KSENOFOBİ Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler

KSENOFOBİ harflerini içeren 3 harfli 26 kelime bulunuyor. 3 harfli KSENOFOBİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FOS11, SOF11, FON10, FOK10, FES10, KOF10, SİF10, FİN9, FEN9, FEK9, KEF9, BİS6, BOK6, BİN5, BEK5, BEN5, ONS5, SON5, EKO4, KES4, SİK4, SİN4, SKİ4, SEK4, SEN4, KİN3

KİN (Kelime Kökeni: Farsça kīn)

[isim]

  • Birine karşı duyulan öç alma isteği, garaz

    Adımız miskindir bizim / Düşmanımız kindir bizim - Yunus Emre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kin bağlamak
  • kin beslemek (veya tutmak)
  • kin duymak
  • kin gütmek

Birleşik Kelimeler: deve kini

EKO (Kelime Kökeni: Fransızca eco)

[isim]

  • Yankı

KES

[isim]

[halk ağzında]

  • Genellikle yakmak için kullanılan iri saman

[isim]

[spor]

  • Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı

SİK

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Erkeklik organı

SİN

[isim]

[eskimiş]

  • Mezar

    Sana ibret gerek ise / Gel göresin bu sinleri - Yunus Emre

[isim]

[eskimiş]

  • Yaş (I)

    Hoş uyanık da olsam biz sindekileri artık erkekten saymazlar ya. - Haldun Taner

SKİ (Kelime Kökeni: İngilizce ski)

[isim]

[spor]

  • Kayak

    Sokaktan sırtlarında skileriyle birkaç sporcu gülüşerek geçmiş. - Sait Faik Abasıyanık

SEK (Kelime Kökeni: Fransızca sec)

[sıfat]

  • İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)

    Sek viski.

[zarf]

  • İçine su veya bir başka içki karıştırmadan

    Sek içmek.

SEN

[isim]

  • Teklik ikinci kişiyi gösteren söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sen ağa ben ağa, koyunları (veya inekleri) kim sağa?
  • sen ben davası (veya kavgası)
  • sen bilirsin
  • senden
  • sen giderken ben geliyordum
  • seni gidi seni (veya seni seni)
  • seninki can da benimki patlıcan mı?
  • sen sağ, ben selamet
  • sen zot ben zot, ata kim vere ot

Birleşik Kelimeler: elimsende

BİN

[isim]

  • Dokuz yüz doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı
  • Bu sayıyı gösteren 1000 ve M rakamlarının adı

[sıfat]

  • On kere yüz, dokuz yüz doksan dokuzdan bir artık

[sıfat]

[mecaz]

  • Pek çok, çok sayıda

    En nihayet bin güçlükle ancak küçük parçalar hâlinde imha edilebilmiş. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bin bilsen de bir bilene danış
  • bin can ile
  • bin derde deva
  • bin dereden su getirmek
  • bin dost az, bir düşman çok
  • bini aşmak
  • bini bir paraya
  • binin yarısı beş yüz (o da bizde yok)
  • bin işçi, bir başçı
  • bin kalıba girmek
  • bin nasihatten bir musibet yeğdir
  • bin ölçüp bir biçmeli
  • bin pişman olmak
  • bin tarakta bezi olmak
  • bin tasa (veya merak) bir borç ödemez
  • bin yaşa!

Birleşik Kelimeler: binbaşı, binbir, bindallı, binkat, bin kere, bin kez, bin türlü, binyıl, binde bir

BEK

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Sert, katı
  • Sağlam

[isim]

[spor]

  • Savunma oyuncusu

    Bekle haf genel olarak gol atmaz, alkışlanmaz, göklere çıkarılmaz. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: sağ bek, sol bek

[isim]

  • Hava gazı lambasının ucu

BEN

[isim]

