KÜLTİVATÖR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KÜLTİVATÖR harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli KÜLTİVATÖR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

VALÖR17, KÜTÖR13, ÖRTÜK13, TÜVİT13, AKTÖR11, KRAVL11, KAVİL11, LİKÖR11, LİVAR11, TAVİK11, VİRAL11, VAKİT11, VARİL11, VARİT11, KÜRİT7, TÜRKİ7, KATİL5, RAKİT5, TİRAT5, TARİK5, TALİK5, TAKTİ5, TATİL5

KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)

[isim]

  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]

  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Durgun (su)

TİRAT (Kelime Kökeni: Fransızca tirade)

[isim]

[tiyatro]

  • Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
  • Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi

    Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti. - Refik Halit Karay

  • Uzun ve tumturaklı konuşma

    Hayatın insafsızlığı ile başlayan bir yakınma tiradı, sizin beceriksizliğinize dayanır. - Haldun Taner

TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yol

TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Asma, yukarı kaldırma
  • Bir işin yapılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma
  • Belli bir zamana bırakma, erteleme
  • Arap alfabesinde geliştirilen, yatık olarak yazılan yazı türlerinden biri

[sıfat]

  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek

TAKTİ (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Kesme, parçalama

[edebiyat]

  • Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takti etmek

TATİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿṭīl)

[isim]

  • Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme

    Gel gelelim berberlere karşı haksızlığımız şu hafta tatili işinde bile kendini gösteriyor. - Nazım Hikmet

  • Okul, meclis, adliye vb. kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem

    Yakında dönmesi lazım. Sömestir tatili sona eriyor. - Ahmet Ümit

  • Eğlenmek, dinlenmek amacıyla çalışmadan geçirilen süre

    Beni tatili geçirmek üzere evlerine davet ettiler. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tatile girmek
  • tatil etmek
  • tatil olmak
  • tatil yapmak

Birleşik Kelimeler: tatil köyü, adli tatil, hafta tatili, öğle tatili

KÜRİT (Kelime Kökeni: Fransızca curide)

[isim]

[kimya]

  • Atom numaraları 96-103 arasında bulunan elementlerin genel adı

TÜRKİ (Kelime Kökeni: Türkçe türk + Arapça -ī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Türkle ilgili

[isim]

  • Türkçe

AKTÖR (Kelime Kökeni: Fransızca acteur)

[isim]

[sinema]

[tiyatro]

  • Erkek oyuncu

    En pişkin aktörler bile bizim kadar rollerini başaramazlar. - Etem İzzet Benice

[mecaz]

  • Herhangi bir olayda etkisi veya katkısı olan kimse

Birleşik Kelimeler: başaktör

KRAVL (Kelime Kökeni: İngilizce crawl)

[isim]

[spor]

  • Dizleri bükmeksizin bacakları hızla hareket ettirerek kulaçla yüzme

    Sen önce kravl yüzüşünü düzeltmelisin. - Falih Rıfkı Atay

KAVİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳavl)

[isim]

[eskimiş]

  • Söz

    Babamın kavline göre bu adam bütün Manisa halkını iki büyük afetten kurtarmış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Sözleşme, anlaşma

    Kavlimiz böyle mi idi?

    Ey güzel seninle bir kavledelim / Bu kavlin üstüne dönmemesine - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kavil kesmek

Birleşik Kelimeler: kavletmek, kavlükarar

LİKÖR (Kelime Kökeni: Fransızca liqueur)

[isim]

  • Meyve veya bazı bitkiler ile alkol, esans karışımından yapılan şekerli içki

    Bu likör vakitsiz amma şişeleri açmış bulunduk. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: likör bardağı

LİVAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[denizcilik]

  • Avlanan balıkları canlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüş sepet

    Keçi kellesinin ince derisini parça parça kesip de ağlara takmak için hazır edip livarına tıktığı zaman ... - Sait Faik Abasıyanık

  • İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmış havuz

TAVİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿvīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Geciktirme, tehir
  • Alıkoyma