KÖPRÜCÜ ile Oluşan Kelimeler (KÖPRÜCÜ Kelime Türetme)
KÖPRÜCÜ harflerinden oluşan 13 kelime bulunuyor. KÖPRÜCÜ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Köprücü kelimesinin anlamı nedir? Köprücü ile başlayan kelimeler. İçinde köprücü olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
KÖPRÜCÜ24
6 Harfli Kelimeler
ÖPÜCÜK23
5 Harfli Kelimeler
ÖRÜCÜ18, KÖPRÜ17
4 Harfli Kelimeler
ÖRÜK12, ÜRKÜ8
3 Harfli Kelimeler
ÖCÜ14, ÖRÜ11, KÜP9, KÖR9, ÖRK9, PÜR9, KÜR5
KÜR (Kelime Kökeni: Fransızca cure)
-
İyi bakım ve ilaç tedavisi
Daireden yıllık iznimi alınca kürümü günde on iki saate çıkardım. - Haldun Taner
- Özel tedavi yöntemi
Ata Sözleri ve Deyimler
- kür yapmak
- İnatçı, hırslı (adam)
Ata Sözleri ve Deyimler
- kürünü kırmak
- kürünü öldürmek
ÜRKÜ
- Topluluğu saran ortak korku, panik
KÜP
-
Su, pekmez, yağ vb. sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap
Ahırda kırık bir küpün içine, samanlarla çuvalların altına saklamış, gitti, getirdi. - Haldun Taner
- Sarhoş
Ata Sözleri ve Deyimler
- küpe dönmek
- küp gibi
- küplere binmek
- küpünü (veya küplerini) doldurmak
Birleşik Kelimeler: akıl küpü, altın küpü, boyacı küpü, dert küpü, sır küpü, sinir küpü, yağ küpü
-
Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen, mikâp
Tavla zarı küp biçimindedir.
- Altı yüzü birbirine eşit kareden oluşan dik prizma
- Bu biçimdeki nesne
- Bir cismin hacim hesabında kullanılan ölçü birimi
- Bir sayının üçüncü kuvveti: (43)=4x4x4=64
Birleşik Kelimeler: küpkök, küp şeker, birimküp, metreküp
KÖR (Kelime Kökeni: Farsça kūr)
- Görme engelli
-
Keskinliği yeterli olmayan
Günün birinde ihtiyar çoban koyunun birini kör bir makasla kırkıyordu. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu
-
Az aydınlık veren
Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu. - Mahmut Yesari
-
Kötü
Vakıa bu kör siyaset yüzünden Türklük Rumeli'den çıktı. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan
Kör sokak.
- Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan
-
Duyarlığını yitirmiş
Muhitimiz bize karşı her an kör, sağır ve şuursuzdur. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- kör değneğini beller gibi
- köre renkten bahsolunmaz
- kör görmez, sezer
- kör itin öldüğü yer
- kör kör parmağım gözüne
- kör kurttan bile vazgeçmemek
- körler mahallesinde ayna satmak
- körler memleketinde şaşılar padişah olur
- körle yatan şaşı kalkar
- kör olası (veya olasıca veya olsun)
- kör ölür badem gözlü olur, kel ölür sırma saçlı olur
- kör pazara varmasın, pazar körsüz kalmasın
- kör satıcının kör alıcısı olur
- körün istediği bir göz, Allah verdi iki göz
- körün taşı
Birleşik Kelimeler: körağaç, kör alan, kör baca, kör bağırsak, kör boğaz, kör çapa, kör dövüşü, kör duman, kördüğüm, körebe, kör fare, kör hat, kör kadı, kör kandil, kör kaya, kör köstebek, kör kurşun, kör kuyu, körkütük, kör nişancı, kör nokta, kör ocak, köroğlu, kör sıçan, kör şans, kör şeytan, kör talih, kör tapa, kör topal, kör uçuş, kör yılan, körü körüne, bakar kör, elinin körü, gecenin körü, renk körü, üstünkörü, sabahın körü
ÖRK
- Hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip, örük
PÜR (Kelime Kökeni: Farsça pur)
- Dolu (II)
- Çam, ardıç, ladin ağaçlarının iğne gibi ince yaprakları
ÖRÜ
- Örme işi
- Yama olarak yapılan örgü
- Tarlalarda sele karşı taştan yapılmış set
- Otlak
Birleşik Kelimeler: besi örü
ÖRÜK
-
Kendi ipiyle onarılmış kısım
Eğer örük varsa artık paltonun bizimkine ait olduğuna hükmederim. - Burhan Felek
- Saç örgüsü
ÖCÜ
- Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş hayalî yaratık, umacı
KÖPRÜ
-
Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı. - Orhan Seyfi Orhon
-
İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey
Annesinin yalnız onunla değil hiç kimseyle bir köprüsü yoktu. - Murathan Mungan
- Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri
- Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum, güreşçi köprüsü
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durumu
- Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi
Ata Sözleri ve Deyimler
- köprüden (veya köprüyü) geçinceye kadar ayıya dayı derler
- köprü kurmak
- köprüleri atmak
- köprünün (veya köprülerin) altından çok su (veya sular) aktı (veya geçti)
Birleşik Kelimeler: köprüaltı çocuğu, köprübaşı, Köprübaşı, köprü üstü, köprü yol, asma köprü, küçük köprü, panel köprü, güreşçi köprüsü, hava köprüsü, kaptan köprüsü, sırat köprüsü, yaya köprüsü
ÖRÜCÜ
- Örme işi yapan kimse
- Kumaş ve örgülerdeki yırtıkları, delikleri onaran kimse veya bu işlerin yapıldığı yer
- Duvar yapan veya onaran kimse, yapı ustası
ÖPÜCÜK
-
Sevgi göstermek için dudaklarıyla başka birisinin elini yüzünü öpme, öpüş, buse
Güllü'nün boynuna sarılan Cemile, kadının hafif çilli, tombul yanaklarını öpücüklere boğdu. - Orhan Kemal
Ata Sözleri ve Deyimler
- öpücük göndermek (veya yollamak)
- öpücük kondurmak
Birleşik Kelimeler: hayat öpücüğü
KÖPRÜCÜ
- Köprü yapan kimse
- Tombazlarla köprü kuran istihkâm kıtası
- Osmanlı ülkelerinde, özellikle ordunun geçeceği yollar üzerindeki köprüleri onarmak ve korumakla görevli takım