KROMOPLAST Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KROMOPLAST harflerini içeren 5 harfli 48 kelime bulunuyor. 5 harfli KROMOPLAST kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KOLPO11,
AKORT (Kelime Kökeni: Fransızca accord)
- Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen
- Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi
- Uyum, uyumluluk
Ata Sözleri ve Deyimler
- akort etmek
Birleşik Kelimeler: akordu bozuk
KORAL (Kelime Kökeni: Fransızca choral)
- Koro için yazılmış dinî ezgi
- Kaynağı dinî ezgi olan orkestra parçası
- Koroyla ilgili
KOTRA (Kelime Kökeni: Fransızca cotre)
-
Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli
Açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun? - Falih Rıfkı Atay
- Irmak ve göl ağızlarında kurulan ve ince kazıklarla kamışlardan yapılma dalyan
KARST (Kelime Kökeni: Almanca Karst)
- Kayaçların erimesiyle yer altı akıntıları olan, kireç taşı ve dolomit bölgesi
LORTA (Kelime Kökeni: İtalyanca lorta)
-
Ayakkabı kalıbının çapı
Baş lorta. Orta lorta. Aşağı lorta.
ORTAK
-
Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner
Bırakın, ortağıma bir telefon edeyim. - Haldun Taner
-
Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek
Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür. - Necati Cumalı
-
Kuma
Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti. - Ercüment Ekrem Talu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ortak (veya kuma) gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
- ortak etmek
- ortak olmak
Birleşik Kelimeler: ortak bölen, ortak çarpan, ortak dil, ortak fark, ortak gider, ortak hesap, ortak kat, ortak mülkiyet, ortak nesne, ortak ölçülmez sayılar, ortak özne, ortak payda, ortak tam bölen, ortak tümleç, ortak yapım, ortak yaşama, ortakyaşar, ortak yönetim, ortak yüklem, dert ortağı, çok ortaklı
OTLAK
-
Hayvan otlatılan yer, salmalık, yaylak, mera, örü(II)
Otlaktan çıktıkları sırada hava kuru soğuktu. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: dağ otlağı
TORAK
- Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kümbet
- Çökelek
KOMAR
- Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 metre boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç (Hododendron ponticum)
LOKMA (Kelime Kökeni: Arapça luḳme)
-
Ağza bir defada alınıp götürülen yiyecek parçası, sokum
Öbür yemeklerden bile ağzına bir lokma koyamadı. - Ömer Seyfettin
- Lokma tatlısı
- Türlü kalınlıktaki cıvataları, boşluğuna geçirip sökmeye veya sıkıştırmaya yarayan metalden alet
-
Yemek
Bu akşam lokmayı beraber yeriz, tanışmış olursunuz. - Tarık Buğra
-
Genellikle haksız olarak ele geçirilen mal veya para
Bu lokma sizin için çok büyüktür, boğazınızdan geçmez; yutamayacaksınız ve boğulacaksınız. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- lokma (veya lokması) ağzında büyümek
- lokma çiğnenmeden yutulmaz
- lokma dökmek
- lokma etmek
- lokma karın doyurmaz, şefkat artırır
- lokmasını dökmek
- lokmasını saymak
Birleşik Kelimeler: lokma anahtar, lokma başlığı, lokma göz, lokma tatlısı, bir lokma, haram lokma, et lokması, kibar lokması, saray lokması
MORAL (Kelime Kökeni: Fransızca morale)
-
Bir insanın ruhsal gücü, manevi güç, maneviyat
Morali bozuk bir insan.
Ata Sözleri ve Deyimler
- moral bulmak
- morali bozulmak
- moralini bozmak
- moral vermek
Birleşik Kelimeler: moral çöküntüsü, moral eğitimi, moral eğitim merkezi
MAKRO (Kelime Kökeni: Fransızca macro)
- Büyük, geniş, mikro karşıtı
ORTAM
-
Canlı bir varlığın içinde bulunduğu doğal veya maddi şartların bütünü
Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor. - Adalet Ağaoğlu
- Bir topluluğun veya toplulukların hareket alanı, platform
-
Bir kimsenin veya bir insan topluluğunun yaşayışını etkileyen ruhsal, toplumsal ve kültürel etkilerin bütünü
Sanat ortamı. Çalışma ortamı.
