Kurt ile Başlayan Kelimeler

KURT ile başlayan 40 kelime bulunuyor. Başında KURT olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kurt kelimesinin anlamı nedir? Kurt ile biten kelimeler. İçinde kurt olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

KURTARIMCILIK21, KURTARMACILIK20, KURTLANDIRMAK18

12 Harfli Kelimeler

KURTARICILIK19, KURTLANDIRMA17

11 Harfli Kelimeler

KURTULUŞSUZ22, KURTTIRNAĞI21, KURTPENÇESİ20, KURTULMALIK15, KURTARILMAK14

10 Harfli Kelimeler

KURTARIMCI17, KURTULUŞLU17, KURTARMACI16, KURTLAŞMAK15, KURTARILMA13, KURTLANMAK12

9 Harfli Kelimeler

KURTAYAĞI20, KURTBAĞRI20, KURTBOĞAN20, KURTARICI15, KURTLANIŞ14, KURTLAŞMA14, KURTKIYAN13, KURTULMAK12, KURTLANMA11, KURTARMAK11

8 Harfli Kelimeler

KURTAĞZI20, KURTULUŞ14, KURTARIŞ13, KURTLUCA13, KURTARIM11, KURTULMA11, KURTARMA10, KURTALAN9

7 Harfli Kelimeler

KURTSUZ13, KURTÇUL12, KURTÇUK12, KURTLUK9

6 Harfli Kelimeler

KURTLU8

4 Harfli Kelimeler

KURT5

KURT

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpekgillerden, Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika'da yaşayan, postu gri sarı renkli, yırtıcı, etçil memeli hayvan (Canis lupus)

[mecaz]

  • Bir yeri, bir şeyi iyi bilen

[sıfat]

[mecaz]

  • İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz

    Deminden beri sus pus olmuş, fırsat bekleyen kurt müşterilerin ilk defa sesi duyuluyor. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır baş keser
  • kurdun oğlu akıbet kurt olur
  • kurt ağzı bağlamak
  • kurt dumanlı havayı sever
  • kurt gibi
  • kurt kocayınca köpeğin maskarası olur
  • kurt komşusunu yemez
  • kurt köyünü değiştirir, huyunu değiştirmez
  • kurtla görüşürsen köpeği yanından ayırma
  • kurtla koyun, kılıçla oyun olmaz

Birleşik Kelimeler: kurtağzı, kurtboğan, kurt kapanı, kurtkıyan, kurt köpeği, kurt kuş, kurt kuyusu, kurt mantarı, kurt masalı, kurtpençesi, kurt sineği, kurttırnağı, Başkurt, bozkurt, eski kurt, yavrukurt, yeleli kurt, deniz kurdu

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Yumuşak vücutlu, uzun gövdeli, omurgasız, bacaksız, ayaksız veya çok ilkel ayaklı küçük hayvan
  • Bazı böceklere veya bazı böcek kurtçuklarına verilen ad

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kurdunu (veya kurtlarını) dökmek (veya kırmak)

Birleşik Kelimeler: kurtayağı, kurtbağrı, kurt baklası, kurt bilimi, kurtyeniği, kurt yeniği, kancalı kurt, keseli kurt, kıl kurt, kızılkurt, pembekurt, kırbaç kurtları, ağaç kurdu, ağ kurdu, bağırsak kurdu, fındık kurdu, ibrişim kurdu, iplik kurdu, kırbaç kurdu, kitap kurdu, kök kurdu, Medine kurdu, tahta kurdu, tel kurdu, yaprak kurdu, yıldız kurdu, zeytin kurdu

[isim]

[gök bilimi]

  • Güney gök küresinde, Akrep ile Boğa arasında bulunan takımyıldız

KURTLU

[sıfat]

  • İçinde kurt bulunan, kurtlanmış

    Bunlar düşmüş, buruşmuş, iyi değil, kurtludurlar. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

  • Yerinde rahat duramayan, sürekli kıpırdanan (kimse)

KURTALAN

[isim]

  • Siirt iline bağlı ilçelerden biri

KURTLUK

[isim]

  • Kurt olma durumu

KURTARMA

[isim]

  • Kurtarmak işi

Birleşik Kelimeler: kurtarma aracı, kurtarma gemisi, kurtarma kazısı

KURTLANMA

[isim]

  • Kurtlanmak işi

KURTARMAK

[-i]

  • Bir canlıyı bir felaketten, tehlikeden veya zor durumdan uzaklaştırmak

    İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur. - Asaf Halet Çelebi

  • Kurtulmasını sağlamak

    Bunlar tahlisiye madalyalarıdır. Geçen sene yangında bir çocuğu kurtardım. - Nazım Hikmet

  • Uzaklaştırmak
  • Kazandırmak, yeniden ele geçirmek

    Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. - Atatürk

  • Bir şeye zarar gelmesini önlemek

    Bu kız beni ilk defa çevreme karşı isyandan, her şeyi ibrazdan kurtardı. - Halide Edip Adıvar

  • Birinin cezalandırılmasına engel olmak

    Baban bana vaktiyle iyilik yaptı, seni kurtaracağım. - Halide Edip Adıvar

[nesnesiz]

  • Bir şeyin değerini karşılamak

    Beş bin liradan aşağısı kurtarmaz!

Birleşik Kelimeler: cankurtaran

KURTARIM

[isim]

  • Kurtarma işi

KURTULMA

[isim]

  • Kurtulmak işi

    Öyle ya, hasta olduklarını bilseler bu hastalıktan kurtulmaya çalışmazlar mı? - Orhan Veli Kanık

KURTLANMAK

[nesnesiz]

  • İçinde veya üzerinde kurt üremek

[mecaz]

  • Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek

[mecaz]

  • Sürekli kımıldanmak

[mecaz]

  • Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak

    Sabahtan beri burada kurtlandım, biraz çıkalım.

KURTULMAK

[nesnesiz]

  • Tehlikeli veya kötü bir durumu atlatmak

    Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler. - Aka Gündüz

[-den]

  • İstenmeyen, sıkıntı veren, hoşlanılmayan bir kimseden, bir yerden, bir durumdan uzaklaşmak

    Her gülüşte, ihtiyarlığın içlerine çöktürdüğü birkaç yıldan kurtularak çocuk masumluğuyla güldüler. - Halikarnas Balıkçısı

[-den]

  • Bir şey bulunduğu veya bağlı olduğu yerden ayrılmak

    Yüksek dallardaki fazla olgun, ballı şeftaliler, saplarından kurtularak dolgun, yumuşak bir sesle yerlere, çimenler içine durmamacasına yavaş yavaş dökülürdü. - Refik Halit Karay

  • Bağını koparıp kaçmak

    At kurtulmuş.

[mecaz]

  • Doğurmak

    Kadın sabaha karşı kurtulmuş.

KURTÇUL

[sıfat]

[hayvan bilimi]

  • Kurtçuklarla beslenen (hayvan)

KURTÇUK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Bazı hayvanların, özellikle böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra, krizalit veya ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi, sürfe, larva

    Sinek, kurtçukların çevresinde abartılı bir vızıltıyla dönenip duruyor. - Adalet Ağaoğlu

KURTARILMA

[isim]

  • Kurtarılmak işi

KURTKIYAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Afrika'da yaşayan sığırcıkgiller familyasının genel adı