Kuru ile Başlayan Kelimeler
KURU ile başlayan 58 kelime bulunuyor. Başında KURU olan kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kuru kelimesinin anlamı nedir? Kuru ile biten kelimeler. İçinde kuru olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
KURUŞLANDIRMAK23,
13 Harfli Kelimeler
KURUŞLANDIRMA22, KURUMLAŞTIRMA21, KURUMSALLAŞMA21
11 Harfli Kelimeler
KURUMSUZLUK20, KURUMLAŞMAK18, KURUMLANMAK15
10 Harfli Kelimeler
KURUYASICA19, KURUCAŞİLE18, KURUNTUSUZ18, KURUMLANIŞ17, KURUMLAŞMA17, KURULAŞMAK16, KURUMLANMA14, KURUTMALIK14, KURUTULMAK14, KURULANMAK13
9 Harfli Kelimeler
KURULAYIŞ17, KURUNTUCU16, KURUCULUK16, KURULANIŞ15, KURULAŞMA15, KURUNTULU13, KURUTMALI13, KURUTULMA13, KURULAMAK12, KURULANMA12
8 Harfli Kelimeler
KURUKAFA16, KURUMSUZ16, KURUTUCU15, KURUŞLUK14, KURUTMAÇ14, KURUSIKI13,
7 Harfli Kelimeler
KURUYUŞ15, KURULUŞ13, KURUTUŞ13, KURUTAÇ12, KURUMLU11, KURULMA10, KURULUK10, KURUMAK10, KURUNTU10, KURUTMA10
6 Harfli Kelimeler
KURUCU12, KURULU9, KURUMA9
5 Harfli Kelimeler
KURUŞ10, KURUM8, KURUL7, KURUT7
4 Harfli Kelimeler
KURU6
KURU
-
Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı
Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. - Halide Edip Adıvar
-
Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan
Kuru çöl. Kuru tepeler.
-
Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı
Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar. - Refik Halit Karay
-
Canlılığını yitirmiş (bitki)
Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum? - Halide Edip Adıvar
-
Salgısı olmayan
Kuru öksürük. Kuru egzama.
-
Döşenmemiş, çıplak
Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu. - Halikarnas Balıkçısı
-
Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek)
Kuru çayla karın doyar mı?
-
Etkisi ve sonucu olmayan
Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler. - Ruşen Eşref Ünaydın
- Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem
-
Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze
Kuru, zevksiz bir hayat.
-
Akıcı olmayan, duygudan yoksun
Kuru bir anlatım.
- Kuru fasulye
Ata Sözleri ve Deyimler
- kuru başına kalmak
- kuruda kalmak
- kuru gayret çarık eskitir
- kuru hasır (veya kilim) üstünde kalmak
- kuru laf karın doyurmaz
- kurunun yanında yaş da yanar
- kuru tahtada kalmak
Birleşik Kelimeler: kuru boya, kuru çay, kuru çayır, kuru çeşme, kuru dere, kuru duvar, kuru ekmek, kuru erik, kuru fasulye, kuru filtre, kuru gürültü, kuru hava, kuru iftira, kuru incir, kurukafa, kuru kafa, kuru kahve, kuru kalabalık, kuru kayısı, kuru kemik, kuru köfte, kuru kuruya, kuru kuyu, kuru laf, kuru meyve, kuru öksürük, kuru pasta, kuru pil, kuru sebze, kurusıkı, kuru soğan, kuru soğuk, kuru söz, kuru tarım, kuru temizleme, kuru üzüm, kuru yemiş, kuru yemişçi, kuru yük, kuru ziraat, kara kuru, tuzu kuru, karaca kuruca, tahtakuruları, armut kurusu, Beypazarı kurusu, dut kurusu, gülkurusu, gül kurusu, insan kurusu, kayısı kurusu, kız kurusu, piç kurusu, tahtakurusu, üzüm kurusu, yaprakkurusu
KURUL
- Bir işi yapmak, yönetmek veya bir kurum ve kuruluşu temsil etmek için görevlendirilmiş kişilerden oluşmuş topluluk, heyet, konsey, asamble
Birleşik Kelimeler: alt kurul, genel kurul, seçici kurul, üst kurul, yarkurul, Bakanlar Kurulu, balotaj kurulu, denetim kurulu, denetleme kurulu, disiplin kurulu, onur kurulu, sağlık kurulu, sandık kurulu, seçiciler kurulu, soruşturma kurulu, tahkim kurulu, teftiş kurulu, uzlaştırma kurulu, yargıcılar kurulu, yasama kurulu, yazı kurulu, yönetim kurulu, yürütme kurulu
KURUT
-
Kurutulmuş süt ürünü
Yoğurt kurutu. Kaymak kurutu.
