KOSTAKLANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler

KOSTAKLANMAK harflerini içeren 8 harfli 24 kelime bulunuyor. 8 harfli KOSTAKLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

SONLAMAK11, STOKLAMA11, TOSLAMAK11, AKSATMAK10, KOKLAMAK10, KOKLATMA10, KOTLAMAK10, NOTALAMA10, OTLANMAK10, OTALAMAK10, OKLANMAK10, OKKALAMA10, SAKLATMA10, SAKLANMA10, SAKLAMAK10, TASLAMAK10, ANLATMAK9, ATLANMAK9, AKLANMAK9, KANATMAK9, KANLAMAK9, KATLAMAK9, KATLANMA9, TANLAMAK9

ANLATMAK

[-e]

[-i]

  • Bilgi vermek, izah etmek

    Gece sabaha kadar düşündüğü şeyleri babasına da anlatmak isterdi. - Peyami Safa

  • Bir konu üzerinde açıklama yapmak, açıklamada bulunmak

[nesnesiz]

  • Nakletmek

    Sonra bir hikâye anlattı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlata anlata bitirememek

ATLANMAK

[nesnesiz]

  • Ata binmek

    Az sonra ulaklar oba beylerine haber ulaştırmak için atlanmışlardı. - Nezihe Araz

  • At edinmek

[nesnesiz]

  • Atlama işi yapılmak

    Burası atlanacak yer değil! Bu yazıda birkaç satır atlanmış.

AKLANMAK

[nesnesiz]

  • Ak olmak, temizlenmek

    Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.

[hukuk]

  • Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek

    Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner

[hukuk]

  • Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak

KANATMAK

[-i]

  • Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak

    Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuşup birbirlerinin saçlarını başlarını yoldular. Yüzlerini kanattılar. - Lâtife Tekin

KANLAMAK

[-i]

  • Kana bulamak

KATLAMAK

[-i]

  • Kâğıt, kumaş vb. nesneleri üst üste kat oluşturacak biçimde bükmek

    Gazeteleri itina ile katlayıp cebine koydu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Arttırarak çoğaltmak

    Parasını ikiye katladı.

KATLANMA

[isim]

  • Katlanmak işi

    Yalnız katlanmamı değil katlanmam gereken şeyi yapması için eline silah vermemi de istiyordu. - Reha Mağden

TANLAMAK

[-e]

[halk ağzında]

  • Şaşmak, şaşırmak

AKSATMAK

[-i]

  • Bir işi gereği gibi yürütmemek

    Çalışmasını da aksatmamıştı üstelik. - Ayşe Kulin

KOKLAMAK

[-i]

  • Kokusunu duymak için bir şeyi burnuna yaklaştırmak veya bir yerin havasını içine çekmek

    Havluyu ikinci kez koklarken kapının zilini duyuyorum. - Ahmet Ümit

[mecaz]

  • Çok az kullanmak, çok azıyla yetinmek

    Bu otomobil benzini kokluyor.

KOKLATMA

[isim]

  • Koklatmak işi

KOTLAMAK

[-i]

  • Bir harita veya taslaktaki miktarın kotlarını koymak, numaralamak

NOTALAMA

[isim]

[müzik]

  • Notalamak işi, notasyon
  • Seslerin ve icranın işaretleri olarak belirlenen şekiller bütünü, notasyon
  • Halk oyunlarındaki hareketlerin işaret ve şekil olarak yazılması, notasyon

OTLANMAK

[nesnesiz]

  • Hayvan otlamak

    Geniş yaylalarında otlanırken sürüler / Çobanı kaval çalar, taşı toprağı güler - Faruk Nafiz Çamlıbel

[argo]

  • Para ve emek harcamadan başkalarının sırtından geçinmek

OTALAMAK

[-i]

[halk ağzında]

  • Zehirlemek, ağılamak
  • Otamak