KIPIRDAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KIPIRDAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 29 kelime bulunuyor. 6 harfli KIPIRDAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
APIŞMA15,
KARMAK
- Karıştırmak, birbirine katmak
-
Toz durumundaki bir şeyi sıvı ile karıştırarak çamur veya hamur durumuna getirmek
Yapı için harç karmak. Boya karmak.
Birleşik Kelimeler: betonkarar
MARKKA (Kelime Kökeni: Fince)
- Finlandiya para birimi, mark
IRAMAK
-
Uzaklaşmak, uzamak, ara açılmak
Gide gide ben yolumdan ıradım / Iradım da dost köyüne uğradım - Halk türküsü
KIRMAK
-
Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak
Taşları kırmak. Bardağı kırmak.
- İri parçalara ayırmak
-
Belirli bir biçimde katlamak
Forma kırmak.
-
Öldürmek, yok olmasına neden olmak
Bu yıl soğuk, hayvanları kırdı.
-
Bir şeyin fiyatını azaltmak, indirmek
Firma verdiği teklif fiyatını son dakikada bir yüzde yirmi daha kırıyordu. - Haldun Taner
- Tavlada karşı oyuncunun pulunu oyun dışında bırakmak
-
Vücut kemiklerinden birini parçalamak
Ayol, yapma, gel, düşüp bir yerini kıracaksın! - Osman Cemal Kaygılı
- Tahılı iri ve kaba öğütmek
-
Hareket durumundaki canlının veya taşıtın yönünü değiştirmek, çevirmek, döndürmek
Ne tarafa doğru meyil varsa gidonu o tarafa doğru kıracaksınız ki bisiklet doğrulsun. - Burhan Felek
-
Dileğini kabul etmeyerek veya beklenmeyen bir davranış karşısında bırakarak gücendirmek, incitmek
Bazen bir kelimenin, bir ses tonunun sevdiğimiz bir insanı kırdığını görürüz. - Mehmet Kaplan
-
Yok etmek
Bir gündüz olsa belki bu derdi kıracağım / Yoksa bu sensizlikten artık çıldıracağım - Enis Behiç Koryürek
-
Gücünü, etkisini azaltmak
Birkaç gün evvel yağan yağmur sıcağı kırmamış. - Burhan Felek
- Kaçmak, uzaklaşmak
-
Değerinden düşük fiyata almak
Bono kırmak. Çek kırmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kırdığı koz (veya ceviz) kırkı (veya bini) aşmak
- kırıp dökmek
- kırıp geçirmek
- kırıp sarmak
Birleşik Kelimeler: bakterikıran, Kervankıran, sabankıran, saçkıran, sahipkıran, zararlıkıran
KIRKMA
- Kırkmak işi
- Ucu kesilip alnın üstüne bırakılan saç
KARMIK
- Çay ağzında yapılan balıkçı büğeti
- Mersin balıklarının üremek için denizden nehirlere geçişleri sırasında avlanmalarında kullanılan ve nehir ağızlarına kurulan çok iğneli bir olta takımı
KARIMA
- Karımak işi
KAKIMA
- Kakımak işi
AKDARI
- Darı
KIRKIM
- Davarların kırkılması işi
- Davarların kırkıldıkları mevsim
Birleşik Kelimeler: geyikler kırkımında
ŞAKRAK
-
Şen, neşeli, hayat dolu
Bu memleket musiki gibi hem melankolik hem şakrak bir memlekettir. - Sait Faik Abasıyanık
-
Şen, neşeli, hayat dolu bir biçimde
Hele genç kızlar, gelinin önünde pervane gibi şakrak ve çevik dönüyorlar. - Etem İzzet Benice
Birleşik Kelimeler: şakrak kuşu, şen şakrak
AŞIRMA
-
Aşırmak işi
Hemen bir yolunu bulurlar yükü üstlerinden aşırmanın. - Adalet Ağaoğlu
- Yapı çatılarında uzun mertek, aşık
-
Aşırılmış
Aşırma bir eser.
- Küçük kazan, kova, bakraç
- Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik bir biçimde anlatma, intihal
- Özellikle para aşırma, aşırtı, ihtilas
Birleşik Kelimeler: aşırma kayış
AKIŞMA
- Akışmak işi
- Bir sıraya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşarak kulağa hoş ve dile kolay gelen bir bütün oluşturması
KAPMAK
-
Birdenbire yakalayarak, çekerek almak
Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım. - Halit Ziya Uşaklıgil
- Isırıp parçalamak
-
Koparmak, kıstırmak
Makine parmağını kapmış.
-
İşitir işitmez veya görür görmez bellemek ve öğrenmek
Bir müzik parçasını kapmak.
- Yer ayırmak, yer tutmak
-
Bulaşmış olmak, geçmek
Hastalık kapmak. Huy kapmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kapanın elinde kalmak
- kapıp koyuvermek
Birleşik Kelimeler: kapan kapana, kapkaç, kaptıkaçtı, böcekkapan, demirkapan, kılkapan, pirekapan, samankapan, sinekkapan, uşakkapan
KAŞIMA
- Kaşımak işi