KIVIRCIK ile Oluşan Kelimeler (KIVIRCIK Kelime Türetme)
KIVIRCIK harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. KIVIRCIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kıvırcık kelimesinin anlamı nedir? Kıvırcık ile başlayan kelimeler. İçinde kıvırcık olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
KIVIRCIK20
7 Harfli Kelimeler
KIRKICI13
6 Harfli Kelimeler
KIVRIK14, KIRICI12
5 Harfli Kelimeler
VICIK16, CIVIK16, KIRCI10, KIRIK7, KIRKI7
4 Harfli Kelimeler
KIRK5
3 Harfli Kelimeler
CIK7, IRK4, KIR4
2 Harfli Kelimeler
IR3
IR
- İridyum elementinin simgesi
- 343 yır
IRK (Kelime Kökeni: Arapça ʿirḳ)
-
Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu
Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır. - Salâh Birsel
-
Soy
Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı. - Refik Halit Karay
- Bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm
Birleşik Kelimeler: ırk ayrımı, ırk bilimi, ırk birliği, alt ırk, beyaz ırk, sarı ırk, siyah ırk
KIR
-
Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk
Gözlerinden, kırları artan sakalına bir iki damla yaş düştü. - Falih Rıfkı Atay
-
Bu renkte olan
Kır sakal. Kır at.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan
Birleşik Kelimeler: gök kır, koyu kır, bakla kırı, demir kırı, sıçan kırı, süt kırı, turna kırı
-
Şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer, dağ bayır
Araba tenha, düz yolda tıkır tıkır gidiyor, ara sıra kır kokuları getiren hafif bir rüzgâr esiyordu. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: kır bekçisi, kır çiçeği, kır eğlencesi, kır gerillası, kır gülü, kır kahvesi, kır serdarı
KIRK
- Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 40 ve XL rakamlarının adı
- Dört kere on, otuz dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırk basmak
- kırk bir (buçuk) kere maşallah!
- kırk dereden su getirmek
- kırk evin kedisi
- kırk gün günahkâr, bir gün tövbekâr
- kırk gün taban eti, bir gün av eti
- kırkı (veya kırkları) karışmak
- kırkı çıkmak
- kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak
- kırkından sonra azanı teneşir paklar
- kırkından sonra azmak
- kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar
- kırkından sonra saz çalmak
- kırk kapının ipini çekmek
- kırk tarakta bezi olmak
- kırk yıl kıran olmuş, eceli gelen ölmüş
Birleşik Kelimeler: kırkambar, kırkayak, kırk basması, kırkbayır, kırkbeşlik, kırkbudak, kırkgeçit, kırk hamamı, kırkikilik, kırkikindi, kırk kere, kırkmerak, kırkmerdiven, kırk para, kırkyama, kırkyıl
KIRIK
-
Kırılmış olan
Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu
-
Tam nota göre düşük olan (not)
Üç dersten kırığı var. Kırık not.
-
Saf renkten hafif uzaklaşmış
Kırık beyaz.
-
Kırılmış bir şeyden ayrılan parça
Cam kırığı.
-
Kemiğin bir etki ile kırılması
Kolunda kırık yok ama çıkık var.
-
Bir şeyin kırılan yeri
Bunun kırığı neresinde?
-
Kırıntı
Ekmek kırığı.
-
Melez
Kırık tazı.
- Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul
-
Gücenmiş, üzgün
Eşlerde, çocuklarda o üzgün, kırık bakış. - Behçet Necatigil
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırığı olmak
- kırık plak gibi
Birleşik Kelimeler: kırık çizgi, kırık dökük, kırık hava, ırzı kırık, ipi kırık, kalbi kırık, kıçı kırık
- Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırığı olmak
Birleşik Kelimeler: kırık dölü
- Fay
KIRKI
- Kırkma işi
- Davarların yün veya kıllarını kırkmaya yarayan makasa benzer araç
CIK
- "Yok, olmaz" anlamında kullanılan bir söz
KIRCI
- Dolu
- Ufak ve sert taneli kar
Birleşik Kelimeler: kırcı mantı
KIRICI
- Kırma işini yapan
-
Kaba, sert, çevresindekileri inciten (davranış, söz vb.)
Kırıcı bir davranış.
-
Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyen, engelleyen
Grev kırıcı.
-
Kırınım oluşturan
Kırıcı ortam.
- Senet, tahvil, bono ve süresi gelmemiş alacaklarla ilgili alışveriş veya işlem yapan kimse veya kuruluş
Birleşik Kelimeler: bobin kırıcı, grev kırıcı
KIRKICI
- Davarların yün veya kıllarını kırkan kimse, kırkımcı
KIVRIK
-
Eğrilip bükülmüş, yuvarlak bir biçim verilmiş
Sarı, uçları az kıvrık bıyıkları vardı. - Yusuf Ziya Ortaç
VICIK
- Sulanarak kıvamı gevşemiş, yumuşamış
Birleşik Kelimeler: vıcık vıcık
CIVIK
-
Fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmış, cılk
Cıvık hamur.
Cıvık çamur.
- Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse)
Birleşik Kelimeler: cıvık mantarlar
KIVIRCIK
-
Küçük küçük kıvrımları olan
Amcam ise kıvırcık saçlı, biraz daha uzun, sağlam ve kalınca yapılı, yüz çizgileri çok güzel bir gençti. - Ayla Kutlu
- Kıvırcık marul
- Genellikle Trakya ve Marmara'da yetiştirilen, beyaz tüylü, ince kuyruklu bir tür koyun, kıvırcık koyun
Birleşik Kelimeler: kıvırcık koyun, kıvırcık marul