KURUMLAŞTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KURUMLAŞTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 86 kelime bulunuyor. 7 harfli KURUMLAŞTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MUŞMULA14, KUMAŞLI13, ŞIMARMA13, AŞILMAK12, AŞIRMAK12, AŞIRTMA12, AŞTIRMA12, ATIŞMAK12, AKIŞMAK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, KIŞLAMA12, KUŞAKLI12, KUŞATMA12, KAKIŞMA12, KAŞIMAK12, KARIŞMA12, KATIŞMA12, MAŞALIK12, ŞIRLAMA12, ŞUTLAMA12, ŞAKIMAK12, TUŞLAMA12, TAKIŞMA12, TAŞIRMA12, TAŞIMAK12, UŞAKLIK12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, ALTIŞAR11, AKKIŞLA11, AKTARIŞ11, KUMKUMA11, KARARIŞ11, KARAKUŞ11, KAŞARLI11, TAŞAKLI11, TAŞRALI11, UMULMAK11, ARMUTLU10, KURULMA10, KURUMAK10, KURUTMA10, KUMLAMA10, MURATLI10, MIRLAMA10, MAMULAT10, MALUMAT10, UTULMAK10, ULUTMAK10, ARITMAK9, ARTIRMA9, ATILMAK9, AKITMAK9, AKTARIM9, IKLAMAK9, KITLAMA9, KURTLUK9, KUTLAMA9, KARIKMA9, KARILMA9, KARIMAK9, KARAMUK9, KAKILMA9, KAKMALI9, KATILMA9, KATMALI9, MUTLAKA9, MARKALI9, RAKAMLI9, TIKAMAK9, TIKLAMA9, TURLAMA9, TAKILMA9, TARUMAR9, ARKALIK8, ATAKLIK8, KIRKLAR8, KARARLI8, KARARTI8, KARAKUL8, KARALIK8, KARALTI8, KARTLIK8, TRUAKAR8, TARAKLI8

ARKALIK

[isim]

  • Sırt dayamaya yarayan yer

    Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. - Tarık Buğra

  • Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, hamal semeri, arkalıç

[eskimiş]

  • Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir kısa hırka türü

ATAKLIK

[isim]

  • Atak olanın durumu veya atak bir biçimde yapılan iş, davranış, cüret

    Kara Yusuf ve arkadaşlarındaki ataklık halkı sarıyor. - Tarık Buğra

KIRKLAR

[isim]

[din bilgisi]

  • Kırk kişilik evliya topluluğu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırklara karışmak

Birleşik Kelimeler: üçler yediler kırklar

KARARLI

[sıfat]

  • Kesin karar vermiş olan

    Hatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi. - İhsan Oktay Anar

  • Kararında direnen, kararını değiştirmeyen

    Eskiden çok kararlıyken şimdi gevşemiş gibi idi. - Memduh Şevket Esendal

  • Dengeli

Birleşik Kelimeler: kararlı dalga, kararlı denge

KARARTI

[isim]

  • Karaltı

    Ayın aksi içinden bir karartı geçiyordu. - Ömer Seyfettin

  • Kararmış yer, siyahlık

KARAKUL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül

KARALIK

[isim]

  • Kara olma durumu
  • Karaya çalan leke

Birleşik Kelimeler: ağzı karalık, bahtı karalık, gözü karalık, yüzü karalık

KARALTI

[isim]

  • Uzaklık ve karanlık sebebiyle kim veya ne olduğu seçilemeyen, belli belirsiz, koyu renkli biçim, silüet

    Az sonra dört atlının karaltısını seçtiler. - Nezihe Araz

  • Hafif karanlık
  • Leke

KARTLIK

[isim]

  • Kart olma durumu

[isim]

  • Kart konulan gereç

TRUAKAR (Kelime Kökeni: Fransızca trois-quarts)

[isim]

  • Kısa manto

[sıfat]

  • Kol boyu dirsek ile bilek arasında olan (kadın giysisi)

TARAKLI

[sıfat]

  • Tarağı olan
  • Başında tarak bulunan (kuş veya kadın)
  • Yol yol nakışlı

    Taraklı kumaş.

  • Tarağı geniş olan (ayak)

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

ARITMAK

[-i]

  • Temizlemek
  • Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek

ARTIRMA

[isim]

  • Artırmak işi

    Çocuk oyunlarının büyük çoğunluğu gibi heyecanı artırma zamanı geldi. - Ayla Kutlu

  • Açık artırma

Birleşik Kelimeler: açık artırma, değer artırma

ATILMAK

[-den]

  • Atma işine konu olmak

    O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır? - Adalet Ağaoğlu

[-e]

  • Saldırmak, hücum etmek

    Düşmanın üzerine atıldı.

[nesnesiz]

  • Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak

    Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]

  • Başlamak

    Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar. - Falih Rıfkı Atay

[-e]

  • Bir işe girişmek

[nesnesiz]

  • Patlatılmak

    Silah atıldı. Top atıldı.

  • Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılan ok geri dönmez

AKITMAK

[-e]

[-i]

  • Akmasını sağlamak, akmasına yol açmak, dökmek