KIRPIŞTIRMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KIRPIŞTIRMAK harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli KIRPIŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
APIŞIK15,
KIRKAR
- Kırk sayısının üleştirme sayı sıfatı
- Her birine kırk, her defasında kırkı bir arada olan
KIRMAK
-
Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak
Taşları kırmak. Bardağı kırmak.
- İri parçalara ayırmak
-
Belirli bir biçimde katlamak
Forma kırmak.
-
Öldürmek, yok olmasına neden olmak
Bu yıl soğuk, hayvanları kırdı.
-
Bir şeyin fiyatını azaltmak, indirmek
Firma verdiği teklif fiyatını son dakikada bir yüzde yirmi daha kırıyordu. - Haldun Taner
- Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak
-
Vücut kemiklerinden birini parçalamak
Ayol, yapma, gel, düşüp bir yerini kıracaksın! - Osman Cemal Kaygılı
- Tahılı iri ve kaba öğütmek
-
Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek
Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek
-
Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek
Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan
-
Yok etmek
Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek
-
Gücünü, etkisini azaltmak
Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek
- Kaçmak, uzaklaşmak
-
Değerinden düşük fiyata almak
Bono kırmak. Çek kırmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
- kırıp dökmek
- kırıp geçirmek
- kırıp sarmak
Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran
KIRKMA
- Kırkmak işi
- Ucu kesilip alnın üstüne bırakılan saç
KARMIK
- Çay ağzında yapılan balıkçı büğeti
- Mersin balıklarının üremek için denizden nehirlere geçişleri sırasında avlanmalarında kullanılan ve nehir ağızlarına kurulan çok iğneli bir olta takımı
TIKMAK
-
İterek, zorla, aceleyle sokmak
Her birinin ağzına avucundaki et parçasını tıktı. - Falih Rıfkı Atay
-
Sokmak
Hesap kitap, müfettiş derken Aslan'ı kafese tıkmışlar. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: tıka basa
ARITIM
- Petrol, yağ vb. maddeleri arıtma işi, rafinaj
Birleşik Kelimeler: arıtımevi
KIRKIM
- Davarların kırkılması işi
- Davarların kırkıldıkları mevsim
Birleşik Kelimeler: geyikler kırkımında
TIRMIK
-
Tırnak beresi
Yüzünde tırmıklar vardı. - Peyami Safa
- Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç
Birleşik Kelimeler: kıyı tırmığı
IRKTAŞ
- Aynı ırktan olanlardan her biri
KARŞIT
- Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast
Birleşik Kelimeler: karşıt anlamlı, karşıt duygu, alt karşıt
ARITIŞ
- Arıtma işi
AŞIRTI
- Aşırma
AKITIŞ
- Akıtma işi
MAŞRIK (Kelime Kökeni: Arapça maşriḳ)
-
Doğu
Mağripten maşrıka dünyanın ucu / Sarraf olan bilir altını, tuncu - Pir Sultan Abdal
PITRAK
- Dikenli tohumları hayvanların kıllarına ve insanların giysilerine takılan bir yıllık otsu bir bitki (Xantium spinosum)
- Çok taneli, sık
Ata Sözleri ve Deyimler
- pıtrak gibi
Birleşik Kelimeler: kuzu pıtrağı