KUMAŞÇILIK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KUMAŞÇILIK harflerini içeren 6 harfli 25 kelime bulunuyor. 6 harfli KUMAŞÇILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
AÇILIŞ14,
KILMAK
- Etmek, yapmak
ILIMAK
- Ilınmak
KUMALI
- Kuması olan
KIŞLAK
- Kışın barınılan yer
- Kışın orduların, göçebe oymakların hayvanlarıyla birlikte yayladan inip konakladıkları yer
KUŞLAK
- Av kuşları bol olan yer
KAÇLIK
-
Bir nesnenin sayıca ne kadar olduğunu soran söz
Kaçlık paket istersiniz?
KALKIŞ
- Kalkma işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalkışa geçmek
Birleşik Kelimeler: kalkış yarışı
ÂŞIKLI
- Âşığı olan
- Çok seven, düşkün, tutkun
AÇKILI
- Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı
ALIŞKI
- Alışkanlık
Ata Sözleri ve Deyimler
- alışkı edinmek
ALIŞIK
-
Herhangi bir duruma alışmış olan
Onun böyle durmasına alışık değilim. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- alışık olmak
AKIŞLI
- Akışı olan
ÇIKMAK
-
İçeriden dışarıya varmak, gitmek
Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. - Falih Rıfkı Atay
-
Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. - Atatürk
-
Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
Çiçeği burnunda subay çıkar çıkmaz, ben size bir emir eri bulurum. - Haldun Taner
-
Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
Yeni evimizden çıkıp eski evimize taşındık. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Süresi dolduğunda ayrılmak
Daireden çıkmak. Hastaneden çıkmak. Cezaevinden çıkmak.
-
Yapılmak, yürümek
Bu dairede işler kolay çıkmaz.
-
Yetişecek ölçüde olmak
Bu kumaştan bir palto çıkar mı?
-
Eksilmek
Dörtten iki çıkarsa iki kalır.
-
Meydana gelmek
Uygunsuz dediğim vakalardan biri bir salon oyunu yüzünden çıkmıştır. - Reşat Nuri Güntekin
-
Sıyrılmak, ayrılmak
Bebeğin patiği çıktı.
-
Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak
Borçlu çıkmak. Kârlı çıkmak. Alacaklı çıkmak.
-
Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek
Çok sonra öğrenecek bunu. Çok sonra, çocukluktan çıkıp kocaman adam olduktan sonra. - Tarık Dursun K.
-
Bir şeyin yukarısına doğru yürümek
Uzun, dik merdivenli bir yokuşu çıktık. - Refik Halit Karay
-
Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak
Sularda bakteri çıktı.
-
Yetkili birinin makamına iş için gitmek
Başkana çıkmak.
-
Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak
Arkadaşa piyango çıkmış. Bize yine gezi çıktı. Bu işten size de bir şey çıkar.
- Bir konu yetkililerce karara bağlanmak
-
Mal olmak
Bu ev dört milyara çıktı.
-
Oyunda herhangi bir rolü oynamak
Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
-
Bir yere ulaşmak, varmak
Karşı kaldırıma geçtiler, sağa sola saptılar, demir yoluna çıktılar. - Memduh Şevket Esendal
-
Karaya ayak basmak
1919 senesi Mayıs'ının on dokuzuncu günü Samsun'a çıktım. - Atatürk
-
Yayılmak, duyulmak
Başından beri gazetelerde enstitü hakkında havadisler çıkıyordu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
-
Olmak, bulunmak, var olmak
Bayramın son günü her iki kadının da işleri çıkmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
-
Bir iddia ile ortalıkta görünmek
Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın. - Peyami Safa
-
Yayılmak
Lağımdan pis kokular çıkıyor.
-
Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek
Güreşte ona çıkacak kimse yok.
-
Bulaşmak
Kravatın boyası gömleğe çıktı.
-
Binaya kat eklemek
Evin ikinci katını çıkmadan havalar bozuldu.
-
Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak
Bu kahveden sıkıldın, ötekine çıkarsın, anladın mı? - Memduh Şevket Esendal
-
Niteliği sonradan anlaşılmak
Eyvah, bu da ötekiler gibi soysuz çıktı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Belirmek, tanınmak
Bir ilçe belediye başkanı hepsinden açıkgöz çıktı. - Muzaffer İzgü
-
Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak
Akıllı çıktı da arkadaşına uymadı.
-
Yerinden oynamak
Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Görünür veya belli bir durumda bulunmak
Tencerenin bakırı çıktı. Zayıflıktan kemikleri çıkmış.
-
Oluşmak, olmak
Fırtına çıkmak. Soğuk çıkmak.
- Piyasaya sürülmek
-
Bitmek, büyümek, sürmek
Ekinler çıkmaya başladı. Bıyığı çıktı.
-
Verilmek
Maaş çıkmak. Emir çıkmak.
-
Ay veya mevsim geçmek
Mart çıktı. Kış çıktı.
-
Yeni yetişip satışa sunulmak
Erik çıkmış. Çilek daha çıkmadı.
-
Yükselmek, artmak
Fiyatlar çıktı.
- Artırmak, fiyatı yükseltmek
- Sesini yükseltmek
- Büyük abdest bozmak
-
Giderilmek, yok olmak
Leke çıktı.
-
Unutmak
O söz benim hatırımdan çıkmadı.
-
Ay, Güneş görünmek
Hava açılmış, ay çıkmıştı. - Refik Halit Karay
Güneş seni ısıtmak için çıkıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Yayımlanmak
Yeni çıkmış Fransızca bir iki kitap bulunurdu. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Gelmek
Çok geçmeden haber çıkacağını kadınlık insiyakıyla derhâl sezmişti. - Refik Halit Karay
-
Gerçekleşmek
İnsanın her gördüğü rüya çıkmaz ya! - Memduh Şevket Esendal
-
Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak
Arabanın direksiyonu çıkmak.
-
Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek
Ev, ev olmaktan çıktı.
-
Flört etmek
Sevim, senden başka bir kızla çıkmadım. - Attila İlhan
-
Erişmek, görmek
Aklı başında ama sabaha çıkamayacağına kalıbımı basarım. - Sait Faik Abasıyanık
-
Harcamak zorunda kalmak
Paradan çıkmak. Bin liradan çıktım.
-
Vermeye katlanmak
Çık bakalım paraları!
Ata Sözleri ve Deyimler
- çıkmadık canda umut var
Birleşik Kelimeler: bata çıka, batçık, battıçıktı, zıpçıktı
ÇAMLIK
- Çam ağaçları çok olan yer
-
Çam korusu
Merdivenleri, çamlığı ve çardağı bir geyik gibi sekerek koştu. - Falih Rıfkı Atay
ÇAKILI
-
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Çakılmış, bir şeye bağlı
Genç kadın, forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu. - Feridun Fazıl Tülbentçi
-
Yeri değişmez, sabit
Gülnaz için için ağlıyor, gözleri hep öyle döşemeye çakılı. - Emine Işınsu
Ata Sözleri ve Deyimler
- çakılı kalmak