KÖŞKER ile Oluşan Kelimeler (KÖŞKER Kelime Türetme)
KÖŞKER harflerinden oluşan 23 kelime bulunuyor. KÖŞKER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Köşker kelimesinin anlamı nedir? Köşker ile başlayan kelimeler. İçinde köşker olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
KÖŞKER15
5 Harfli Kelimeler
KÖŞEK14
4 Harfli Kelimeler
KÖŞE13, KÖŞK13, KÖRE10, ÖREK10, KREŞ7
3 Harfli Kelimeler
KÖK9, KÖR9, ÖKE9, ÖRK9, KEŞ6, ŞER6, ŞEK6, ERK3, KEK3, KER3
2 Harfli Kelimeler
EŞ5, ŞE5, EK2, ER2, KE2, RE2
EK
-
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça
Yazının ekleri.
-
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave
Gazetenin haftalık sanat ve edebiyat eki.
- Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
- İki borunun birbirine birleştirildiği yer
-
Eklenmiş, katılmış
Okul müdürüyken okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış. - Haldun Taner
- Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika
Ata Sözleri ve Deyimler
- ek bent olmak
- ekini belli etmemek
Birleşik Kelimeler: ek bileziği, ek bütçe, ek ders, ek eylem, ek fiil, ek görev, ek gün, ek kart, ek kök, ek oylum, ek ödenek, ek poliçe, ek süre, ek tahsisat, iç ek, işlek ek, ön ek, son ek, aidiyet eki, bildirme eki, çekim eki, çoğul eki, çokluk eki, durum eki, edilgenlik eki, eşitlik eki, hâl eki, ilgi eki, iyelik eki, kişi eki, küçültme eki, nispet eki, olumsuzluk eki, soru eki, şahıs eki, topluluk eki, türetme eki, yapım eki, yokluk eki, yön eki, yön gösterme eki, zaman eki, çatı ekleri
ER
-
Erkek
Noksansız bir çeyiz ve düğünle iyi bir ere verilen Zeynep'in hissesi ayrılmıştır. - Tarık Buğra
-
İşini iyi bilen, yetenekli kimse
Sanat eri çalışır, bir eser kor ortaya, onun güzel olduğuna inanır, o güzelliği herkesin anlamasını, kavramasını ister. - Nurullah Ataç
- Kahraman, yiğit
-
Rütbesiz asker, nefer
Düşman erleri arasında Fransızlar da vardır. - Salâh Birsel
- Koca
Ata Sözleri ve Deyimler
- ere gitmek (veya varmak)
- ere vermek
- erim er olsun da yerim çalı dibi olsun
- erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını
- er kocar, gönül kocamaz
- er lokması er kursağında kalmaz
- er olan ekmeğini taştan çıkarır
- er oyunu üçe kadar
Birleşik Kelimeler: erbaş, er bezi, erdişi, er ekmeği, er kişi, er meydanı, er suyu, acemi er, komando er, tam er, avcı eri, emir eri, gönül eri, hizmet eri, iş eri, sanat eri, yazın eri
-
Erken
Er sabah kalktım ki sular çağlıyor - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: er ekmeği, er geç
- Erbiyum elementinin simgesi
KE
- Türk alfabesinin on dördüncü harfinin adı, okunuşu
RE
- Türk alfabesinin yirmi birinci harfinin adı, okunuşu
- Gam (II) dizisinde do ile mi arasındaki ses
- Renyum elementinin simgesi
ERK
- Bir işi yapabilme gücü, kudret, iktidar
- Sözü geçerlik, istediğini yaptırabilme gücü, nüfuz
- Bir bireyin, bir toplumun, başka birey, küme veya toplumları egemenliği, baskısı ve denetimi altına alma, hürriyetlerine karışma ve onları belli biçimlerde davranmaya zorlama yetkisi veya yeteneği
Birleşik Kelimeler: anaerki, ataerki, bey erki, din erki, el erki, soylu erki, takım erki, varsıl erki, yargı erki, zengin erki
KEK (Kelime Kökeni: İngilizce cake)
- Ana maddeleri yumurta, un ve şeker olan, içerisine kuru üzüm, kakao, fındık vb. konularak fırında pişirilen tatlı çörek
- Aptal, bön, kolay aldatılabilen (kimse)
Birleşik Kelimeler: çaylı kek, kakaolu kek, sade kek, üzümlü kek
KER (Kelime Kökeni: Farsça ker)
- Kuvvet, kudret
Birleşik Kelimeler: kerli ferli
EŞ
-
Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri
Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun. - Ömer Seyfettin
-
Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika
Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır. - Zeyyat Selimoğlu
-
Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri
Güvercin eşini arıyor.
-
İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner
Briçte kuvvetli bir eş seçti.
