KISTIRILMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

KISTIRILMAK harflerini içeren 8 harfli 25 kelime bulunuyor. 8 harfli KISTIRILMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ISITILMA13, ISIRILMA13, MISIRLIK13, ISIRTMAK12, KISALTIM12, KISILMAK12, KISIRLIK12, KISTIRMA12, SIKMALIK12, SIKTIRMA12, SIKILMAK12, SIRITMAK12, SITMALIK12, SATIMLIK12, TIKSIRMA12, TIKSIRIK12, KIRITMAK11, KIRKILMA11, KIRMALIK11, KIRILMAK11, KATIMLIK11, RASTIKLI11, TIKILMAK11, KIRATLIK10, KATIRLIK10

KIRATLIK

[sıfat]

  • Herhangi bir kırat değerinde olan (taş)

    On kıratlık pırlanta.

[mecaz]

  • Herhangi bir nitelikte, değerde olan

KATIRLIK

[isim]

  • İnatçı, huysuz olma durumu

KIRITMAK

[nesnesiz]

  • Hoş görünmek çabasıyla cilveli davranışlarda bulunmak

    Biraz kırıttı, çekildi gitti. - Hüseyin Cahit Yalçın

KIRKILMA

[isim]

  • Kırkılmak işi

KIRMALIK

[isim]

  • Melezlik

    Dinde de cemiyette de bu kırmalık, bu melezlik tuhaf oluyor. - Aka Gündüz

KIRILMAK

[nesnesiz]

  • Kırma işine konu olmak, bir veya birçok parçaya ayrılmak
  • Bükülerek kat yeri oluşturmak
  • Savaş, bulaşıcı hastalık sebebiyle çok sayıda insan ölmek

[-e]

  • Birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek, incinmek
  • Kırgınlık duymak

    Bana ne oluyor bugün? Donuyorum, her tarafım kırılıyor. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak

[mecaz]

  • Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak

    Kapıdan içeri ilk adımını atınca birdenbire cesareti kırıldı. - Peyami Safa

[-den]

[mecaz]

  • Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak

[fizik]

  • Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen bir ışın, doğrultu değiştirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırılıp bükülmek
  • kırılıp dökülmek

Birleşik Kelimeler: çıtkırıldım

KATIMLIK

[sıfat]

  • Bir kezde katılacak miktarda olan

RASTIKLI

[sıfat]

  • Rastık sürülmüş olan (kaş veya saç)

    Kaşları rastıklı taze, tatlı bir gözle şimdi kendilerine yaklaşmış askeri süzdü. - Sait Faik Abasıyanık

TIKILMAK

[nesnesiz]

  • Tıkma işi yapılmak

    Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Dar, sıkıntılı bir yerde bulunmak, sıkışmak

    Mecliste altmış kişi bir odaya tıkıldık. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Hapsedilmek

    Bu bücürü yeni tıkıldığı karakolun birinden ben çıkarttım. - Nazım Hikmet

ISIRTMAK

[-e]

[-i]

  • Isırmasına sebep olmak

    Bir sorkun dalını, bir sürgünü ağzına doğru tutar, ısırtırlardı yılana. - Necati Cumalı

KISALTIM

[isim]

  • Kısaltma işi, taksir
  • Güzel sanatlarda perspektif sebebiyle bazı boyutları küçük görülen nesneleri, bu görünüşe uygun bir biçimde çizme yöntemi

KISILMAK

[nesnesiz]

  • Hacmi, niceliği azalmak
  • Hafifçe kapanmak

    Nablusluların rengi, asılmış adamların rengine döndü, dudakları kısıldı. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Kaçıp kurtulma yolu kalmamak

    Kapana kısıldı.

KISIRLIK

[isim]

  • Kısır olma durumu

    Bu çocuksuzluk, bu kısırlık zaten bütün hayatımı zehirleyen bir şey. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Verimsizlik, akamet

KISTIRMA

[isim]

  • Kıstırmak işi
  • İçerisine peynir, kıyılmış et vb. konularak sac üzerinde pişirilen börek
  • Karnıyarık yemeği

SIKMALIK

[sıfat]

  • Sıkılmaya elverişli

    Sıkmalık portakal.