Kıy ile Başlayan Kelimeler
KIY ile başlayan 75 kelime bulunuyor. Başında KIY olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İçinde kıy olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
KIYMETLEŞTİRMEK23,
14 Harfli Kelimeler
KIYMETİHARBİYE26, KIYASIMUKASSEM24, KIYMETLEŞTİRME22, KIYMETLENDİRME21
13 Harfli Kelimeler
KIYAFETSİZLİK26
12 Harfli Kelimeler
KIYMETLEŞMEK20, KIYMETSİZLİK20, KIYMETLENMEK17
11 Harfli Kelimeler
KIYAFETNAME21, KIYMETLEŞME19, KIYAKLAŞMAK18, KIYTIRIKLIK17, KIYASLANMAK16, KIYMETLENME16, KIYMETLİLİK15
10 Harfli Kelimeler
KIYAFETSİZ23, KIYAKÇILIK18, KIYAKLAŞMA17, KIYASLAMAK15, KIYASLANMA15
9 Harfli Kelimeler
KIYMIKSIZ19, KIYAFETLİ18, KIYGINLIK18, KIYICILIK18, KIYMETSİZ17, KIYDIRMAK16, KIYASLAMA14, KIYILAMAK14, KIYMETTAR13
8 Harfli Kelimeler
KIYMASIZ17, KIYIŞMAK16,
7 Harfli Kelimeler
KIYAFET16, KIYIDAŞ16, KIYIŞMA15, KIYAKÇI14, KIYIMLI13, KIYILIK12, KIYILMA12, KIYINMA12, KIYMALI12, KIYINTI12, KIYAMET11, KIYASEN11
6 Harfli Kelimeler
KIYGIN14, KIYICI14, KIYACI13, KIYMIK11, KIYASİ10, KIYMET10, KIYMAK10
5 Harfli Kelimeler
KIYGI13, KIYIŞ12, KIYIM10, KIYYE10, KIYIN9, KIYMA9, KIYIK9, KIYAS9, KIYAM9,
4 Harfli Kelimeler
KIYI8, KIYA7
KIYA
- Adam öldürme suçu, cinayet
KIYAK
-
Benzerlerinden üstün olan, çok güzel, mükemmel
Kıyak bir koşu atı. Kıyak bir söz.
- Hoşgörü, ayrıcalık tanıma
- Güzel, biçimli, yakışıklı, düzgün giyimli
-
Kıyıcı, zalim, gaddar
Hırsızların en kıyağı, kaçakçıların en gözü karası hep burada. - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıyak geçmek (veya çekmek veya yapmak)
- kıyak kaçmak
Birleşik Kelimeler: kafası kıyak
KIYI
-
Kara ile suyun birleştiği yer
Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kenar, periferi
Dere kıyısına sağlamca oturup çıplak ayaklarını suya daldırmış. - Erendiz Atasü
-
Sahil
Kıyılardan gelen rüzgârlar, denizin küçücük dalgacıklarıyla oynaşıyorlar. - Esat Mahmut Karakurt
- Issız, tenha yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıyıya atmak
- kıyıya çıkmak
- kıyıya vurmak
Birleşik Kelimeler: kıyı balıkçılığı, kıyı bankacılığı, kıyı bucak, kıyı dili, kıyı seyri, kıyı tırmığı, kıyıda bucakta, kıyıda köşede
KIYIN
- Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, zulüm
Birleşik Kelimeler: kıyın kıyın
KIYMA
- Kıymak işi
- Çekilmiş et
- Küçük kuşbaşı etlerden kavrularak yapılmış kışlık kavurma
Birleşik Kelimeler: türkkıyması
KIYIK
- İğne, kalın yorgan iğnesi
- Çuvaldız
KIYAS (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyās)
- Bir tutma, denk sayma
- Karşılaştırma, oranlama, mukayese
-
Örnekseme
Birçok kelime türü kıyasla yapılmıştır.
- Tasım
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıyas etmek (veya eylemek)
- kıyas kabul etmez
Birleşik Kelimeler: kıyasa muhalefet, kıyasımukassem
KIYAM (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyām)
- İslam inancına göre, ölümden sonra yeniden dirilip ayağa kalkma
- Namazda ayakta durma
- Ayağa kalkma, ayakta durma
- Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme
-
Ayaklanma, başkaldırma, karşı gelme
Planlı ihtilalin, planlı kurtuluş, kıyam ve savaşının ilk basamağı buydu. - Etem İzzet Benice
KIYASİ (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyāsī)
- Uygulama ve benzetme ile elde edilen
- Kurala göre yapılmış, kurallı
KIYMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳiymet)
-
Değer
Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum. - Ruşen Eşref Ünaydın
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıymete binmek
- kıymetini bilmek
- kıymet vermek
Birleşik Kelimeler: kıymetiharbiye, nakdî kıymet, menkul kıymetler
KIYMAK
-
Çok ince ve küçük parçalar biçiminde doğramak
Eti kıymak.
-
Acımadan vermek, esirgememek, feda etmek
Beş altı kuruşa daha kıyarak sağlamca bir ip tedarik etti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Acımayıp öldürmek
Zavallıya nasıl kıydılar?
-
Acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek
Ne yapayım, ben de ekmek istiyorum, hayatımı kazanıyorum, bana kıymayın. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: kurtkıyan
KIYIM
- Kıyma işi
-
Kıyılma biçimi
Bu tütünün kıyımı iri.
- Görev yönünden kötü bir duruma sokma, haksızlığa uğratma
Birleşik Kelimeler: iri kıyım, kıyım kıyım
KIYYE (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyye)
- Okka
KIYAMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyāmet)
- Tek tanrılı dinlerin inanışına göre dünyanın sonu ve bütün ölülerin dirilerek mahşerde toplanacağı zaman, hesap günü, kıyamet günü, mahşer günü
-
Gürültülü karışıklık, gürültü patırtı
Bağırma, çağırma, kıyamet, polisler Mustafa'yı çalyaka götürürler. - Peyami Safa
- Büyük felaket, afet
Ata Sözleri ve Deyimler
- kıyamete kadar
- kıyamete kalmak
- kıyamet gibi (veya kadar)
- kıyamet kopmak
- kıyametler koparmak
- kıyamet mi kopar?
Birleşik Kelimeler: kıyamet alameti, kıyamet günü, kış kıyamet, kızıl kıyamet, kızılca kıyamet
KIYASEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳiyāsen)
- Kıyas edilerek, kıyas yoluyla
-
Karşılaştırarak, oranlayarak
Yaşı yetmişi bulmuştu, hâlâ dinç ve sağlıklı sayılırdı akranlarına kıyasen. - Osman Aysu
- Benzeterek