KURUM
-
Bacalarda biriken kalın is
Vapur dumanı ve baca kurumuyla kapkara olan saçlarımla yastığı kirletmek istemiyordum. - Halikarnas Balıkçısı
-
Evlilik, aile, ortaklık, mülkiyet gibi köklü bir yapıyı içeren, genellikle devletle ilişkisi olan yapı veya birlik, müessese
Türk Dil Kurumu.
Birleşik Kelimeler: eğitim kurumu, kamu kurumu
-
Kendini büyük ve önemli gösterme davranışı, büyüklenme, gösteriş, azamet, tekebbür
Hikmet Bey'in kurum ve edası, her zamankinden belki yüz kat üstündü. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- kurum (veya kurumunu) satmak
- kurum kurum kurumlanmak (veya kurulmak)
KURULU
-
Kurulmuş olan, yerleşmiş, oturmuş
Herkes kendini damlara, kurulu cibinliklerin içine atardı. - Burhan Günel
Birleşik Kelimeler: kurulu düzen
KURUMA
-
Kurumak işi
O zaman güneşe bakan bu güzelim çayırlara oturup kurumayı bekliyorduk. - Ayla Kutlu
- Boyanın çözücüsünün buharlaşması veya bağlayıcısının kimyasal tepkime gibi çeşitli yollarla sert bir film oluşması
KURULMA
-
Kurulmak işi
Kumpanyanın kurulmasında başı çeken gerçekte, ecnebi bir banka. - Attila İlhan
KURULUK
- Kuru olma durumu
Birleşik Kelimeler: tuzu kuruluk
KURUMAK
-
Islaklığını, nemini yitirerek kuru duruma gelmek
Çıplak dallarda henüz kuruyamayan su damlaları parlak, mavi birer boncuk gibi parlıyordu. - Halide Edip Adıvar
-
Bitki, suyu çekilip cansız duruma gelmek
Bu ulu ağaç yerlerde sürüne sürüne kurudu ve etrafını dikenler, ısırganlar bürüdü. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Akarsu, göl vb.nin suyu kalmamak
Kurumuş dere gibi taşlık bir yerden geçtik. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Bazı nesneler yumuşaklığını yitirmek, sertleşmek
Darı ve mısır yemekten bağırsakları kurumuştu. - Refik Halit Karay
-
Cılızlaşmak, sıskalaşmak, zayıflamak
Karısı hırçınlıktan kurumuş bir kadın. - Memduh Şevket Esendal
- Çok susamak
KURUNTU
-
Yanlış ve yersiz düşünce, evham
Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta. - Aka Gündüz
-
Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- kuruntu etmek
- kuruntuya kapılmak
Birleşik Kelimeler: hüsnükuruntu
KURUTMA
- Kurutmak işi
Birleşik Kelimeler: kurutma kabı, kurutma kâğıdı, kurutma makinesi, ambarda kurutma
KURUŞ (Kelime Kökeni: Almanca Groschen)
-
Liranın yüzde biri değerinde Türk parası
Kırmızı meşin üzerine yaldızlı en iyi cildi beş kuruşa yapardı. - Hüseyin Cahit Yalçın
Birleşik Kelimeler: kuruş kuruş, kuruşu kuruşuna
-
Kurma işi
Üniversiteyi kuruş, yeni Türkiye'nin ilim inkılabının tekâmülüdür. - Etem İzzet Benice
KURULAMA
-
Kurulamak işi
Kocaman bir tas içinde su geliyor, sabun, havlu, kurulama deyinceye kadar hiddeti geçiyor sultanın. - Necip Fazıl Kısakürek
KURULMAK
-
Kurma işine konu olmak veya kurma işi yapılmak
Kurulmuştu benim adıma bir saray / Çevresini dolanmış gümüşten bir çay - Ahmet Muhip Dranas
-
Rahatça oturmak, yerleşmek
Bayramlarda bir payton tutar, tek başına arkaya kurulur, saatlerce dolaşırdı. - Cahit Külebi
-
Övünür biçimde davranışlarda bulunmak, kasılmak
Adam amma da kuruluyor.
KURUTMAK
-
Suyunu ve ıslaklığını giderip kuru duruma getirmek
Gözyaşlarını kurut, dedi, bilirsin ki kader değişmez. - Cemil Meriç
-
Bitki canlılığını yitirmek
Tek başına dolaştığın derin, yeşil ormanlarda / Yaprakları kurutacak sonbaharı düşündün mü? - Enis Behiç Koryürek
- Bazı sebze ve meyvelerin buharlaştırılmasıyla kuru bir durum almasını sağlamak
-
Cılız duruma getirmek, zayıflatmak
Bu hastalık onu kurutmuş.
- Yiyecek ve içecekleri yiyip bitirmek
-
Uğursuzluk getirmek, yok etmek
Dâhilde bütün millî kuvvetlerimizi dağıttılar, bütün kabiliyetlerimizi kuruttular. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: dalkurutan, kankurutan, uçkurutan