KOŞULLANDIRMAK Harflerini İçeren 9 Harfli Kelimeler
KOŞULLANDIRMAK harflerini içeren 9 harfli 38 kelime bulunuyor. 9 harfli KOŞULLANDIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DOLAŞILMA17,
KOLLANMAK
- Kollama işine konu olmak veya kollama işi yapılmak
KLONLAMAK
- Kopyalamak
KLORLAMAK
- Mikroplardan arındırmak amacıyla suya düşük oranda klor katmak
- Özellikle yünlü kumaşlara, ipliklere parlaklık vermek için klor gazına tutmak
- Savaşta insanlara, hayvanlara ve bitkilere zararlı olması, öldürmesi için klor püskürtmek
KLORLANMA
- Klorlanmak işi
KIRKLANMA
- Kırklanmak işi
KORLANMAK
- Kor durumuna gelmek
KULLANMAK
-
Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak
Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu? - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Bir kimseyi bir hizmette bulundurmak, çalıştırmak
Siz analarımızı nasıl esir gibi kullandınızsa biz de sizi öyle kullanacağız. - Halide Edip Adıvar
-
İşletmek, değerlendirmek
Parasını ticarette kullanmak.
-
Giymek, takmak
Hiç yağmurluk kullanmazdı.
- Sigara, içki vb. şeylere alışmış olmak, içmek
-
Kelimeyi yazmak, söylemek
Lakırtılarında çok kere çifter çifter kelimeler kullanırdı ki bunlar bazen manayı değiştirir. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Harcamak, sarf etmek
Sattıkları küpenin parasını çok idareli kullanıyorlardı. - Peyami Safa
-
Amacına ulaşmak için birinden veya bir şeyden yararlanmak, onu amacına alet etmek, sömürmek, istismar etmek
Hâlbuki onlar, işte bu saflığı istismar ediyorlar. Bütün düşünceleri seni kullanmak, o kadar! - Attila İlhan
-
Araç veya aleti işletmek, yönetmek
Nitekim çocuklarımın bile kullandıkları hesap makineleri, bunların küçük modelleridir. - Burhan Felek
- Bir şeyin gereklerini yerine getirmek
KILLANMAK
- Kılları çıkmak
- Bıyığı, sakalı çıkmak
- Şüphe etmek
KOKULANMA
- Kokulanmak işi
KONUKLAMA
- Konuklamak işi
KORUNAKLI
-
Korunağı olan
Korunaklı sandığım köşe o kadar da korunaklı değildi. Yağmur iliklerime kadar işlemişti. - Sulhi Dölek
ONARILMAK
-
Onarma işine konu olmak, onarma işi yapılmak
Bir duvar onarılır öteki çöker, ardından dam akardı. - Lâtife Tekin
DIRLANMAK
-
Herkesi tedirgin edecek, bezdirecek biçimde söylenmek
Kapısını vurmalı, o zaman uyanır açar diye başlayarak bir hayli dırlandı. - Abdülhak Şinasi Hisar
KORUMALIK
- Koruma sağlayan şey
KALDIRMAK
-
Bulunduğu yerden almak
Örtüyü masanın üzerinden kaldır.
-
Yukarı doğru hareket ettirmek
Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. - Sait Faik Abasıyanık
-
Yükseltmek
Duvarı bir metre daha kaldırmalı.
-
Ürün toplamak, taşımak
İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu. - Nabizade Nâzım
-
Çekmek, taşımak
Bu araba bu yükü kaldırmaz.
-
Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek
Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir. - Anayasa
-
Hastayı hastaneye götürmek
Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesine kaldırdılar. - Aka Gündüz
- Tören yaparak ölüyü gömmek
-
Toplamak
Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar. - Necati Cumalı
- Alıp başka yere götürmek
-
Uyandırmak
Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni - Halk türküsü
-
Piyasadan çekmek
İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar.
-
Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak
Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin.
- Kaçırmak
-
İyi etmek, iyileştirmek
Bu ilaç onu yataktan kaldırdı.
- Bir şeyden çokça satın almak
-
Tayin etmek, atamak
Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler. - Memduh Şevket Esendal
-
Yok etmek, ortadan silmek
Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır. - Orhan Seyfi Orhon
-
Uygun gelmek, yakışmak
Bu kumaş fazla süs kaldırmaz.
- Çalmak, aşırmak
Birleşik Kelimeler: başkaldırmak