KOSTAKLANMA Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KOSTAKLANMA harflerini içeren 6 harfli 52 kelime bulunuyor. 6 harfli KOSTAKLANMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kostaklanma ile başlayan 6 harfli kelimeler. İçinde Kostaklanma olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
MASKOT9,
KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)
- Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
-
Kanma, inanma
Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.
-
Kanış, kanı, inanç, düşünce
Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanaat etmek
- kanaat getirmek
- kanaat gibi devlet olmaz
Birleşik Kelimeler: kıt kanaat
KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)
- Ağzı geniş, tek kulplu su kabı
KALTAK
- Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
- Kuskunsuz eyer
- İffetsiz, namussuz kadın
Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı
KALKAN
- Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
- Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık
-
Koruyucu
Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalkan etmek
- kalkan olmak
Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan
- Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)
Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan
KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)
-
Bir cins iri at
Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- katana gibi
ASALAK
- Bir canlıda sürekli veya geçici yaşayarak ona zarar veren başka canlı, parazit
- Başkalarının sırtından geçinen (kimse), abacı, ekti, otlakçı, parazit, tufeyli
Birleşik Kelimeler: asalak bilimci, asalak bilimi, asalak bilimsel, asalaksavar, dış asalak, iç asalak, tam asalak, yarı asalak, yarım asalak, ağrıma asalakları
ANLAMA
-
Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf
Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit
- Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme
Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla
ATONAL (Kelime Kökeni: Fransızca atonal)
- Yeni bir bestecilik çığırına göre, ton ve makam temeline bağlı kalmadan oluşturulan (beste)
ATLAMA
-
Atlamak işi
Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin
- Belirli bir yerden gerilip hız alarak yapılan sıçrama ile vücudu yerden kesip daha uzak bir yere kondurma veya belli bir yükseklikten aşırma
- Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı
Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması
ATANMA
- Atanmak işi, tayin edilme
Birleşik Kelimeler: açıktan atanma, asaleten atanma, vekâleten atanma
ATAMAN
- Rus Kazakların başbuğuna verilen unvan
ATAMAK
- Birini bir göreve getirmek, tayin etmek
Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak
ANAMAL
- Sermaye
Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi
AKSATA (Kelime Kökeni: Arapça aḫẕ + iʿṭāʾ)
-
Alışveriş
Şarap satacağım, ben aksatama bakarım. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
AKLAMA
- Aklamak işi, ibra
Birleşik Kelimeler: aklama belgesi