KUDRETTEN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KUDRETTEN harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli KUDRETTEN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DERUN8,
ERKEN
-
Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı
Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim
-
Sabahın ilk saatlerinde
Ertesi gün iki kardeş erken çıkmışlardı yola. - Ayşe Kulin
Ata Sözleri ve Deyimler
- erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
- erken kalktım işime, şeker kattım aşıma
Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı
ETKEN
-
Etki eden şey, faktör
Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur. - Metin And
- Bir madde üzerinde belli bir değişiklik yapan şey, müessir
-
Doğrudan doğruya öznenin yaptığı işi anlatan, öznesi belli olan fiil, etken fiil, aktif, aktif fiil, malum, edilgen karşıtı
Kırmak, bilmek etken fiillerdir.
Birleşik Kelimeler: etken fiil, etken madde
KERTE
- İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti
-
Derece, radde
Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kertesine gelmek
- kertesine getirmek
Birleşik Kelimeler: son kerte
KETEN (Kelime Kökeni: Arapça kettān)
- Ketengillerden, çiçekleri mavi renkte ve beş taç yapraklı, lifleri dokumacılıkta kullanılan bir bitki (Linumusitatissimum)
-
Bu bitkinin liflerinden yapılmış (dokuma vb.)
Saçları, yüzü, bolerosu, keten elbisesi, hepsi vücuduna yapışmış. - Ahmet Hamdi Tanpınar
Birleşik Kelimeler: keten helva, keten kuşu, keten tohumu, bataklık keteni, su keteni, yaban keteni
KENET
- İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça
Ata Sözleri ve Deyimler
- kenet etmek
- kenet gibi yapışmak
Birleşik Kelimeler: kenet mili
NEKRE (Kelime Kökeni: Arapça nekre)
-
Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci
Nekre ve zarif, iyi bir hatipti. - Falih Rıfkı Atay
TENTE (Kelime Kökeni: İtalyanca tenda)
-
Genellikle güneşten korunmak için bir yerin üzerine gerilen bez, naylon vb.nden yapılmış örtü
En üst setin bir özelliği, ağaçtan ağaca tente gerilmiş olmasıdır. - Salâh Birsel
Birleşik Kelimeler: tente güvertesi
TEREK
- Evlerin veya dükkânların yüksekçe yerinde bulunan raf
-
Başlık veya şapkanın öndeki çıkıntılı bölümü, terek
Şapkamın tereği düz / Var onda ayla yıldız - Halk türküsü
TEKNE
-
Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap
Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti. - Yaşar Kemal
- Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü
-
Bir tür küçük deniz taşıtı
Sefere kalkacak bir sürü tekne vardı limanda. - Halikarnas Balıkçısı
- Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü
- Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı
- Havza
- Ut, tambur vb. çalgılarının sesi yükselten oyuk ve şişkin parçası
Birleşik Kelimeler: tekne kazıntısı, kaba tekne, livarlı tekne, duş teknesi, gangama teknesi, hamur teknesi, mercan teknesi
TEKER
-
Tekerlek
Araba tekeri. Makine tekeri.
-
Tekerlek biçimde olan
Bir teker peynir.
- İnce ve çapı oldukça tekerlek biçiminde parça
- Bir gök cisminin daire biçiminde görünen yüzeyi
- Cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekere çomak sokmak
- tekerine (veya tekerinin önüne) taş koymak
- teker meker yuvarlanmak
Birleşik Kelimeler: arka teker, art teker, çevre teker, çiftteker, düzen teker, ön teker, üçteker, yedek teker, Güneş tekeri
TURNE (Kelime Kökeni: Fransızca tournée)
-
Bulunduğu yerden başka yerlere gösteri yapmak amacıyla giden tiyatro veya müzik sanatçılarının gezisi
O günlerde Anadolu'ya turneye çıkmak üzere hazırlanıyorduk. - Sait Faik Abasıyanık
DENET
- Denetleme işi, teftiş
- Laboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce incelenmesi
DENEK
-
Üzerinde deney yapılan canlı veya şey
Yeni denek adaylarıyla uğraşmak onun göreviydi. - Osman Aysu
Birleşik Kelimeler: denek taşı
ERDEK
- Balıkesir iline bağlı ilçelerden biri
ERDEN
- Bakire
-
Bakire olarak, bakire bir biçimde
Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. - Selim İleri