  • Çoğu doğuştan, tende bulunan ufak, koyu renkli leke veya kabartı

    Dedim tane tane olmuş benlerin / Dedi zülfüm değdi tel yarasıdır - Âşık Ömer

  • En çok üzümde görülen olgunlaşma belirtisi

[halk ağzında]

  • Saçta, sakalda beliren beyazlık

Birleşik Kelimeler: örümceksi ben, et beni

[isim]

[halk ağzında]

  • Olta veya tuzağa konulan yem
  • Kuşun yavrusuna taşıdığı yem

[zamir]

  • Teklik birinci kişiyi gösteren söz

    Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben - Ahmet Kutsi Tecer

[isim]

[ruh bilimi]

  • Kişiyi öbür varlıklardan ayıran bilinç

[isim]

[felsefe]

  • Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge, ego

Ata Sözleri ve Deyimler

  • benden
  • benden günah gitti
  • benden paso
  • benden söylemesi
  • ben hancı, sen yolcu oldukça
  • benim diyen
  • benim oğlum bina okur, döner döner yine okur
  • beni sokmayan yılan bin (yıl) yaşasın
  • ben şahımı (veya şeyhimi) bu kadar severim
  • ben yokum (veya ben bu işte yokum)

Birleşik Kelimeler: benbenci, beniçinci, benmerkezci, albeni, incitmebeni, unutmabeni

ONS (Kelime Kökeni: Fransızca once)

[isim]

  • Genellikle gümüş, altın ve platin gibi kıymetli metallerin veya elmas, yakut gibi değerli taşların kütlelerinin ölçülmesi için kullanılan, Fransa'da 30,59 gr, İngiltere'de 28,349 gr ağırlığında bir ağırlık ölçüsü birimi

SON

[sıfat]

  • Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı

    Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu. - Peyami Safa

  • En arkada bulunan

    Son vagon.

  • Artık ondan ötesi veya başkası olmayan

    Son atlıkarıncayı Kadırga meydanında birkaç yıl evvel görmüştüm. - Hasan Âli Yücel

[isim]

  • Uç, sınır
  • Olanca

    Son kuvvetiyle: Ya Ali! diye bağırdı. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

  • Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet

    Kışın sonu. Bu yolun sonu.

[isim]

[mecaz]

  • Ölüm

[isim]

[anatomi]

  • Döl eşi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sona ermek
  • sona kalan dona kalır
  • son bulmak
  • son kozunu (veya kartını) oynamak
  • son noktayı koymak
  • son pişmanlık fayda vermez (veya etmez)
  • sonu gelmek
  • sonu gelmemek
  • sonunu almak
  • sonunu getirememek
  • son vermek

Birleşik Kelimeler: son adam, sonbahar, son birim, son çeyrek, son dakika, son derece, son deyiş, son ek, son görev, son gürlüğü, son hızla, son kânun, son kerte, son nefes, sonnot, son ses, son söz, son teşrin, son turfanda, son ütücü, son vazife, son yolculuk, çeyrek son, yarı son, baştan sona, hafta sonu, harman sonu, satır sonu, süre sonu, vade sonu, önünde sonunda

BİS (Kelime Kökeni: Fransızca bis)

[zarf]

  • İkinci kez

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bis yapmak

BOK

[isim]

  • Dışkı

[kaba konuşmada]

  • Güç durum

    Boka batmak. Boka düşmek.

[sıfat]

[kaba konuşmada]

  • Hor görülen, tiksinilen

    Bırak şu bok herifi!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bok (veya bokun) soyu
  • boka nispetle tezek amberdir
  • bok atmak
  • bok canına olsun
  • bok etmek (veya bokunu çıkarmak)
  • bok karıştırmak
  • boku çıkmak
  • bokunda boncuk bulmak
  • bokuyla kavga etmek
  • bok üstün bok
  • bok yedi başı
  • bok yemek
  • bok yemek düşer
  • bok yemenin Arapçası
  • bok yoluna gitmek

Birleşik Kelimeler: bok böceği, bok püsür, boku bokuna, demir boku, kazboku