KIVILCIMSIZ ile Oluşan Kelimeler (KIVILCIMSIZ Kelime Türetme)

KIVILCIMSIZ harflerinden oluşan 33 kelime bulunuyor. KIVILCIMSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kıvılcımsız kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

KIVILCIMSIZ29

9 Harfli Kelimeler

KIZILIMSI18

8 Harfli Kelimeler

KIVILCIM21

6 Harfli Kelimeler

SIZICI16, SIZILI13, SIKICI13, KILSIZ12

5 Harfli Kelimeler

VICIK16, CIVIK16, SIVIK14, CIZIK13, CILIZ13, KIMIZ11, KIZIL10, KISIM9, SIKIM9, ISLIK8, KIMIL8

4 Harfli Kelimeler

SIVI13, SIZI10, CILK8, ILIM7, ISIL7, SIKI7, ILIK6

3 Harfli Kelimeler

VIZ13, CIZ10, CIS8, KIZ7, CIK7, ISI6, SIK5, KIL4

KIL

[isim]

  • Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
  • Keçi tüyü

[sıfat]

  • Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan

    Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek - Halk türküsü

[sıfat]

[argo]

  • Huysuz, geçimsiz (kimse)

[bitki bilimi]

  • Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıl (kadar) kalmak
  • kıl gibi
  • kılı kıpırdamamak
  • kılı kırk yarmak
  • kılına dokunmamak
  • kılına halel gelmemek
  • kılını (bile) kıpırdatmamak (veya oynatmamak)
  • kıl kapmak
  • kıl olmak

Birleşik Kelimeler: kıl burun, kıl çadır, kıl dönmesi, kılkapan, kıl keçisi, kılkıran, kıl kurt, kılkuyruk, kıl kuyruk, kıl otu, kıl payı, kıl testere, kıl yumağı, kılı kılına, emici kıllar

SIK

[sıfat]

  • Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı

    Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.

  • Çok bulunan, çok rastlanan

[zarf]

  • Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla

[zarf]

  • Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak

    Çiçekleri çok sık diktik.

Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık

ILIK

[sıfat]

  • Soğukla sıcak arası, ne soğuk ne sıcak

    Galip ıssız bir gece içinde, ılık bir bahçede, bir havuz kenarında yanan bir meşaledir. - Asaf Halet Çelebi

ISI

[isim]

[fizik]

  • Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji

    Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.

  • Fiziksel bir olaya dayalı, belirli bir ölçü üzerine kurulmuş olan sıcaklık ve soğukluk derecesi

Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı

ILIM

[isim]

  • İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal

[gök bilimi]

  • Gün tün eşitliği

Birleşik Kelimeler: ılım ılım

ISIL

[sıfat]

[fizik]

  • Isı ile, sıcaklıkla ilgili, termik

Birleşik Kelimeler: ısıl işlem

SIKI

[sıfat]

  • Dar

    Sıkı bir kemer.

  • İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan

    Sıkı bir denk.

  • Zorlu, güçlü ve etkili

    En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, bugün diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir. - Burhan Felek

  • Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan

    Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı
  • Yoğun

    Samsun'a geldiğimi ve kendisiyle daha sıkı temasta bulunmak istediğimi bildirdim. - Atatürk

  • Cimri

[zarf]

  • Sıkıca, iyice

    Sıkı giyinmek.

[isim]

  • Disiplin

[isim]

  • Zorlayıcı durum

    Sıkıya gelmemek. Sıkıyı görünce kaçtı.

[isim]

  • Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kâğıt parçaları vb. şeylerin tümü

    İlk sıkıyı babam attı. - Samim Kocagöz

  • Güçlü ve çabuk, hızlı

    Karabalçıklı çiftliği, kasabadan sıkı yürüyüşle bir saat çeker. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıkı basmak
  • sıkıdan geçirmek
  • sıkı durmak
  • sıkı tutmak
  • sıkıya almak
  • sıkıya gelmek
  • sıkıysa

Birleşik Kelimeler: sıkı ağızlı, sıkı denetim, sıkı doku, sıkı düzen, sıkı fıkı, sıkı sıkı, sıkıyönetim, ağzı sıkı, eli sıkı, kurusıkı

KIZ

[isim]

  • Dişi çocuk

    Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler. - Halikarnas Balıkçısı

  • Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı

    Karo kızı.

[ünlem]

  • Dişi cinsten birine daha yaşlı biri tarafından kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kız almak
  • kız beşikte (veya kundakta), çeyiz sandıkta
  • kız gibi
  • kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçar (veya varır) ya zurnacıya
  • kızı kısrağı
  • kızım sana söylüyorum (veya dedim) gelinim sen anla (veya işit)
  • kızını (veya evladını) dövmeyen dizini döver
  • kız istemek
  • kız kaçırmak
  • kız vermek

Birleşik Kelimeler: kız başına, kız böceği, kızevi, kızkalbi, kız kardeş, kız kızan, kız kilimi, kız kurusu, kız kuşu, kızmemesi, kızoğlan, kız tavlası, kızlar ağası, kızlı erkekli, besleme kız, gelinlik kız, karı kız milleti, kiralık kız, naylon kız, üvey kız, Yedikızkardeş, dayı kızı, denizkızı, deniz kızı, elkızı, emmi kızı, hala kızı, kapak kızı, maça kızı, sokak kızı, analıkızlı

CIK

[ünlem]

[halk ağzında]

  • "Yok, olmaz" anlamında kullanılan bir söz

ISLIK

[isim]

  • Dudakların büzülerek veya parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses

    Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Bir şeyin çıkardığı ince ve tiz ses

    Söz dişlerinin arasından keskin bir ıslık şiddetiyle çıktı. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ıslık çalmak

Birleşik Kelimeler: ıslık dili

KIMIL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yarım kanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek veya yiyerek ekin hastalığına yol açan, vücudu kalkana benzeyen zararlı bir böcek (Aelia rostrata)

Birleşik Kelimeler: kımıl kımıl

CILK

[sıfat]

  • Bozularak kokmuş (yumurta)
  • Cıvık
  • İrinlenmiş

    Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi. - Sait Faik Abasıyanık

[halk ağzında]

  • Sözünün eri olmayan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • cılk çıkmak
  • cılk etmek
  • cılkı çıkmak

CIS

[ünlem]

  • Çocukları ateşe ve tehlikeli şeylere karşı uyarırken söylenen bir söz

KISIM (Kelime Kökeni: Arapça ḳism)

[isim]

  • Parçalara ayrılmış bir şeyin her bölümü, bölük, kesim

    Felsefenin teorik olan kısmına pek aldırmaz. - Nezihe Araz

  • Bir cinsten veya meslekten olanların tümü

    Kadın kısmı tutunacak yer ister, güvenecek yer ister. - Zeyyat Selimoğlu

  • Kol

    Bankanın kambiyo kısmında çalışıyorum.

SIKIM

[isim]

  • Sıkma işi
  • Avucun sıkıldığında alabildiği miktar
  • Bir defada sıkılan miktar

    Kadın, çiğ köfteden bir sıkımını kocasına uzattı. - Orhan Kemal

  • Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar