KÜRESELLEŞME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KÜRESELLEŞME harflerini içeren 5 harfli 54 kelime bulunuyor. 5 harfli KÜRESELLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Küreselleşme ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Küreselleşme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÜŞMEK11,
EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)
- İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü
KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)
- Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
- Ekinlerde başak
-
Külçe biçimindeki şeker
Şekerin kellesi yetmiş üç kuruştan satılıyor. - Attila İlhan
- Baş, kafa
Ata Sözleri ve Deyimler
- kelle götürmek
- kelle koltukta gezmek
- kelle koparmak
- kelle koşturmak
- kelle kulak yerinde
- kelle sağ olsun da külah bulunur
- kellesinden olmak
- kellesini koltuğuna almak
- kellesini uçurmak
- kellesini vurdurmak
- kelleyi koltuğun altına almak
- kelleyi vermek
KELER
- Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)
Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri
ESLEK
- Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti
ERMEK
-
Erişmek
Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı
- Kavuşmak
-
Yetişip dokunmak
Eli tavana ermek.
- İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek
-
Ürün olgunlaşmak
Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü
- Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- erdiğine erer, ermediğine taş atar
Birleşik Kelimeler: aşermek
EKLEM
- Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal
Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi
EKSER
- Büyük çivi
ELEME
- Elemek işi, eliminasyon
- Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı
Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme
ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))
- Elektronik posta
KESRE (Kelime Kökeni: Arapça kesre)
- Esre
KESER
-
Tahta, ağaç yontmaya ve çivi çakmaya yarayan, kısa saplı, bir yanı keskin ağızlı çelik araç
Kadınlar kucaklarından bebeklerini atıp ellerine keserleri aldılar. - Lâtife Tekin
Birleşik Kelimeler: ayak keseri, el keseri, nalıncı keseri
KEREM (Kelime Kökeni: Arapça kerem)
- Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet
-
Bağış olarak verme, iyilik, cömertlik, eli açıklık, lütuf
Bir başka kerem beklemez artık gelecekten. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kerem buyurun (veya eyleyin)
- kerem etmek
Birleşik Kelimeler: kerem sahibi
KERES
- Büyük ve derin karavana
KESEL (Kelime Kökeni: Arapça kesel)
- Gevşeklik, tembellik
Ata Sözleri ve Deyimler
- kesel gelmek
Birleşik Kelimeler: kesel perdesi
KEMER (Kelime Kökeni: Farsça kemer)
-
Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı
Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. - Peyami Safa
- Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü
- Emniyet kemeri
-
Tümsekli
Kemer burun.
-
Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı
Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri.
- Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
-
İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı
Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filan hepsi tamamdı. - Oğuz Atay
- Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kemer (veya kemerini) sıkmak
- kemeri dolu olmak
Birleşik Kelimeler: kemer bağlama, kemer gözü, kemer patlıcanı, bel kemeri, emniyet kemeri, su kemeri
- Antalya iline bağlı ilçelerden biri
- Burdur iline bağlı ilçelerden biri