Kır ile Başlayan 7 Harfli Kelimeler

KIR harfleri ile başlayan 7 harfli 23 kelime bulunuyor. Başında KIR olan 7 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "kır ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde Kır olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KIRMIZI14, KIRMACI13, KIRPMAK13, KIRKICI13, KIRIKÇI13, KIRILIŞ13, KIRIŞIK13, KIRIŞMA13, KIRITIŞ13, KIRKYIL11, KIRACAK11, KIRINIM11, KIRITIM11, KIRMALI10, KIRILMA10, KIRINMA10, KIRINTI10, KIRITMA10, KIRKMAK9, KIRKLIK9, KIRLENT8, KIRANTA8, KIRKLAR8

KIRLENT (Kelime Kökeni: Fransızca guirlande)

[isim]

  • Çiçek veya yaprak işlemeli süs
  • İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık

KIRANTA (Kelime Kökeni: İtalyanca quaranta)

[sıfat]

  • Saçları ağarmaya başlamış (erkek)

    Yeni şube reisi, kırk beşlik, ellilik, kıranta, ağzı kalabalık bir adam. - Memduh Şevket Esendal

  • İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek)

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

  • Kırlaşmış (saç, sakal)

    Erkek, tıraşı uzamış kıranta saçlı, kırk yaşlarında bir köylüydü. - Reşat Nuri Güntekin

KIRKLAR

[isim]

[din bilgisi]

  • Kırk kişilik evliya topluluğu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırklara karışmak

Birleşik Kelimeler: üçler yediler kırklar

KIRKMAK

[-i]

  • Bir şeyi uçlarından kesmek
  • Saç, sakal veya tüyü kesmek

    Saçlarını çok kırkmışsın.

  • Koyun, keçi vb. hayvanların tüylerini kesmek

    Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

KIRKLIK

[sıfat]

  • İçinde kırk tane bulunan

    Kırklık paket.

  • Kırk yaş dolaylarında bulunan (kimse)

    Yalnız yüzünün bir yanı muharebede yanmış kırklık bir memurun ne düşündüğünü anlamak kabil değildir. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

[eskimiş]

  • Kırk para

[isim]

  • Doğacak çocuk için hazırlanan bez veya giysi

KIRMALI

[sıfat]

  • Üstünde kırmaları bulunan (giysi), pilili

    Beyaz, kırmalı, fistolu bir gecelik giymiş, yalnız bir kızı düşünüyorum. - Nezihe Meriç

KIRILMA

[isim]

  • Kırılmak işi

    Ancak diyince şu bilmem ne kulübüyle bilmem ne kulübünün son maçlarındaki kafa, kol, bacak kırılmasından söz açacağımı sanmayınız. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Yürürken salınma, nazlı yürüyüş

[fizik]

  • Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen ışının doğrultusunu değiştirmesi

    Gözlükleri pencerelerden yansıyan ışık kırılmalarıyla çevresine gökkuşağı renkleri saçıyor. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: kırılma noktası

KIRINMA

[isim]

  • Kırınmak işi

KIRINTI

[isim]

  • Bir şeyden ayrılan küçük parça, parçacık

    Beyaz etekliğindeki ekmek kırıntılarını kuşlara serper. - Sait Faik Abasıyanık

[halk ağzında]

  • Kurumak için kesilip yerde bırakılan odun

[mecaz]

  • Küçük kalıntı

[mecaz]

  • Eser, iz, belirti

Birleşik Kelimeler: kırıntı külte, ekmek kırıntısı

KIRITMA

[isim]

  • Kırıtmak işi, cilve, işve

    O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir. - Salâh Birsel

KIRKYIL

[zarf]

[mecaz]

  • Çok uzun süre

    Eğer bu dehşetli muharebeler, bu ihtilaller, bu istilalar olmasa kırkyıl askerî eczacı Yusuf Efendi olarak kalırdı. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: kırkyılda bir, kırkyılın başı

KIRACAK

[isim]

  • Nalbantların atın tırnağını kesmek için kullandıkları keskin demir alet

KIRINIM

[isim]

[fizik]

  • Işık, ses ve radyoelektrik dalgalarının karşılaştığı bazı engelleri dolanarak geçmesi olayı, difraksiyon

KIRITIM

[isim]

  • Kırıtma işi

Birleşik Kelimeler: kırıtım kırıtım

KIRMACI

[isim]

  • Giysilere pili yapan kimse
  • Basılmış formaları katlayan kimse

[halk ağzında]

  • Kırılmış tahıl satıcısı

[halk ağzında]

  • Değirmen işleten kimse, değirmenci