KUŞKONMAZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KUŞKONMAZ harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli KUŞKONMAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOMŞU11, KOŞUM11, KOKUŞ10, KOŞAM10, KOŞMA10, KOŞUN10, KOŞUK10, KONUŞ10, KUMAŞ10, MOZAK10, MAŞUK10, UZMAN10, AKKUŞ9, KUŞAK9, KOZAK9, KOZAN9, KONUM8, OKUMA8, KONMA7, KOKMA7, KONUK7, KUMAN7, ONMAK7, KONAK6

KONAK

[isim]

  • Büyük ve gösterişli ev

    Konaktan tekrar mektebe döndükten sonra uzun zaman boynu bükük dolaştım. - Etem İzzet Benice

  • Vali, kaymakam gibi yüksek dereceli devlet görevlilerinin resmî konutu

[hayvan bilimi]

  • Konakçı

[eskimiş]

  • Araba veya hayvanla bir günde alınan yol

    Buradan orası beş konaktır.

[eskimiş]

  • Yolculukta geceyi geçirmek için inilen, konaklanılan yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • konak gibi

Birleşik Kelimeler: konak yavrusu, bülbülkonağı, hükûmet konağı

[isim]

[halk ağzında]

  • Kundak çocuklarının başlarında görülen kepek tabakası
  • Gözde oluşan ince tabaka

[isim]

  • İzmir iline bağlı ilçelerden biri

KONMA

[isim]

  • Konmak işi

    Şiirde biçim, gerekli parçaların yerli yerine konmasıdır. - Behçet Necatigil

KOKMA

[isim]

  • Kokmak işi

    Yıkanmamayı ve böylece pis pis kokmayı bile göze alırlarmış. - Salâh Birsel

KONUK

[isim]

  • Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman

    Şatoda yaşayanlarla konuklar, buralarda, topluca yıkanırlarmış. - Salâh Birsel

[hayvan bilimi]

  • Konakçının üzerindeki asalak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • konuğu olmak
  • konuk etmek
  • konuk gelmek
  • konuk olmak

Birleşik Kelimeler: konukevi, konuk köşesi, konuk sanatçı, konuksever, şeref konuğu

KUMAN

[isim]

[tarih]

  • Kıpçak

ONMAK

[nesnesiz]

  • Daha iyi bir duruma girmek, salah bulmak

    Sakın kesme, yaş ağaca balta vuran el onmaz. - Mehmet Emin Yurdakul

  • Eksiği kalmayıp gönül ferahlığına ermek, mutlu olmak, mesut olmak
  • Hastalıktan, dertten kurtulmak, şifa bulmak, felah bulmak, iflah olmak

KONUM

[isim]

  • Bir kimsenin veya bir şeyin bir yerdeki durumu veya duruş biçimi, pozisyon

    İnsanın tabii konumunu en uygun biçim içinde devam ettirme tavrı medeni bir yaşayış tuzağına düşmeden de gösterilebilir. - İsmet Özel

[coğrafya]

  • Yeryüzünde bir noktanın, enlem ve boylamların yardımıyla bulunan yeri, konuş

[coğrafya]

  • Bir şehrin uzak ve yakın çevresiyle her türlü ilişkisini sağlayan ve şehrin gelişmesini etkileyen coğrafi şartlarının bütünü

Birleşik Kelimeler: sosyal konum

OKUMA

[isim]

  • Okumak işi, kıraat

    Okuması vardı, yazması azdı. - Burhan Felek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • okumayı sökmek

Birleşik Kelimeler: okuma bayramı, okuma günü, okuma kitabı, okuma saati, okuma vakti, okuma yazma, okuma yitimi, sesli okuma, sessiz okuma, dikiş okuması

AKKUŞ

[isim]

  • Ordu iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Atmaca

KUŞAK

[isim]

  • Bele sarılan uzun ve enli kumaş

    Emin olmak için kuşağından bir ayna çıkarıp camı bile çizdi. - İhsan Oktay Anar

  • Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ

[teknoloji]

  • Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri

[gök bilimi]

  • Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge

    İklim kuşakları. Zaman kuşakları.

[coğrafya]

  • Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı

    Isı kuşak.

[felsefe]

  • Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu

    Daha çok yeni kuşak şairlerin ürünlerine yer veriyoruz. - Ahmet Ümit

[matematik]

  • Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm

[sinema]

[televizyon]

  • Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler

[televizyon]

  • Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi

    Çizgi film kuşağı.

[toplum bilimi]

  • Yaklaşık yirmi beş otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon

    Bugünkü kuşak benim kuşağımın bir hikâyesini dinlemelidir. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: kuşak bağlama, ılıman kuşak, ısı kuşak, orta kuşak, sıcak kuşak, şal kuşak, tropikal kuşak, yeşil kuşak, ağız kuşağı, Burçlar Kuşağı, dalga kuşağı, deprem kuşağı, ebekuşağı, ebemkuşağı, gayret kuşağı, gelinkuşağı, gökkuşağı, hacılarkuşağı, küre kuşağı, meryemanakuşağı, orman kuşağı, reklam kuşağı, ses kuşağı, yağmur kuşağı

KOZAK

[isim]

  • Kozalak

[tarih]

  • Metalden yapılmış, içine antlaşma ve padişah mektuplarının konulduğu kutu

KOZAN

[isim]

  • Adana iline bağlı ilçelerden biri

KOKUŞ

[isim]

  • Kokma işi

KOŞAM

[isim]

[halk ağzında]

  • Avuç
  • İki avuç dolusu

KOŞMA

[isim]

  • Koşmak işi

    Hamal benim dalgınlığımdan istifade ederek birdenbire bir kedi gibi fırladı ve koşmaya başladı. - Kemal Bilbaşar

[denizcilik]

  • Bir halatı, ağacı pekiştirmek için yanına konulan halat veya ağaç

[edebiyat]

  • Sazla okunmak için hece ölçüsü ile yazılmış, ilk kıtasının birinci, ikinci ve dördüncü dizeleriyle öteki kıtalarının dördüncü dizeleri birbiriyle, kalan dizeler de kendi aralarında uyaklı, konuları sevgi ve doğa olayları olan bir halk şiiri

Birleşik Kelimeler: ayaklı koşma, eş koşma