- Kuma, ortak
- Arkadaş
- Döl eşi
Ata Sözleri ve Deyimler
- eşi benzeri (veya manendi veya menendi) olmamak (veya bulunmamak veya yok)
- eş tutmak
Birleşik Kelimeler: eş adlı, eş anlam, eş anlı, eş bacaklılar, eş basınç, eş başkan, eş biçim, eş cinsel, eş değer, eş deprem, eş dost, eş eksenli, eş güdüm, eş kanatlı, eşkenar, eş koşma, eş merkezli, eş ölçüm, eş sesli, eş sıcak, eş yapı, eş yapım, eş yükselti, eş zaman, döl eşi
ŞE
- Türk alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı, okunuşu
KEŞ (Kelime Kökeni: Farsça keşk)
- Yağı alınmış sütten veya yoğurttan yapılan peynir
- Kış için kurutulan yağsız, tuzsuz yoğurt
- Ayyaş
- Esrarkeş
- Aptal
ŞER (Kelime Kökeni: Arapça şerr)
-
Kötülük, fenalık
Abdülhak Hamit'in Kemal'e galebesi, şerrin hayra galebesi demekti. - Yahya Kemal Beyatlı
- Kötü, fena
Ata Sözleri ve Deyimler
- şerrine lanet
Birleşik Kelimeler: ehvenişer
ŞEK (Kelime Kökeni: Arapça şekk)
- Kuşku
KREŞ (Kelime Kökeni: Fransızca crèche)
- Çocuk yuvası
KÖK
- Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm
- Kök sap, kök(I)
-
Bazı şeylerde dip bölüm
Diş kökü.
-
Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane
Üç kök maydanoz.
-
Dip, temel, esas
Ta gölden başlayan tipi ve fırtına Şebben'in sıcak evini kökünden sarsıyordu. - Halide Edip Adıvar
-
Kaynak, köken
Ölenle, son zamanları gevşeyen, azalan fakat kökleri mazinin sağlamlığı içinde kalan eski bir aşinalığım vardı. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Bir kimseyi bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü
- Kelimenin her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü: Yaptırmak kelimesinde kök, yap- bölümüdür
- Olağan şartlarda çevresinden yalıtılamayan ancak birçok tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi
- Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek veya birleşik değer
Ata Sözleri ve Deyimler
- kök almak
- kök salmak
- kök sökmek
- kök söktürmek
- kökü kazınmak
- kökü kurumak
- kökünden halletmek
- kökünden kazımak
- köküne kıran girmek
- kökünü kazımak
Birleşik Kelimeler: kök bacaklılar, kök bilgisi, kökboyası, kök boyası, kök doğrayıcısı, kök hücre, kök işareti, kök kaplama, kök kırmızısı, kök kurdu, kök mantar, köknar, kök örnek, kök sap, acı kök, ana kök, ek kök, ikili kök, karekök, kazık kök, kılcal kök, kızılkök, küpkök, saçak kök, yumru kök, ad kökü, adamkökü, altın kökü, eğir kökü, ense kökü, fiil kökü, helvacı kökü, isim kökü, meyan kökü, yumurtakökü, zıkkımın kökü
- Sazı kurmaya yarayan burgu
- Sap
KÖR (Kelime Kökeni: Farsça kūr)
- Görme engelli
-
Keskinliği yeterli olmayan
Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu
-
Az aydınlık veren
Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu. - Mahmut Yesari
-
Kötü
Vakıa bu kör siyaset yüzünden Türklük Rumeli'den çıktı. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan
Kör sokak.
- Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan
-
Duyarlığını yitirmiş
Muhitimiz bize karşı her an kör, sağır ve şuursuzdur. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- kör değneğini beller gibi
- köre renkten bahsolunmaz
- kör görmez, sezer
- kör itin öldüğü yer
- kör kör parmağım gözüne
- kör kurttan bile vazgeçmemek
- körler mahallesinde ayna satmak
- körler memleketinde şaşılar padişah olur
- körle yatan şaşı kalkar
- kör olası (veya olasıca veya olsun)
- kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur
- kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın
- kör satıcının kör alıcısı olur
- körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz
- körün taşı
Birleşik Kelimeler: körağaç, kör alan, kör baca, kör bağırsak, kör boğaz, kör çapa, kör dövüşü, kör duman, kördüğüm, körebe, kör fare, kör hat, kör kadı, kör kandil, kör kaya, kör köstebek, kör kurşun, kör kuyu, körkütük, kör nişancı, kör nokta, kör ocak, köroğlu, kör sıçan, kör şans, kör şeytan, kör talih, kör tapa, kör topal, kör uçuş, kör yılan, körü körüne, bakar kör, elinin körü, gecenin körü, renk körü, üstünkörü, sabahın körü