KUTSALLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

KUTSALLAŞTIRMAK harflerini içeren 8 harfli 140 kelime bulunuyor. 8 harfli KUTSALLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

RUSLAŞMA14, SIKLAŞMA14, SARMAŞIK14, ULAŞILMA14, ARILAŞMA13, AŞILAMAK13, AŞILATMA13, AŞTIRMAK13, AŞIRTMAK13, ALTMIŞAR13, AKŞAMLIK13, KIRLAŞMA13, KIŞLAMAK13, KIŞLATMA13, KITLAŞMA13, KUŞATMAK13, KULLAŞMA13, KALKIŞMA13, KARIŞMAK13, KARKAMIŞ13, KASLAŞMA13, KATIŞMAK13, KARMAŞIK13, MAŞATLIK13, MATRUŞKA13, SATAŞMAK13, ŞIRLAMAK13, ŞUTLAMAK13, ŞAMATALI13, TUŞLAMAK13, TARTIŞMA13, TAKIŞMAK13, TAŞIRMAK13, TAŞITMAK13, URLAŞMAK13, ALLAŞMAK12, AKLAŞMAK12, KAŞLAMAK12, MUTTASIL12, ŞAKLATMA12, ŞAKRAMAK12, ŞAKLAMAK12, ŞARTLAMA12, ŞARLAMAK12, TAŞLAMAK12, TAŞLATMA12, ASTIRMAK11, AKSIRTMA11, AKSIRMAK11, ISLATMAK11, ISKALAMA11, IRAKSAMA11, KISALMAK11, KISALTMA11, KURAMSAL11, KURSAKLI11, KUTSAMAK11, KASILMAK11, MUSALLAT11, MAKSATLI11, SIRALAMA11, SIRTLAMA11, SIRLAMAK11, SULAKLIK11, SULATMAK11, SALMALIK11, SARILMAK11, SARKITMA11, SALKIMAK11, SALAMURA11, SATILMAK11, SATTIRMA11, TISLAMAK11, TUTMALIK11, TUTAMLIK11, TARLAMSI11, TARIMSAL11, ARILAMAK10, ARIKLAMA10, ARATILMA10, ASTARLIK10, ATTIRMAK10, ATKILAMA10, AKSATMAK10, IRALAMAK10, KIRKLAMA10, KIRTLAMA10, KITLAMAK10, KUTLAMAK10, KARILMAK10, KALITSAL10, KASTARLI10, KATILMAK10, KATILTMA10, KARMALIK10, KASATURA10, MUKATTAR10, MAKARALI10, MALTALIK10, MAKASKAR10, MAKASTAR10, RASTLAMA10, RAKKASLI10, SALLAMAK10, SALAKLIK10, SAKLATMA10, SAKARLIK10, SAKATLIK10, SAKLAMAK10, TIKLATMA10, TIKATMAK10, TIKLAMAK10, TUTKALLI10, TUTARLIK10, TURLAMAK10, TURALAMA10, TAKTIRMA10, TAMTAKIR10, TARTILMA10, TASALLUT10, TASLAMAK10, TAKILMAK10, UKALALIK10, ARALIKTA9, ATLATMAK9, ALTLAMAK9, AKTARTMA9, AKTARMAK9, AKTARLIK9, ALATURKA9, KALASTRA9, KARLAMAK9, KARTALMA9, KARTALLI9, KATLAMAK9, KATLATMA9, LAKLAMAK9, TARATMAK9, TAKATUKA9, KATARAKT8

KATARAKT (Kelime Kökeni: Fransızca cataracte)

[isim]

[tıp]

  • Göz merceğinin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen ve görmeyi engelleyen rahatsızlık, perde, akbasma, aksu

ARALIKTA

[zarf]

  • Öbür şeyler arasında, bu arada

ATLATMAK

[-i]

  • Atlama işini yaptırmak
  • Basında başka ilgililerden önce bir haberin yayımlanmasını sağlamak

[mecaz]

  • Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak

    Bana sorarsanız işin en güç tarafını atlattık. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Görüşmek, konuşmaktan kaçmak

[mecaz]

  • Savsaklamak

[mecaz]

  • Aldatmak

    Onları da ara sıra atlatanlar bulunur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

ALTLAMAK

[-i]

[mantık]

  • Özel diye alınan bir şeye, genel bir kavramın altında yer vermek

AKTARTMA

[isim]

  • Aktartmak işi

AKTARMAK

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi bir yerden, bir kaptan başka bir yere veya kaba geçirmek

[-i]

  • Bir şeyin yolunu, yönünü değiştirmek
  • Bir lehçeyi başka bir lehçeye uyarlamak
  • Toprağı altı üstüne gelecek bir biçimde iyice bellemek
  • İletmek, bildirmek

    Derdini size aktarıp arınmış, sizi zehirleyip bırakmıştır. - Haldun Taner

  • Bir kitabı başından sonuna kadar okumak
  • Birinin başka biriyle telefonla konuşmasını sağlamak

[-i]

  • Çatı kiremitlerinin kırık ve bozuk olanlarının yerlerine sağlamlarını koymak

[-i]

[edebiyat]

  • Alıntılamak

    Onun yerine Salâh Birsel'in bir şiirini aktaracağız. - Salâh Birsel

[edebiyat]

  • Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyurmak ve yaymak

[edebiyat]

  • Tür değişikliği yapmak

    Romanı dizi filme aktarmak.

[bilişim]

  • Bir tekniğe göre biçimlendirmek, uyarlamak

[teknik]

  • Üretilmiş olan bir enerjiyi, başka organlara iletmek

AKTARLIK

[isim]

  • Aktarın yaptığı iş

ALATURKA (Kelime Kökeni: İtalyanca alla turca)

[sıfat]

  • Eski Türk gelenek, görenek, töre ve hayatına uygun, Doğuluca, alafranga karşıtı

    Alaturka, eski tahta kapısının dışarıdan da içeriden de çengelleri var. - Ayla Kutlu

  • Bu töre ve hayatı benimsemiş (kimse)

[isim]

  • Alaturka saat

    Biz alaturka 10 sularında mektepten çıkardık. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Düzensiz, yöntemsiz

    Alaturka çalışma.

Birleşik Kelimeler: alaturka müzik, alaturka saat, alaturka tuvalet

KALASTRA (Kelime Kökeni: İtalyanca calastra)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerde cankurtaran filikalarını oturtmak için güvertelere konulan sehpa

KARLAMAK

[nesnesiz]

  • Kar yağmak

    Grip salgınının, göğse bir taş gibi oturan bronşitin bütün sebebi havanın bir türlü karlayamamasında, karın yağmamasındaymış. - Nazım Hikmet

KARTALMA

[isim]

  • Kartalmak işi

KARTALLI

[sıfat]

  • Üzerinde kartal resmi bulunan

    Kartallı bayrak.

Birleşik Kelimeler: kartallı eğrelti otu

KATLAMAK

[-i]

  • Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

    Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Arttırarak çoğaltmak

    Parasını ikiye katladı.

KATLATMA

[isim]

  • Katlatmak işi

LAKLAMAK

[-i]

  • Laka veya vernik sürmek