya

KAKILMA

[isim]

  • Kakılmak işi

KAKIMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek
  • Öfkelenmek, kızmak
  • Darılmak
  • Paylamak

KAKMALI

[sıfat]

  • Üzerinde kakma işi bulunan

    Kabzası altın kakmalı palası elinden düşmüştü. - Feridun Fazıl Tülbentçi

AYLAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Beklemek

[nesnesiz]

  • Sürmek, devam etmek

[-de]

  • Ayı dolduran bir süre geçirmek, aylarca kalmak

AYAKLIK

[isim]

  • Bir makinede, bir araçta ayak yardımıyla dönmeyi veya hareketi sağlayan düzen, pedal
  • Ayak basacak yer
  • Ayakçak
  • Kaide

[denizcilik]

  • Küçük teknelerde kürekçinin oturduğu yeri destekleyen, kaplamaların iç tarafına çakılan kiriş

KAYALIK

[isim]

  • Kayası çok olan yer

    Irmak aşağıda bir yandan kayalığın üzerine şarıl şarıl boşanıyor. - Etem İzzet Benice

YAKALIK

[isim]

  • Yaka yapılmaya uygun olan şey
  • İlköğretim öğrencilerinin önlüklerinin üzerine taktıkları yaka
  • Erkek gömleklerinin üzerine takılan eğreti yaka

    Karıları incik boncuk içinde, erkekler ekseri yakalık bile alıp takmıyorlar. - Halide Edip Adıvar

YALAMAK

[-i]

  • Bir şeyin üzerinden dilini sürüp geçirmek
  • Dilini gezdirerek bir şeyin üzerindekini almak

    Kara üzüm tıkınıyor ya, parmak uçlarına bulaşan görünmez balını teker teker yalıyor. - Attila İlhan

[mecaz]

  • Sıyırarak, dokunarak geçmek

    Bir güneş parçası binanın yüzünü yalayarak açık kapılardan içeri giriyor. - Refik Halit Karay

[denizcilik]

  • Dalgalar geminin içine girmeyip yalnız bordasını sıyırarak geçmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalayıp geçmek
  • yalayıp yutmak

Birleşik Kelimeler: kediyaladı

AYILMAK

[nesnesiz]

  • Sarhoşluk, baygınlık vb. bir durumdan kurtulmak, kendine gelmek

[mecaz]

  • Aklı başına gelip gerçeği görmek

    Ayıldı ve Avrupa haşmetinin tesirini silkeledi üzerinden. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayılıp bayılmak

AYIKMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Ayılmak, kendine gelmek, uyanmak, aklı başına gelmek

AKKIŞLA

[isim]

  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

AKLAŞMA

[isim]

  • Aklaşmak durumu