- Nesnel ve toplumsal yönlerle bazen kişinin iç dünyasını da kapsayan yakın çevre, vasat
Ata Sözleri ve Deyimler
- ortama ayak uydurmak
- ortama uymak
- ortam yaratmak
Birleşik Kelimeler: çoklu ortam, ekolojik ortam, iletişim ortamı, kültür ortamı, veri ortamı
OLMAK
-
Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
En şiddetli münakaşa, kumpanyanın ismi için oldu. - Sait Faik Abasıyanık
- Gerçekleşmek veya yapılmak
-
Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
Okumak, eczacı olmak bu sayılı inatlarından biri ve ilkidir. - Tarık Buğra
-
Bir şeyi elde etmek, edinmek
Nihayet ben mal sahibi olacağıma göre rahattım. - Sait Faik Abasıyanık
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek
- Herhangi bir durumda bulunmak
-
Uygun düşmek, yerinde görülmek
Böyle iş olmaz. Oraya gitmesek de olur.
-
Yetişmek, olgunlaşmak
Ekinler oldu. Üzümler daha olmadı.
-
Hazırlanmak, hazır duruma gelmek
Çay oldu.
-
Bulunmak
Kız da hemen olduğu yere oturdu. - Memduh Şevket Esendal
-
Geçmek, tamamlanmak
İki yıl oldu. Nerede ise üç yıl olacak.
-
Sürdürmek, yürütmek
İlişkilerimiz dostça olsun istiyorum.
-
Bir kuruluşla, örgütle ilgili bulunmak, mensup olmak
Partili olmak.
-
Yaklaşmak, gelip çatmak
Sabah oldu.
-
Bir şey, birinin mülkiyetine geçmek
Pırlanta gerdanlığı da tektaş küpesi de zümrüt yüzüğü de kendinin olsun! - Sermet Muhtar Alus
-
Ek fiilin geniş zamanı olan -dır (-dir) anlamında kullanılan bir söz
Annesi oluyor. Yeğeni olur.
-
Sarhoş olmak
Sen adamakıllı olmuşsun.
-
Uymak, tam gelmek
Bu şapka başıma oluyor.
-
Yitirmek, elinden kaçırmak
Tembelliği yüzünden işinden oldu.
-
Bir yerde doğmuş, yaşamış olmak
Köyden, kasabadan olmayan, düveni, dirgeni nasıl bilebilir?
-
Bir olayla karşılaşmak, başına kötü bir şey gelmek
Aman, ona bir şey olmasın! Kimseye bir şey olmadı.
-
Yol açmak
Bu davranışın ona çok zararı oldu.
-
Bir ad veya sıfatın belirttiği durumu almak
Su, buz oldu.
-
Sıfat-fiil eki almış kelimelerle birlikte başlama, bitirme vb. bildiren fiilleri oluşturur
Artık bize gelmez oldu. Bu işi yapmış olacak.
-
Hastalığa yakalanmak, tutulmak
Tifo olmak. Verem olmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... olsun ... olsun
- ola ki
- olan (veya olup) biten
- olan oldu
- oldu bilmek (veya saymak)
- olduğu kadar
- oldu olacak
- oldu olacak, kırıldı nacak
- oldu olanlar
- olmayacak duaya âmin demek
- olup olacağı
- olur a!
Birleşik Kelimeler: oldubitti, oldum bittim, oldum olası, olur olmaz, üretici olmayan alan, olsa olsa
SOLAK
- Genellikle sol elini kullanan kimse
-
Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı
Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi. - Nihal Atsız