KUMPİR ile Oluşan Kelimeler (KUMPİR Kelime Türetme)

KUMPİR harflerinden oluşan 20 kelime bulunuyor. KUMPİR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kumpir kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

KUMPİR12

4 Harfli Kelimeler

PRİM9, RUPİ9, RUMİ6

3 Harfli Kelimeler

KUP8, PİM8, KİP7, PİR7, PİK7, KUM5, RUM5, KUR4, KİM4, MİR4, KİR3

2 Harfli Kelimeler

İP6, İM3, Mİ3, UR3, Kİ2

Kİ (Kelime Kökeni: Farsça ki)

[bağlaç]

  • Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
  • Özneyi, tümleci güçlendirerek cümlenin temel bölümüne bağlayan bir söz

    Siz ki beni tanırsınız, niçin böyle düşünüyorsunuz?

  • `Öyle, o kadar, o denli` vb.nden sonra, kullanıldığı cümleye güç katan bir söz
  • İkinci cümledeki yargının birincideki hareketin yapılışı sırasında görülerek şaşıldığını bildiren bir söz

    Kapağı kaldırmış ki sandık bomboş. Bir de ağzıma aldım ki şeker gibi tadı var.

  • İki cümlede anlatılan durumların uyuşmazlığını bildiren bir söz

    Ama o bir şey yapmamıştı ki onun hiç kabahati yoktu. - Osman Cemal Kaygılı

  • Yakınma, kınama vb. duyguları anlatmak için bir cümlenin sonuna getirilen bir söz

    O beni sevmez ki! Sana güvenilmez ki!

  • Bir soru cümlesinin sonuna getirildiğinde şüphe veya endişe anlatan bir söz

    Acaba gelmez mi ki? Bunu bana bırakırlar mı ki? Acaba ceza verirler mi ki?

  • Bazı kelimelerin sonuna bir ek gibi eklenerek birtakım zarflar, yeni edatlar oluşturan bir söz: Belki, çünkü, hâlbuki, mademki, sanki gibi

Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki

KİR

[isim]

  • Herhangi bir şeyin veya vücudun üzerinde oluşan, biriken pislik, pasak

    Yanaklarında yer yer kirle karışmış gözyaşı var. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Utanılacak durum, leke, şaibe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kir götürmek
  • kir götürmek
  • kiri kabarmak
  • kir tutmak

Birleşik Kelimeler: kir pas, el kiri, etek kiri, yüz kiri

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

UR

[isim]

[tıp]

  • Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, bağa, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon

    Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil! - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: ur kaplama, yağ uru

KUR (Kelime Kökeni: Fransızca cours)

[isim]

[ekonomi]

  • Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri

    Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı.

  • Düzey

Birleşik Kelimeler: cari kur, çapraz kur, dalgalı kur, efektif kur, katlı kur, sabit kur, döviz kuru

[isim]

  • Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma
  • Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kur yapmak

KİM

[zamir]

  • `Hangi kişi?` anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem görevinde kullanılan bir söz

    Kim sesini çıkarırsa karşısında beni bulur. - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... kim ... kim
  • kim bilir
  • kime ne
  • kimi kimsesi olmamak
  • kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırır
  • kiminle dans ettiğini biliyor musun?
  • kimin nesi?
  • kimin tavuğuna kış demişiz
  • kim kime dum duma
  • kim oluyor?
  • kim vurduya gitmek

[bağlaç]

[eskimiş]

  • Ki

    Dedi kim tazeliğim çağında / Bir gülün bülbül idim bağında - Atai

MİR (Kelime Kökeni: Farsça mīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Baş, kumandan, amir
  • Bey, emîr

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mirim

Birleşik Kelimeler: miralay, mirliva

KUM

[isim]

[madencilik]

  • Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler

    İki kamyon kum getirmemi istedi. - Yusuf Atılgan

  • Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler
  • Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kumda oynamak
  • kum dökmek
  • kum gibi

Birleşik Kelimeler: kum balığı, kumbaşı, kum çölü, kum engereği, kum fırtınası, kum grisi, kum havucu, kum havuzu, kum kamyonu, kumkayası, kumkazan, kum ocağı, kum otu, kum saati, kum taşı, kum torbası, gök kumu

RUM (Kelime Kökeni: Arapça rūm)

[isim]

  • Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse

[tarih]

  • Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan, Roma yurttaşı haklarına sahip olan halk

[eskimiş]

  • Anadolu

Birleşik Kelimeler: Rum ateşi

RUMİ (Kelime Kökeni: Arapça rūmī)

[isim]

  • Anadolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşmuş dolaşık süsleme

[sıfat]

[tarih]

  • Anadolu ile ilgili, Anadolu'ya bağlı, Anadolu'da yaşayan

[eskimiş]

  • Bizans İmparatorluğu'na ve bu imparatorluğun egemenliği altındaki kimselere ilişkin

Birleşik Kelimeler: Rumi takvim

İP

[isim]

  • İplik

    Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Asarak öldürme cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ip atlamak
  • ipe çekmek
  • ipe dizmek
  • ipe gelesice
  • ipe gitmek
  • ipe sapa gelmemek
  • ipe un sermek
  • ipi (birinin) eline geçmek
  • ipi çözmek
  • ipi kırmak
  • ipi koparmak
  • ip inceldiği yerden kopar
  • ipini çekmek
  • ipini kırmak
  • ipini koparmak
  • ipin ucunu kaçırmak
  • ipi sapı yok
  • ipiyle kuyuya inilmez
  • ip koptuğu yerden bağlanır
  • iple çekmek
  • ipleri birinin elinde olmak
  • ip takmak
  • ipten almak
  • ipten kazıktan kurtulmuş
  • ipten kuşak kuşanmak

Birleşik Kelimeler: ip cambazı, ip iskelesi, ip merdiven, ip torba, ipucu, ipi çürük, ipi kırık, yağlı ip, çamaşır ipi, çırpı ipi, diş ipi, İngiliz ipi

KİP

[isim]

[dil bilgisi]

  • Fiillerde belirli bir zamanla birlikte konuşanın, dinleyenin ve hakkında konuşulanın, teklik veya çokluk olarak belirtilmiş biçimi, sıyga

[felsefe]

  • Değişebilen, geçici nitelik, san karşıtı

    Bir maddenin biçimi bir kiptir, ağırlığı ise sanlarından biridir.

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Uygun, tıpatıp gelen

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Sağlam, dayanıklı

[eskimiş]

  • Örnek, kalıp

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kip gelmek

Birleşik Kelimeler: dilek kipi, emir kipi, gelecek zaman kipi, gereklik kipi, haber kipi, şart kipi, bildirme kipi, isteme kipleri

PİR (Kelime Kökeni: Farsça pīr)

[isim]

  • Yaşlı, koca, ihtiyar kimse

    Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir tarikat veya sanatın kurucusu

    Büyük Itri'ye eskiler derler / Bizim öz musikimizin piri - Yahya Kemal Beyatlı

[zarf]

  • Adamakıllı, iyice

    Bir söyledi ama pir söyledi.

[mecaz]

  • Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse, guru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pir aşkına
  • pir ol!

PİK (Kelime Kökeni: İngilizce pig)

[isim]

  • Dökme demir

Birleşik Kelimeler: pik boru

[isim]

[denizcilik]

  • Geminin kıç tarafındaki bayrak serenine açılan üçgen biçimindeki yelken

[isim]

  • Maça
  • Değer bakımından yükselme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pik yapmak