KREMATORYUM Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KREMATORYUM harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli KREMATORYUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
TORYUM11,
KRATER (Kelime Kökeni: Fransızca cratère)
- Yanardağ ağzı
Birleşik Kelimeler: krater gölü
TEKRAR (Kelime Kökeni: Arapça tekrār)
-
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir fakat tekrarlarla doludur. - Ahmet Haşim
- Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
-
Bir daha, yine, yeniden, gene
Sonra masaya oturarak mikroskopla bir müddet çalışır, tekrar notlara bakar. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekrar etmek
Birleşik Kelimeler: tekrar tekrar
KATMER
- Bir şeyi oluşturan katlardan her biri
- Yağda veya sacda pişirilen bir börek türü
- Arasına yağ ve kaymak sürülerek katlanmış yufka ekmeği
Ata Sözleri ve Deyimler
- katmer kaldırmak
Birleşik Kelimeler: katmer katmer
MARKET (Kelime Kökeni: İngilizce market)
- Özellikle her türlü yiyecek maddesinin, ev, büro, mağaza vb. yerlere ait gereçlerin satıldığı dükkân
Birleşik Kelimeler: müzik market, süpermarket
MERKAT (Kelime Kökeni: Arapça merḳad)
-
Mezar, kabir
Tozlanmış camların arkasından secde eden ruh ile merkadi tebcile başladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
METRUK (Kelime Kökeni: Arapça metrūk)
-
Bırakılmış, terk edilmiş
Daha birçok yalılar da metruk, bakımsız bir hâlde çöküyor, yıkılıyor, yerinde yeller esiyor. - Asaf Halet Çelebi
-
Kullanılmayan
Bu metruk sokaklardan taburlar geçiyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
OTURAK
- Oturulacak yer veya şey
-
Alçak iskemle
Üstüne konulan tandır oturağı çok kalın ve çok sağlam tahtadan fırınlanarak yapılmıştı. - Ayla Kutlu
- Bir şeyin yere gelen tarafı, taban
- Ördek
- İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti
- Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm
- Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm
- Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta
Birleşik Kelimeler: oturak âlemi, oturak kündesi
OKTRUA (Kelime Kökeni: Fransızca octroi)
- Şehre giren şeylerden alınan vergi
REKTUM (Kelime Kökeni: Latince)
- Göden
AKYURT
- Ankara iline bağlı ilçelerden biri
KOMUTA
- Askerî birliği ve onunla ilgili işleri yönetme görevi, kumanda
Ata Sözleri ve Deyimler
- komuta etmek
Birleşik Kelimeler: emir komuta zinciri
KORUMA
-
Korumak işi
Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi. - Yaşar Kemal
- Can güvenliğinin tehlikede olduğu düşünülen bir kimseyi saldırılardan korumak üzere görevlendirilmiş kişi, koruma görevlisi
- Bankacılık alanında, bir malda veya bir menkulde gelecekte ortaya çıkacak fiyat değişikliklerine karşı korunmak amacıyla vadeli bir sözleşme yapılması
Ata Sözleri ve Deyimler
- korumaya almak
Birleşik Kelimeler: koruma aracı, koruma görevlisi, koruma polisi, koruma ünsüzü, orman koruma memuru, sahil koruma, yakın koruma, alan koruması
MAMURE (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūre)
-
Bayındır yer, bayındırlık
Şu kıraç dağın teras biçiminde kesilmiş tepesinde benim, kaç akşamüstü, büyük hisarlar üstüne kurulmuş, saraylı, kuleli kaç masal mamuresi seyrettiğimi bilemezsiniz. - Reşat Nuri Güntekin
MERKUM (Kelime Kökeni: Arapça merḳūm)
- Yazılmış
- Adı geçen, az önce anılan (kimse)
OTURMA
-
Oturmak işi
Bu saat, kendimi bildim bileli sofraya oturma saatimizdir. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Kısa süre için konukluğa gitme
Yemeğini yedikten sonra gece Vehbi dedeye oturmaya gitti. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: oturma belgesi, oturma duvarı, oturma grevi, oturma grubu, oturma izni, oturma mobilyası, oturma odası