KÜBİZM ile Oluşan Kelimeler (KÜBİZM Kelime Türetme)

KÜBİZM harflerinden oluşan 10 kelime bulunuyor. KÜBİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kübizm kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

KÜBİZM14

5 Harfli Kelimeler

MÜZİK11

3 Harfli Kelimeler

BÜZ10, BİZ8, BÜK7, KİM4

2 Harfli Kelimeler

İZ5, İM3, Mİ3, Kİ2

Kİ (Kelime Kökeni: Farsça ki)

[bağlaç]

  • Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
  • Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz

    Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?

  • `Öyle, o kadar, o denli` vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz
  • İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz

    Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.

  • İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz

    Ama o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu. - Osman Cemal Kaygılı

  • Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz

    O beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!

  • Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz

    Acaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?

  • Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi

Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

KİM

[zamir]

  • `Hangi kişi?` anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir söz

    Kim sesini çıkarırsa karşısında beni bulur. - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... kim ... kim
  • kim bilir
  • kime ne
  • kimi kimsesi olmamak
  • kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır
  • kiminle dans ettiğini biliyor musun?
  • kimin nesi?
  • kimin tavuğuna kış demişiz
  • kim kime dum duma
  • kim oluyor?
  • kim vurduya gitmek

[bağlaç]

[eskimiş]

  • Ki

    Dedi kim tazeliğim çağında / Bir gülün bülbül idim bağında - Atai

İZ

[isim]

  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti

    Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare

    Cinayet izleri.

  • Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser

    O çağ uygarlığından iz kalmadı.

[matematik]

  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi

BÜK

[isim]

  • Dönemeç
  • Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, büklük
  • Ovada veya dere kıyısında çalı ve diken topluluğu
  • Böğürtlen

BİZ

[zamir]

  • Çokluk birinci kişiyi gösteren söz

    Biz, Türkler, bütün tarihî hayatımızca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz! - Atatürk

  • Bazen teklik birinci kişi zamiri `ben` yerine kullanılan bir söz

    Biz kendisini aldığımız zaman vücudu pek ince idi. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • biz attık kemik diye, el kaptı ilik diye
  • biz bize benzeriz
  • bizden
  • bize de mi lolo?
  • bizim gelin bizden kaçar, tutar ellere başını açar
  • biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz

Birleşik Kelimeler: biz bize, sizli bizli

[isim]

  • Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı araç, tığ

    Kunduracı bizi.

  • Maraş işinde kalın karton parçalarının iğneyi kırmamasını sağlamak ve delik delmek işleminde kullanılmak üzere hazırlanmış tahta saplı, ince sivri uçlu bir çuvaldız türü

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Ülkemiz sularında yaşayan bir tür mersin balığı, şip (Acipenser nudiventris)

BÜZ (Kelime Kökeni: Fransızca buse)

[isim]

  • Künk

MÜZİK (Kelime Kökeni: Fransızca musique)

[isim]

  • Birtakım duygu ve düşünceleri belli kurallar çerçevesinde uyumlu seslerle anlatma sanatı, musiki

    Müzik eğitimi.

  • Bu biçimde düzenlenmiş seslerden oluşan eserlerin okunması veya çalınması

    Bu akşam güzel bir müzik dinledik.

Birleşik Kelimeler: müzik bilimi, müzik dolabı, müzikevi, müzikhol, müzik köşesi, müzik kulağı, müzik market, müzik odası, müzik salonu, müziksever, alafranga müzik, alaturka müzik, barok müzik, canlı müzik, elektronik müzik, enstrümantal müzik, pop müzik, popüler müzik, vokal müzik, arka müziği, beraberlik müziği, Çigan müziği, film müziği, folk müziği, fon müziği, halk müziği, İspanyol müziği, mehter müziği, oda müziği, sinyal müziği

KÜBİZM (Kelime Kökeni: Fransızca cubisme)

[isim]

  • Nesneleri geometrik biçimlerde gösteren bir sanat akımı