KISKAÇLAMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KISKAÇLAMAK harflerini içeren 7 harfli 31 kelime bulunuyor. 7 harfli KISKAÇLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MAKASÇI13, SAÇILMA13, AÇILAMA12, AÇILMAK12, AÇMALIK12, ÇAKILMA12, KAÇILMA12, SAÇAKLI12, AKÇASAL11, ÇALKAMA11, KAÇAMAK11, SALAKÇA11, ASILMAK10, ASMALIK10, ISLAMAK10, KISALMA10, KASILMA10, MISKALA10, MAKASLI10, SALKIMA10, AKSAMAK9, IKLAMAK9, KAKILMA9, KAKIMAK9, KAKMALI9, KASALIK9, SAKLAMA9, SAKALIK9, AKSAKAL8, AKLAMAK8, KALKMAK8

AKSAKAL

[isim]

[mecaz]

  • Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse
  • Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen
  • Ermiş, evliya

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

KALKMAK

[nesnesiz]

  • Gitmek üzere yerinden ayrılmak

    Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız.

[-den]

  • Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak

    Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. - Halit Ziya Uşaklıgil

[-den]

  • Uyanarak yataktan ayrılmak

    İstemeye istemeye, altüst olmuş yataktan kalktım. - Ömer Seyfettin

  • Yukarı doğru yükselmek

    Terazinin bir gözü inince öbürü kalkar.

  • Taşıtlar yola çıkmak

    Tren saat onda kalktı.

[-den]

  • Uçmak, havalanmak

    Uçak pistten kalktı.

  • Yerinden ayrılıp yol almaya başlamak

    Çıkın arabaya, kalkacak şimdi, kalacaksınız buracıkta! - Osman Cemal Kaygılı

[-e]

  • Hayvan iki art ayağı üzerinde dik durum almak

    At, art ayakları üzerine kalktı.

  • Kabarmak, ayrılmak

    Masanın kaplaması kalktı.

  • Derlenip götürülmek

    Ne zaman kalkacağını, nereye gömüleceğini bilmek, bildirmek mümkün değil. - Memduh Şevket Esendal

  • Hasta iyileşerek gezecek duruma gelmek

    Hasta bir haftaya kadar kalkar.

  • Varlığı, hayatı son bulmak

    Halifelik kalktı.

[-den]

  • Yok olmak, artık bulunmamak

    Ortalıktan kar kalkınca gelebilirim.

[-e]

  • Girişmek, başlamak, davranmak, yeltenmek

    Gözlüklerini takmadan okumaya kalktı. - Necati Cumalı

  • Geçerli olmamak, geçerliğini yitirmek, geçmez olmak

    Yasanın bu maddesi kalktı.

  • Uygulanmaz olmak

    Sıkıyönetim kalktı.

  • Güncelliğini yitirmek

    Bu âdet çoktan kalktı.

[-e]

  • Bir durumdan başka bir duruma geçmek

    Dörtnala kalkmak.

    Tırısa kalkmak.

[-e]

[-den]

  • Başka yere gitmek, taşınmak

    O yıl çok geçmeden piyade taburu bizim ilçeden başka ilçeye kalktı. - Necati Cumalı

[-e]

  • Ayakta beklemek

    Mektepte cezaya kalkmış gibi duruyorsun. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkıp kalkıp oturmak

Birleşik Kelimeler: düşe kalka

AKSAMAK

[nesnesiz]

  • Hafifçe topallamak

[mecaz]

  • Bir iş gereği gibi yürümemek, geri kalmak

IKLAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Yük altında güçlükle solumak
  • Ağlarken bunalır ve soluğu kesilir gibi iç çekmek

Birleşik Kelimeler: ıklaya sıklaya

KAKILMA

[isim]

  • Kakılmak işi

KAKIMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek
  • Öfkelenmek, kızmak
  • Darılmak
  • Paylamak

KAKMALI

[sıfat]

  • Üzerinde kakma işi bulunan

    Kabzası altın kakmalı palası elinden düşmüştü. - Feridun Fazıl Tülbentçi

KASALIK

[sıfat]

  • Kasa yapmaya uygun (tahta)

SAKLAMA

[isim]

  • Saklamak işi

    O kadar acıklı ki sorduğun sebep bizden / Biz bile saklamaya çalıştık kendimizden - Faruk Nafiz Çamlıbel

SAKALIK

[isim]

  • Sakanın işi

ASILMAK

[-e]

[nesnesiz]

  • Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak

    Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Bir yere tutunup sarkmak
  • Tutup çekmek

    Çocuk annesinin eteğine asıldı.

  • Hızla eline almak

    Hemen küreklere asıldı.

  • Boynuna ip geçirip sallandırılarak öldürülmek, idam edilmek

[mecaz]

  • Bir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede üstelemek, ısrar etmek, ileri gitmek

[mecaz]

  • Sonuna kadar mücadele etmek

    Bir işe asılmak.

[argo]

  • Karşı cinsin ilgisini çekmek için rahatsız edici davranışlarda bulunmak

    Bir kıza asılmak.

Birleşik Kelimeler: asılmışadam

ASMALIK

[sıfat]

  • Asma için ayrılmış (yer veya toprak)

ISLAMAK

[-i]

  • Islatmak

    Su kenarında davulcu mendilini ıslayarak tıraşlı kafasına yapıştırdı. - Sait Faik Abasıyanık

KISALMA

[isim]

  • Kısalmak işi

Birleşik Kelimeler: ünlü kısalması