KUMARBAZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KUMARBAZ harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli KUMARBAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kumarbaz ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Kumarbaz olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ARMUZ10, KABZA10, MARUZ10, MAZUR10, UZAMA10, AZMAK9, AKMAZ9, BURMA9, KAZMA9, MARAZ9, MAZAK9, RUMBA9, AMBAR8, BURAK8, BAKMA8, BAKAM8, BARAK7, BARKA7, KURAM7, KURMA7, KUMAR7, KARMA6, MARKA6, RAMAK6, RAKAM6

KARMA

[isim]

  • Karmak işi

[sıfat]

  • Ayrı türden olan ögelerin karıştırılmasıyla oluşmuş, muhtelit

    Karma futbol takımı.

Birleşik Kelimeler: karma aşı, karma eğitim, karma ekonomi, karmakarış, karmakarışık, karma okul, karma sergi, karma tamlama, karma tren

MARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca marca)

[isim]

  • Resim veya harfle yapılan işaret
  • Bilet, para yerine kullanılan metal veya başka şeyden parça
  • Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret

[mecaz]

  • Tanınmış ürün, saygın kişi vb

Ata Sözleri ve Deyimler

  • marka giymek
  • marka olmak

Birleşik Kelimeler: çarliston marka, çarliston marka kereste, kazık marka

RAMAK (Kelime Kökeni: Arapça ramaḳ)

[isim]

  • `Bir şeyin olmasına çok az kalmak` anlamına gelen ramak kalmak deyiminde geçer

    Gerçekten deli olmama ramak kalmıştı. - Ahmet Midhat

RAKAM (Kelime Kökeni: Arapça raḳam)

[isim]

[matematik]

  • Sayıları göstermek için kullanılan işaretlerden her biri

    0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, I, II, III ...

  • Bu işaretlerle yazılmış sayı

    Rakamları sıralamaya ihtiyacın yoktur herhâlde. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Nicelik, miktar

    Kayıplar yüksek bir rakama çıktı.

Birleşik Kelimeler: astronomik rakam, toparlak rakam, Arap rakamları, Romen rakamları

BARAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Tüylü, kıllı çuha
  • Bir cins tüylü av köpeği

BARKA (Kelime Kökeni: İtalyanca barca)

[isim]

  • Büyük sandal

KURAM

[isim]

  • Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi
  • Belirli bir konudaki düşüncelerin, görüşlerin bütünü

    İnsanlar da görünen dünyanın bir parçası olarak bu kurama girerler. - Haldun Taner

  • Sistemli bir biçimde düzenlenmiş birçok olayı açıklayan ve bir bilime temel olan kurallar, yasalar bütünü, nazariye, teori

    Onun bir başka anlamı da bir düşüncenin, bir kuramın soyutça anlatılmasından doğar. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: bilgi kuramı, bilim kuramı, değer kuramı

KURMA

[isim]

  • Kurmak işi

[sıfat]

  • Prefabrik

    Kurma ev.

Birleşik Kelimeler: yeniden kurma

KUMAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳimār)

[isim]

  • Ortaya para koyarak oynanan talih oyunu

    Ağır bir kumar borcunu ödemek zorunda kalan soylular gibiydi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kumar oynamak

Birleşik Kelimeler: kumar ebesi, kumarhane

AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)

[isim]

  • Genellikle tahıl saklanan yer

    Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar

  • Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
  • Geminin yük koymaya ayrılmış yeri

    Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge

    Buğday ambarımız Konya.

[mimarlık]

  • Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek

    Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy

[ticaret]

  • Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık

Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı

BURAK

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti

BAKMA

[isim]

  • Bakmak işi

    Kızlara bakmaya giderken içimde hep beni beğenmeyecekler kaygısını taşıyordum. - Ahmet Ümit

BAKAM (Kelime Kökeni: Arapça baḳḳam)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Baklagillerden, odunundan kırmızı boya çıkarılan bir ağaç (Haematoxylon campechianum)

AZMAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Küçük su birikintisi, gölcük
  • Bataklık

[nesnesiz]

  • Taşkınlıkta ileri gitmek

    Çocuklar azdı.

  • Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak

    Deniz azdı.

  • Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek

    Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış. - Ahmet Haşim

  • Cinsel duyguları artmak
  • Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek
  • Hayvanlar iki ayrı ırktan doğmak

    Katır, atla eşekten azmış bir hayvandır.

  • Bitkiler, aşırı büyümek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • azan kurda kızan köpek
  • azmış kudurmuştan beterdir

AKMAZ

[isim]

[coğrafya]

  • Durgun su, gölet