KORKUNÇLAŞMA Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
KORKUNÇLAŞMA harflerini içeren 7 harfli 37 kelime bulunuyor. 7 harfli KORKUNÇLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Korkunçlaşma ile başlayan 7 harfli kelimeler. İçinde Korkunçlaşma olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
KOÇUŞMA16,
KARAKOL
-
Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı
O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez. - Refik Halit Karay
- Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye
Ata Sözleri ve Deyimler
- karakola düşmek
- karakol gezmek
- karakol kurmak
Birleşik Kelimeler: karakol gemisi, karakol hattı, ileri karakol, jandarma karakolu, nizamiye karakolu, polis karakolu, sınır karakolu
KARAKUL
- Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül
ANORMAL (Kelime Kökeni: Fransızca anormal)
-
Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz
Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu. - Halide Edip Adıvar
-
Dengesi yerinde olmayan, davranışı bozuk olan, deli, sapık
Anormal bir adam.
KOKLAMA
- Koklamak işi
KORUNAK
- Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
-
Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer
Öyle bir savaştayım ki sığınağı, korunağı yok. - Turan Oflazoğlu
- Koruyan, esirgeyen, saklayan kimse
KARAMUK
- Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki (Agrostemmagithago)
- Vücutta kara renkli kabarcıklara sebep olan bir hastalık
- Koyunlarda görülen bir hastalık türü
KAKAOLU
- İçinde kakao bulunan
Birleşik Kelimeler: kakaolu kek
OKLAMAK
- Ok gibi fırlamak
- Okla vurmak
OKLANMA
- Oklanmak işi
OKRAMAK
- Acıkmış, susamış olan at yiyecek veya su gördüğü zaman kişnemek
ONARMAK
-
Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek
Bozuk bir saati onardı.
- Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapmak, ilk duruma getirmek, restore etmek
- İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak
ULANMAK
-
Ulama işi yapılmak
Birbirine ulanan koridorlar boyunca yürüyorum. - İnci Aral
UNLAMAK
- Una bulamak, üzerine un serpmek
- Un bulaştırmak
KONULMA
- Konulmak işi
KORUMAK
-
Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek
Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur. - Orhan Seyfi Orhon
-
Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek
Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu. - Reşat Enis
-
Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek
Yurdu korumak.
-
Tehlikeli, zararlı durumları önlemek
İlaçla meyveleri korudu.
-
Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek
Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi.
-
Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek
Geleneklerini koruyorlar.
-
Karşılamak, denk gelmek
Bu işin geliri masrafını korumaz.