KIRÇILLAŞMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
KIRÇILLAŞMAK harflerini içeren 8 harfli 48 kelime bulunuyor. 8 harfli KIRÇILLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇIKIŞMAK17,
ARALIKLI
- Birbirine bitişik olmayan, aralarında açıklık bulunan, aralı, fasılalı
- Dizgide kelimeler, harfler veya satırlar arasında açıklık olan, espaslı
- Kesik kesik
KIRKLAMA
- Kırklamak işi
KARILMAK
- Karma işi yapılmak, karışmak
- Hayvan çiftleşmek
KARMALIK
-
Karma olma durumu
Meclisin bütün karmalığı bu yuvarlak sofranın etrafında idi. - Falih Rıfkı Atay
KIRKILMA
- Kırkılmak işi
KIRMALIK
-
Melezlik
Dinde de cemiyette de bu kırmalık, bu melezlik tuhaf oluyor. - Aka Gündüz
KIRILMAK
- Kırma işine konu olmak, bir veya birçok parçaya ayrılmak
- Bükülerek kat yeri oluşturmak
- Savaş, bulaşıcı hastalık sebebiyle çok sayıda insan ölmek
- Birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek, incinmek
-
Kırgınlık duymak
Bana ne oluyor bugün? Donuyorum, her tarafım kırılıyor. - Sait Faik Abasıyanık
- Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak
-
Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak
Kapıdan içeri ilk adımını atınca birdenbire cesareti kırıldı. - Peyami Safa
- Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak
- Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen bir ışın, doğrultu değiştirmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırılıp bükülmek
- kırılıp dökülmek
Birleşik Kelimeler: çıtkırıldım
ALÇAKLIK
- Alçak olma durumu, denaet, pespayelik
- Alçakça davranış, habaset, şenaat
KALÇALIK
- Davulcuların, davulun sürtünmesine karşı giysilerini korumak amacıyla sol kalçalarına koydukları deri parçası
LAÇKALIK
- Laçka olma durumu
AKÇILLIK
- Akçıl olma durumu
AKŞAMLIK
- Akşama özgü olan
Birleşik Kelimeler: akşamlık sabahlık
ÇIKRALIK
- Çıkra ile örtülü yer
ÇIKARMAK
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
-
Sonunu getirmek
Bu para ile ayı çıkarırız.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek
-
Bulmak, ortaya koymak
Yalanını çıkarmak. Yanlışını çıkarmak.
-
Hatırlamak
Adamı nereden tanıdığımı tam olarak çıkarmaya çalıştım. - Necati Cumalı
-
Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek
Öfkesini benden çıkardı.
-
Sağlamak, elde etmek
Ekmeğini taştan çıkarmak.
-
Gibi göstermek, bir davranış yüklemek
Birini hırsız çıkarmak. Suçlu çıkarmak.
-
Sindirim yolundan dışarı atmak, kusmak
Sonunda dayanamayıp o gece ne yediyse çıkardı. - İhsan Oktay Anar
- İlgisini keserek uzaklaştırmak
-
Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak
İhtiyar hatun, onun ayakkabılarını ve ceketini çıkarıp çekilip gitmişti. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yayımlamak
Gençlerin tenkitlerini gördü, yeni çıkardıkları edebiyat tarihlerini karıştırdı. - Orhan Seyfi Orhon
-
Gidermek
Lekeyi çıkarmak.
-
Yapmak, üretmek
Bu terzi çok iş çıkarıyor.
-
Sunmak
Konuklara çerez çıkardı.
-
Göstermek
Sosyeteye bir ustabaşıyı kocam diye çıkaracaksın. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir müzik parçasını notalarıyla çalmak
Yeni öğrendiği bir tangoyu piyanoda tek parmakla çıkarmaya çalışan İlhami... - Haldun Taner
-
Yollamak, göndermek
Bir adam çıkarıp oğlunu yanına getirtti.
-
Boşaltmak
Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik. - Refik Halit Karay
- Resim yapmak
- Fotoğraf çektirmek
-
Söylemek
Bu dedikoduyu ortaya mutlak bizim arkadaş çıkarmıştır. - Osman Cemal Kaygılı
- Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek
ÇIRAKLIK
-
Çırak olma durumu, yamaklık
Artık on yedi yaşındaydı ve gazozcu, ayrancı çıraklığı yapmak istemiyordu. - Ayla Kutlu
-
Çırağın yaptığı iş
Bir şey söylemeden çıraklık vazifesini alırdı. - Sait Faik Abasıyanık
- Çırağa verilen ücret
- Çırakların çalıştığı yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- çıraklık etmek