KUŞATILMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

KUŞATILMA harflerini içeren 6 harfli 32 kelime bulunuyor. 6 harfli KUŞATILMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kuşatılma ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kuşatılma olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ULAŞIM12, AŞILMA11, ATIŞMA11, ALTMIŞ11, ALIŞMA11, AKIŞMA11, ALAŞIM11, KAŞIMA11, MAAŞLI11, MAŞUKA11, MAŞALI11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, TAŞIMA11, UŞAKLI11, ULAŞMA11, TAŞMAK10, TAŞLIK10, KUMALI9, ATILMA8, AMALIK8, AKITMA8, IKLAMA8, KAMALI8, MUTLAK8, MAKTUL8, MATLIK8, TIKAMA8, TAMLIK8, TALKIM8, ULAMAK8, ATALIK7

ATALIK

[isim]

  • Ataya yakışır davranış, babalık

ATILMA

[isim]

  • Atılmak işi

    Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu. - Selâhattin Hilav

ÂMÂLIK

[isim]

  • Görme engellilik

AKITMA

[isim]

  • Akıtmak işi, isale

    Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. - Elif Şafak

  • Hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan ve burunlarına doğru uzanan beyaz leke
  • Un, süt, yağ, yumurta, şeker veya pekmezle yoğrularak cıvık bir duruma getirilen hamurun kızgın sac üzerinde pişirilmesiyle yapılan bir tatlı türü

[halk ağzında]

  • Enli bilezik

IKLAMA

[isim]

  • Iklamak işi

KAMALI

[sıfat]

  • Kaması olan

    Kamalı top.

MUTLAK (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳ)

[sıfat]

  • Salt

    Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. - Halide Edip Adıvar

[felsefe]

  • Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık

[zarf]

  • Kesinlikle

    Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır. - Cemil Meriç

Birleşik Kelimeler: mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır

MAKTUL (Kelime Kökeni: Arapça maḳtūl)

[sıfat]

  • Öldürülmüş, öldürülen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maktul düşmek (veya olmak)

MATLIK

[isim]

  • Mat olma durumu

TIKAMA

[isim]

  • Tıkamak işi

    Tırmanıp gedikten girer girmez toprak dolu çuvallarla burayı tıkamaya çalışan insanlarla yüz yüze geldi. - İhsan Oktay Anar

TAMLIK

[isim]

  • Eksik olmama durumu, bütün
  • Olgunluk

    Binbir çeşit meziyet, fazilet, tamlık ve kemal... - Refik Halit Karay

TALKIM

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi

ULAMAK

[-e]

[-i]

  • Eklemek, katmak, ilave etmek

KUMALI

[sıfat]

  • Kuması olan

TAŞMAK

[nesnesiz]

  • Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak

    Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı. - Haldun Taner

  • Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak
  • Bir yere veya şeye sığmamak

    Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı. - Sait Faik Abasıyanık

  • İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak

    Gösteri o kadar güzeldi ki seyirciler salondan taşmıştı.

[mecaz]

  • Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak

    Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu