KIRMIZITURP Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

KIRMIZITURP harflerini içeren 3 harfli 25 kelime bulunuyor. 3 harfli KIRMIZITURP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ZIP11, KUP8, MUZ8, PUT8, PIR8, PIT8, TIP8, ZUM8, IRZ7, KUZ7, KIZ7, RUZ7, TUZ7, ZIT7, KUM5, MUT5, RUM5, IRK4, KUR4, KUT4, KIT4, KIR4, TUR4, TIK4, TIR4

IRK (Kelime Kökeni: Arapça ʿirḳ)

[isim]

  • Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu

    Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır. - Salâh Birsel

  • Soy

    Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı. - Refik Halit Karay

[biyoloji]

  • Bir canlı türünde aynı karakteri taşıyan canlıların oluşturduğu alt bölüm

Birleşik Kelimeler: ırk ayrımı, ırk bilimi, ırk birliği, alt ırk, beyaz ırk, sarı ırk, siyah ırk

KUR (Kelime Kökeni: Fransızca cours)

[isim]

[ekonomi]

  • Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri

    Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı.

  • Düzey

Birleşik Kelimeler: cari kur, çapraz kur, dalgalı kur, efektif kur, katlı kur, sabit kur, döviz kuru

[isim]

  • Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma
  • Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kur yapmak

KUT

[isim]

  • Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç
  • Mutluluk

[mit.]

  • İlahi bir kaynaktan gelen rahmet, bereket

KIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaḥṭ)

[sıfat]

  • İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol(II) karşıtı

    O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı. - Aka Gündüz

  • Az, yetersiz (duygu, söz vb.)

    Sözü kıt bir adamdı. - Halikarnas Balıkçısı

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat, kıtı kıtına, aklı kıt

KIR

[isim]

  • Beyazla az miktarda siyah karışmasından oluşan renk

    Gözlerinden, kırları artan sakalına bir iki damla yaş düştü. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]

  • Bu renkte olan

    Kır sakal. Kır at.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan

Birleşik Kelimeler: gök kır, koyu kır, bakla kırı, demir kırı, sıçan kırı, süt kırı, turna kırı

[isim]

  • Şehir ve kasabaların dışında kalan, çoğu boş ve geniş yer, dağ bayır

    Araba tenha, düz yolda tıkır tıkır gidiyor, ara sıra kır kokuları getiren hafif bir rüzgâr esiyordu. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: kır bekçisi, kır çiçeği, kır eğlencesi, kır gerillası, kır gülü, kır kahvesi, kır serdarı

TUR (Kelime Kökeni: Fransızca tour)

[isim]

  • Dolaşma

    Yemekten sonra araba ile tura çıktık. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Bir sonuca ulaşıncaya kadar yapılan iş
  • Başladığı noktada biten, bir veya daha fazla yere önceden belirlenmiş bir programa göre yapılan seyahat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tura çıkmak
  • tur atlamak
  • tur atmak
  • tur bindirmek
  • turu geçmek

Birleşik Kelimeler: tur operatörü, götürü tur, paket tur, şehir turu

TIK

[isim]

  • İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tık yok

Birleşik Kelimeler: tık tık

TIR

[isim]

  • Genellikle uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan, dingil sayısı fazla olan uzun kamyon

KUM

[isim]

[madencilik]

  • Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler

    İki kamyon kum getirmemi istedi. - Yusuf Atılgan

  • Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler
  • Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kumda oynamak
  • kum dökmek
  • kum gibi

Birleşik Kelimeler: kum balığı, kumbaşı, kum çölü, kum engereği, kum fırtınası, kum grisi, kum havucu, kum havuzu, kum kamyonu, kumkayası, kumkazan, kum ocağı, kum otu, kum saati, kum taşı, kum torbası, gök kumu

MUT

[isim]

  • Mutluluk

[isim]

[halk ağzında]

  • Yaklaşık iki avuç dolusu tahılı içine alan ölçek

    Koca imamdan gündeliği yarım mut zahireyle eğreti aldığı öküzler gibi bir çift öküzün kendisinde de olması hâlinde duyacağı bahtiyarlığı düşünmekteydi. - Nabizade Nâzım

[isim]

  • Mersin iline bağlı ilçelerden biri

RUM (Kelime Kökeni: Arapça rūm)

[isim]

  • Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse

[tarih]

  • Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan, Roma yurttaşı haklarına sahip olan halk

[eskimiş]

  • Anadolu

Birleşik Kelimeler: Rum ateşi

IRZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿirż)

[isim]

  • Bir kimsenin, başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti

    Bekçiye mahalle, ırzını, namusunu, malını, canını tereddütsüz teslim edebilirdi. - Samiha Ayverdi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ırzına geçmek
  • ırzını bozmak

Birleşik Kelimeler: ırz düşmanı, ırz ehli, ırzı kırık

KUZ

[sıfat]

[eskimiş]

  • Gölgede kalan (yan)

KIZ

[isim]

  • Dişi çocuk

    Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler. - Halikarnas Balıkçısı

  • Üzerinde kadın resmi bulunan iskambil kâğıdı

    Karo kızı.

[ünlem]

  • Dişi cinsten birine daha yaşlı biri tarafından kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kız almak
  • kız beşikte (veya kundakta), çeyiz sandıkta
  • kız gibi
  • kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçar (veya varır) ya zurnacıya
  • kızı kısrağı
  • kızım sana söylüyorum (veya dedim) gelinim sen anla (veya işit)
  • kızını (veya evladını) dövmeyen dizini döver
  • kız istemek
  • kız kaçırmak
  • kız vermek

Birleşik Kelimeler: kız başına, kız böceği, kızevi, kızkalbi, kız kardeş, kız kızan, kız kilimi, kız kurusu, kız kuşu, kızmemesi, kızoğlan, kız tavlası, kızlar ağası, kızlı erkekli, besleme kız, gelinlik kız, karı kız milleti, kiralık kız, naylon kız, üvey kız, Yedikızkardeş, dayı kızı, denizkızı, deniz kızı, elkızı, emmi kızı, hala kızı, kapak kızı, maça kızı, sokak kızı, analıkızlı

RUZ (Kelime Kökeni: Farsça rūz)

[isim]

[eskimiş]

  • Gün

Birleşik Kelimeler: ruznamçe, ruzname, ruzuşeb