KURTLANMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KURTLANMA harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli KURTLANMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kurtlanma ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kurtlanma olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ANAMUR8,
KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)
- Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
- Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
- Baskül
-
56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi
İki kantar kireç.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kantara çekmek (veya vurmak)
- kantarın topunu kaçırmak
Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı
KARTAL
-
Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)
Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı
- İstanbul iline bağlı ilçelerden biri
KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)
-
Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde
Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
- katran gibi
- katranı kaynatsan olur mu şeker?
Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı
ARTMAK
- Büyük heybe
-
Çoğalmak
O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu
-
Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak
Kumaş arttı. Yemek arttı.
- Değeri yükselmek, fazlalaşmak
KATMAN
- Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
- Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
- Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka
Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman
MALKAR
- Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar
MANTAR (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi)
Sen domalan bilir misin? Patates gibi bir şeydir, mantar gibi lezzetlidir. - Nezihe Meriç
-
Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası
İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır. - Halide Edip Adıvar
- Bu tabakadan yapılan şişe tapası
- Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti
- Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde
- Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası
- Hayvanların burun ucu
- Uydurma söz, yalan
- Mantar hastalığı
- Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mantara basmak
- mantar atmak
- mantar gibi (yerden) bitmek
- mantar gibi üremek
Birleşik Kelimeler: mantar ağacı, mantar bilimi, mantar çorbası, mantardoğuran, mantarhane, mantar hastalığı, mantar kaya, mantar kent, mantar meşesi, mantar özü, mantar tabakası, mantar tabancası, akmantar, kök mantar, ağaç mantarı, biftek mantarı, çayır mantarı, çörek mantarı, horoz mantarı, kav mantarı, keçi mantarı, koyun mantarı, kurt mantarı, kuzu mantarı, kültür mantarı, pas mantarı, sığır mantarı, sinek mantarı, taş mantarı, yer mantarı
MATRAK (Kelime Kökeni: Arapça miṭrāḳ)
- Savaşmayı öğretmek için kullanılan, ucu giderek yuvarlaklaşan kalın sopa, değnek
-
Eğlenceli, gülünç, hoş
Cavcav gibi matrak oğlan var mı yahu? - Attila İlhan
Ata Sözleri ve Deyimler
- matrağa almak
- matrak geçmek
NATURA (Kelime Kökeni: İtalyanca natura)
-
İnsanın yaradılış özelliği
Biraz da hastanın naturasını kollamadan ilaç yazar. - Reşat Nuri Güntekin
ANAMUR
- Mersin iline bağlı ilçelerden biri
KURAMA
- Türkistan'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse
KUMRAL
- Koyu sarı veya açık kestane rengi
-
Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)
Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü. - Elif Şafak
MUTLAK (Kelime Kökeni: Arapça muṭlaḳ)
-
Salt
Eskilerden üstün olmasa da onlar kadar mutlak bir roman yazmak istiyorum. - Halide Edip Adıvar
- Kendi başına var olan, hiçbir şeye bağlı olmayan, bağımsız, saltık
-
Kesinlikle
Hele hükümdar liyakatsizse böyle bir murakabeye mutlak ihtiyaç vardır. - Cemil Meriç
Birleşik Kelimeler: mutlak değer, mutlak mera, mutlak nem, mutlak sıcaklık, mutlak sıfır
MUKAAR (Kelime Kökeni: Arapça muḳaʿʿar)
- İçbükey
MURANA (Kelime Kökeni: Latince)
- Yılan balığına benzeyen, çok yırtıcı, sıcak denizlerde yaşayan, göğüs yüzgeci olmayan, eti beğenilen bir deniz balığı (Muraena)