KIPIŞTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
KIPIŞTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 21 kelime bulunuyor. 7 harfli KIPIŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KIPIŞIK17,
KAKIRTI
- Kuru şeylerin birbirine sürtünmesinden veya kırılmasından çıkan sesin adı
KIRITMA
-
Kırıtmak işi, cilve, işve
O kuruntularımız, o tafralarımız, o Ermeni gelini gibi kırıtmalarımız pek boşuna demektir. - Salâh Birsel
KIKIRTI
- Kıkırdama sırasında çıkan sesin adı
KIRITIM
- Kırıtma işi
Birleşik Kelimeler: kırıtım kırıtım
KARIŞIK
-
Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş
Karışık salata.
- Düzensiz, dağınık, intizamsız
-
Karışmış
Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü. - Halikarnas Balıkçısı
-
Saf olmayan, mağşuş
Karışık süt.
-
Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan
Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık, dolambaçlı işten! - Necati Cumalı
-
Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık
Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın. - Peyami Safa
-
Dolu
Serin rüzgârlarını deniz kesti keseli /Tıkıyor göğüsleri kum karışık sam yeli - Faruk Nafiz Çamlıbel
- Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan
Birleşik Kelimeler: karmakarışık
KATIŞIK
- İçine başka şeyler karışmış olan, karışık, karma, mahlut
ŞAKIRTI
-
Şakırdayan bir şeyin çıkardığı sesin adı
Birdenbire kesildi halkın lakırtıları / Korku içinde durdu tavla şakırtıları - Enis Behiç Koryürek
IŞITMAK
-
Işık saçmak, ışıklandırmak
Bulutlar geçip gidince kalan gök / Ey içimizi ışıtan has renk - Selâhattin Batu
KIRPMAK
- Parçalara ayırmak, kesmek, kırkmak
-
Göz kapaklarını açıp kapamak, kıpmak
Az lakırtı söyler, sık ve siyah kaşlarının altında asla kırpmadığı iri, parlak, sabit ve siyah gözlerini hep önüne dikerdi. - Ömer Seyfettin
-
Kesinti yapmak, tutumlu davranmak
Her hafta bu dergileri alabilmek için küçücük gündeliğimden bir parçasını, öğle yemeklerinden kırparak biriktiririm. - Yusuf Ziya Ortaç
KIRIŞIK
-
Kırışmış olan
Söz tiyatroya gelince bu yaşlı sanatkârın kırışık yüzü birdenbire canlandı. - Peyami Safa
- Kırışmış yer, kırışıklık
-
Deride esnekliğin kaybolmasından oluşan kıvrım
Ve aynaya akseden alın kırışığında / Ölümü hatırlarız solgun mum ışığında - Halit Fahri Ozansoy
KIRIŞMA
- Kırışmak işi
- Genellikle aşırı ölçüde kurutucu kullanılması veya boyanın çok kalın uygulanması sonucunda yüzeyde buruşukluk oluşması
KIRITIŞ
-
Kırıtma işi
Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti. - Haldun Taner
KARIŞIM
-
Birden çok şeyin karıştırılmasıyla elde edilen veya ortaya çıkan şey, kokteyl
Melez bir insan ırkının karışımı, bu adama kuvvet vermiş. - Memduh Şevket Esendal
- İki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye girmeden bir araya gelmesi, mahlut
ŞIMARIK
-
Şımarmış, şımartılmış (kimse)
Bizim dayı kızları çok şımarıktır. - Halide Edip Adıvar
- Şımarmış bir biçimde
ŞIKIRTI
-
Şıkırdama sonucu çıkan sesin adı
Birden denizin oradan, öteden su şıkırtısına benzer bir ses çalınıyor kulağına. - Zeyyat Selimoğlu