KUNDURACILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KUNDURACILIK harflerini içeren 6 harfli 35 kelime bulunuyor. 6 harfli KUNDURACILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DALICI13,
KIRNAK
- Çalımlı, süslü (kimse)
- Güzel, titiz
- Cilveli, oynak (kadın)
- Boylu boslu
- Çevik
- Cariye
KARLUK
- Eski Türk boylarından biri
KARLIK
- Kar kuyusu
- Dışı hasır örgüsüyle kaplı, içinde kar veya buz koymak için bölmesi bulunan, soğutucu olarak kullanılan büyük şişe
ARILIK
- Temizlik, saffet, sililik
-
Günahsızlık
Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü. - Tahsin Yücel
- Kovanların konulduğu yer, kovanlık
ANILIK
- İçine hatıraların yazıldığı defter, hatıra defteri
- Anı özelliği taşıyan
IRAKLI
- Irak halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
KURALI
-
Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)
Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın
KIRLIK
-
Kır olan yer, şehir dışında açıklık yer
Etrafı kırlık, mezarlık, uzun bir yoldan gidiyorduk. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KARILI
- Herhangi bir nitelik veya nicelikte karısı olan
Birleşik Kelimeler: karılı kocalı, çok karılı
KINALI
- Kına ile boyanmış olan
-
Kınanın renginde veya kızıl renkte olan
Bıyıklarının ortası belli ki tütün zifirinden kınalı bir renk almıştı. - Refik Halit Karay
- Yapıncak(II)
Birleşik Kelimeler: kınalı bamya, kınalı keklik, kınalı kuzu, kınalı yapıncak, geçmişi kınalı, ölüsü kınalı
KIRKLI
- Kırk parçadan oluşmuş
- Kırk gününü doldurmamış (bebek veya lohusa kadın)
- Birinin kırkı çıkmadan öbürü doğan (akraba veya komşu çocukları)
DARLIK
- Dar olma durumu
- Geçim zorluğu
-
İç sıkıntısı
Yüreği göğsünü yırtacak gibi hopluyor, boğazına bir darlık tıkanıyordu. - Ömer Seyfettin
Birleşik Kelimeler: gönlü darlık, ufku darlık, göğüs darlığı, gönül darlığı, mitral darlığı, nefes darlığı, soluk darlığı, yürek darlığı
KUNDAK
-
Yeni doğmuş çocuğu ilk aylarda sıkıca sarıp sarmalamaya yarayan geniş bez
Kendisine uzattıkları ince ve beyaz bir kundağa sarılmış kızına baktı. - Ömer Seyfettin
-
Bu bezle sarılmış bebek
Dikmen Yıldızı kundağı kucaklayarak ağır, sarsıntılı adımlarla savcının arkasından yürüdü. - Aka Gündüz
-
Saçları yemeninin içine alıp bağlama
Baş kundağı.
-
Korunmak için sıkı sıkıya sarılmış şey
Dutların tomurcukları büyümüş, yaprakları burunlarını kundaklarından çıkarmışlardı. - S. F. Abasıyanık
-
Yangın çıkarmak için bir yere konulan tutuşmuş yağlı bez parçası vb.
Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Tüfek gibi bazı ateşli silahlarda bunları çeşitli yönlere çevirmeye yarayan, namlunun altında bulunan ağaç veya metal bölüm
Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi. - Yaşar Kemal
- Arabalarda dingil yatağı
- Ara bozma, fitne, fesat
Ata Sözleri ve Deyimler
- kundak sokmak (veya koymak)
Birleşik Kelimeler: çatal kundak
ALINDI
- Para vb. bir şeyin teslim alındığını gösteren belge, makbuz
KRALCI
- Krallık yanlısı olan