KIRPIŞMAK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
KIRPIŞMAK harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli KIRPIŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
APIŞ12,
ARIK
-
Ark
Arıkta çimdim de geldim diye fısıldadı. - Cahit Uçuk
- Fide veya fidan dikilen yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- arık çekmek
-
Zayıf, cılız, kuru, sıska
Arık, zayıf bir buzağı kuyruğunu sallayarak gidiyordu. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- arık ata kuyruğu da yüktür
- arık etten yağlı tirit olmaz
- arık öküze bıçak çalınmaz
IRAK
-
Uzak
Sesin ıraktan gelir, yürek deler. - Memduh Şevket Esendal
Ata Sözleri ve Deyimler
- ırak yerin haberini kervan getirir
Birleşik Kelimeler: ırakgörür
- Klasik Türk müziğinde, aynı adla anılan ve kalın fa diyez notasını andıran perdedeki makamlardan biri
KARI
-
Bir erkeğin evlenmiş olduğu kadın, eş, refika, zevce
Eve varınca karım Fadime kapıyı açar. - Sait Faik Abasıyanık
-
Kadın
Analar ağlıyor, nişanlılar ağlıyor, karılar ağlıyordu fakat Saliha kadın buna alışmıştı. - Halide Edip Adıvar
- Yaşlı, ihtiyar
Ata Sözleri ve Deyimler
- karı gibi
- karının saçlısı, tarlanın taşlısı
- karısının üstüne evlenmek
Birleşik Kelimeler: karı ağızlı, karı kız milleti, karı koca, karım köylü, karısı ağızlı, karısı köylü, katır karı, kocakarı, alkarısı, çarşamba karısı, mahalle karısı
KIRK
- Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 40 ve XL rakamlarının adı
- Dört kere on, otuz dokuzdan bir artık
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırk basmak
- kırk bir (buçuk) kere maşallah!
- kırk dereden su getirmek
- kırk evin kedisi
- kırk gün günahkâr, bir gün tövbekâr
- kırk gün taban eti, bir gün av eti
- kırkı (veya kırkları) karışmak
- kırkı çıkmak
- kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak
- kırkından sonra azanı teneşir paklar
- kırkından sonra azmak
- kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar
- kırkından sonra saz çalmak
- kırk kapının ipini çekmek
- kırk tarakta bezi olmak
- kırk yıl kıran olmuş, eceli gelen ölmüş
Birleşik Kelimeler: kırkambar, kırkayak, kırk basması, kırkbayır, kırkbeşlik, kırkbudak, kırkgeçit, kırk hamamı, kırkikilik, kırkikindi, kırk kere, kırkmerak, kırkmerdiven, kırk para, kırkyama, kırkyıl
MARK (Kelime Kökeni: Almanca Mark)
- Alman para birimi
- Markka
RAKI (Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳī)
-
Üzüm, incir, erik vb. meyvelerin alkolle mayalanarak damıtılmasıyla elde edilen içki, aslansütü, imamsuyu
Mollanın ağzından sert bir rakı kokusu çıkıyordu. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: rakı âlemi, rakı bardağı, rakı meclisi, ayazlandırılmış rakı, boğma rakı, düz rakı, ardıç rakısı, erik rakısı, sakız rakısı
AKIM
- Akma işi
-
Hava, su vb. akışkan maddelerin veya elektrik yüklerinin belli bir yönde akışı, yer değiştirmesi, cereyan
Gecenin hummalı sessizliği kulaklarında yüksek voltajlı bir elektrik akımı gibi vınlıyordu. - Attila İlhan
-
Sanatta, siyasette, düşünce hayatında ortaya çıkan yeni bir görüş, yöntem, hareket, cereyan, tarz
Gerçekçilik akımı.
- Debi
Birleşik Kelimeler: akım azalışı, akımölçer, akım ölçümü, akımtoplar, akım trafosu, alternatif akım, aşırı akım, bağımlı akım kaynağı, dalgalı akım, dalgalı akım üreteci, doğru akım, fotoakım, paralel akım, boru akımı, hava akımı, indükleme akımı, kol akımı, korozyon akımı, kültür akımı, trafik akımı
ŞARK (Kelime Kökeni: Arapça şarḳ)
- Doğu
- Doğu
Birleşik Kelimeler: Şark çıbanı, Şark kurnazlığı, Orta Şark, Yakın Şark
ARIŞ (Kelime Kökeni: Farsça erş, ereş)
- Kolun dirsekten parmaklara kadar olan bölümü
- Çözgü
ÂŞIK (Kelime Kökeni: Arapça ʿāşiḳ)
-
Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan, vurgun, tutkun kimse
Güzeller deniz kenarına geldikleri zaman âşıklar da kale burçlarına ve bedenlerine dolarlar. - Asaf Halet Çelebi
- Birbirini seven bir çiftten kadına oranla genellikle erkeğe verilen ad
-
Halk ozanı
Dinleyin âşıklar benim sözümü / Felek yaktı kül eyledi özümü - Halk türküsü
-
Dalgın, kalender kimse
Âşık yine geç kaldın.
-
`Ahbap, arkadaş` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Âşık! Anlat bakalım, neler yaptın?
Ata Sözleri ve Deyimler
- âşığa Bağdat sorulmaz
- âşığa Bağdat uzak değil
- âşığı kesilmek
- âşığın gözü kördür
- âşık, âlemi kör, dört yanını duvar sanır
- âşık etmek
- âşık olmak
Birleşik Kelimeler: badeli âşık, sırsıklam âşık
- Aşık kemiği
- Aşırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşığı cuk oturmak
- aşık atmak
- aşık atmak (veya oynamak)
- aşık daima bey oturmaz
Birleşik Kelimeler: aşık kemiği
AKIŞ
- Akma işi
-
Geçip gitme, sürüp gitme
Günlerin akışı. Olayların akışı.
-
Belirlenen biçimde, kurallarına ve doğasına uygun olarak gerçekleşme
Metin aynı zamanda müziksel bir akış da içermektedir. - Adalet Ağaoğlu
-
Akın
Meğer o akış da Rumeli topraklarında son istila hareketimizmiş. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: bilinç akışı, elektron akışı, trafik akışı
MARŞ (Kelime Kökeni: Fransızca marche)
-
Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası
Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur. - Salâh Birsel
-
Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası
Millî marşı `İstiklal Marşı`dır. - Anayasa
- Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut
-
Otomobil, kamyon vb. motorlu araçlarda motoru işletme düzeni
Marş anahtarı.
Birleşik Kelimeler: İstiklal Marşı, marş marş, millî marş
PARK (Kelime Kökeni: Fransızca parc)
-
Bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli bahçe
Park ismi de güzel ya, millet bahçesi uzunca ama daha güzel. - Sait Faik Abasıyanık
- Otopark
- Trafik zorunlulukları dışında durma biçimi
- Cephane, makine veya otomobillerin bulunduğu yer
Ata Sözleri ve Deyimler
- park etmek
Birleşik Kelimeler: park saati, park sayacı, park yeri, lunapark, millî park, otopark, ağaç parkı, botanik parkı, makine parkı, su parkı
ŞIRA (Kelime Kökeni: Farsça şīre)
- Henüz mayalanmamış üzüm suyu
-
Bazı meyve ve sebzelerin özü
Elma şırası.
- Süzülmüş afyon
Birleşik Kelimeler: şıraölçer, üzüm şırası
AŞIM
- Aşma işi
-
Erkek hayvanın dişisiyle çiftleşmesi
Hayvan aşım istasyonu.
Birleşik Kelimeler: süre aşımı, zaman aşımı