KORPORATİF Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

KORPORATİF harflerini içeren 5 harfli 41 kelime bulunuyor. 5 harfli KORPORATİF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KOFTİ12, KOFRA12, TRAFO12, AKTİF11, FİRAR11, FİRAK11, FAKİR11, İFRAT11, İFTAR11, KAFİR11, PORTO11, RAFİT11, TARİF11, APOTR10, APİKO10, APORT10, OPTİK10, OKAPİ10, RAPOR10, TOPİK10, TOPAK10, KİTAP9, KATİP9, PARTİ9, PATİK9, RAKİP9, TAPİR9, TAKİP9, KOROR7, ROTOR7, AKORT6, KOTRA6, ORTAK6, ORKİT6, RAKOR6, TORİK6, TORAK6, TRİKO6, İKRAR5, RAKİT5, TARİK5

İKRAR (Kelime Kökeni: Arapça iḳrār)

[isim]

[eskimiş]

  • Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme
  • Bildirme
  • Benimseme, onama, kabul, tasdik

    Sükût ikrardan gelir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikrar etmek
  • ikrar vermek

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Durgun (su)

TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yol

AKORT (Kelime Kökeni: Fransızca accord)

[isim]

[müzik]

  • Bir çalgıda doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen

[müzik]

  • Armoniyi sağlayan seslerin birleşmesi

[mecaz]

  • Uyum, uyumluluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akort etmek

Birleşik Kelimeler: akordu bozuk

KOTRA (Kelime Kökeni: Fransızca cotre)

[isim]

[denizcilik]

  • Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli

    Açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun? - Falih Rıfkı Atay

[isim]

  • Irmak ve göl ağızlarında kurulan ve ince kazıklarla kamışlardan yapılma dalyan

ORTAK

[isim]

  • Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner

    Bırakın, ortağıma bir telefon edeyim. - Haldun Taner

[sıfat]

  • Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek

    Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür. - Necati Cumalı

  • Kuma

    Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti. - Ercüment Ekrem Talu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ortak (veya kuma) gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş
  • ortak etmek
  • ortak olmak

Birleşik Kelimeler: ortak bölen, ortak çarpan, ortak dil, ortak fark, ortak gider, ortak hesap, ortak kat, ortak mülkiyet, ortak nesne, ortak ölçülmez sayılar, ortak özne, ortak payda, ortak tam bölen, ortak tümleç, ortak yapım, ortak yaşama, ortakyaşar, ortak yönetim, ortak yüklem, dert ortağı, çok ortaklı

ORKİT (Kelime Kökeni: Fransızca orchite)

[isim]

[tıp]

  • Er bezlerinin iltihaplanıp şişmesi

RAKOR (Kelime Kökeni: Fransızca raccord)

[isim]

  • Sıhhi tesisatta iki boruyu döndürmeden birbirine bağlanmasını sağlayan bağlantı parçası

Birleşik Kelimeler: rakorlu musluk

TORİK (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • İri palamut balığı (Palemye sarda)

TORAK

[isim]

  • Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kümbet

[halk ağzında]

  • Çökelek

TRİKO (Kelime Kökeni: Fransızca tricot)

[isim]

  • Örülerek dokunan bir cins yün kumaş

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

ROTOR (Kelime Kökeni: Fransızca rotor)

[isim]

[fizik]

  • Döneç

KİTAP (Kelime Kökeni: Arapça kitāb)

[isim]

  • Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü

    Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum. - Nurullah Ataç

  • Herhangi bir konuda yazılmış eser

    Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız? - Falih Rıfkı Atay

  • Kutsal kitap

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kitaba (veya kitabına) uydurmak
  • kitaba el basmak
  • kitabı kapamak
  • kitabında yer almamak
  • kitap (veya kitaplar) devirmek (veya devretmek)
  • kitapta yeri olmak

Birleşik Kelimeler: kitap açacağı, kitap cebi, kitap dolabı, kitap düşkünü, kitap ehli, kitabevi, kitap fuarı, kitap kurdu, kitap sarayı, kitapsever, ana kitap, beyaz kitap, ehlikitap, hesap kitap, kara kaplı kitap, yardımcı kitap, yasak kitap, adres kitabı, baş ucu kitabı, boyama kitabı, cep kitabı, el kitabı, okuma kitabı, şiir kitabı

KÂTİP (Kelime Kökeni: Arapça kātib)

[isim]

  • Yazman

    Bir müddet sonra Talat Bey'in hususi kalemine kâtip oldum. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: kâtibiadil, başkâtip, umumi kâtip, mirî kâtibi, sır kâtibi, tahrirat kâtibi

PARTİ (Kelime Kökeni: Fransızca parti)

[isim]

  • Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka

    Parti tarafından önerilen genel konular ile ozanın duyduğu şey arasında çelişki olamaz. - Necip Fazıl Kısakürek

  • İnsan topluluğu

Birleşik Kelimeler: parti ocağı, partilerüstü, kardeş parti, merkez parti, siyasal parti, siyasi parti, muhalefet partisi

[isim]

  • Bir bütünün parçası, kısım

    Yedi sekiz balyalık bir partiden bir buçuk iki kilo tütün yürütüyordu. - Necati Cumalı

  • Bazı oyunlarda bir kez

    Öğle sonları birkaç parti tavla oynamaktan hiç vazgeçmiyorduk. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir kişi, bir kuruluş veya bir topluluğun, çoğu belli bir şeyi kutlamak amacıyla düzenledikleri eğlence

    Gülümhan'ın partisinde tanışır gibi olmuştuk. - Attila İlhan

  • Bir araya gelinerek oynanan tavla, konken, okey vb. oyunlardan her biri
  • Bir yere bölümler hâlinde gönderilmekte olan bir malın veya bir bütünün parçası
  • Herhangi bir ürünün tek seferde bir yerden başka bir yere gönderilen bölümü

    İkinci parti mal bugün geliyor.

[ekonomi]

  • Tutam (II)

[mecaz]

  • Çok ucuza elde edilen şey

[mecaz]

  • Vurgun, kazanç

    Kazanmakta olduğu partinin güme gitmesinden korkan terlikçi İhsan... - Haldun Taner

[müzik]

  • Armoniyi oluşturan ezgilerden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • parti çevirmek
  • parti vermek
  • partiyi kaybetmek
  • partiyi vurmak

Birleşik Kelimeler: gardenparti