KORKUNÇLAŞMA Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

KORKUNÇLAŞMA harflerini içeren 7 harfli 37 kelime bulunuyor. 7 harfli KORKUNÇLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Korkunçlaşma ile başlayan 7 harfli kelimeler. İçinde Korkunçlaşma olan 7 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KOÇUŞMA16, ÇAMOLUK13, KOKUŞMA13, KONUŞMA13, KOŞULMA13, OLUŞMAK13, KORKUNÇ12, KUŞANMA12, KAMANÇO12, OKŞAMAK12, OKŞANMA12, ONAŞMAK12, ŞORLAMA12, UÇLANMA12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, KOLAÇAN11, KARAKUŞ11, KONULMA10, KORUMAK10, KORUNMA10, ONULMAK10, OKUNMAK10, OLUNMAK10, ANORMAL9, KOKLAMA9, KORUNAK9, KARAMUK9, KAKAOLU9, OKLAMAK9, OKLANMA9, OKRAMAK9, ONARMAK9, ULANMAK9, UNLAMAK9, KARAKOL8, KARAKUL8

KARAKOL

[isim]

  • Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı

    O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez. - Refik Halit Karay

[tarih]

  • Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karakola düşmek
  • karakol gezmek
  • karakol kurmak

Birleşik Kelimeler: karakol gemisi, karakol hattı, ileri karakol, jandarma karakolu, nizamiye karakolu, polis karakolu, sınır karakolu

KARAKUL

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Asıl yurdu Buhara'da Karakul bölgesi olan ve yurdumuzda da yetiştirilen, tüyleri uzun ve kıvırcık bir cins koyun, karagül

ANORMAL (Kelime Kökeni: Fransızca anormal)

[sıfat]

  • Genel olana, alışılmışa ve kurala aykırı olan, normal olmayan, düzgüsüz

    Kadını âdeta şehvetli ve anormal bir zevkle, değil erkek hatta kızlar bile seyrediyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Dengesi yerinde olmayan, davranışı bozuk olan, deli, sapık

    Anormal bir adam.

KOKLAMA

[isim]

  • Koklamak işi

KORUNAK

[isim]

  • Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
  • Sığınılan, saklanılan yapı, mağara gibi yer

    Öyle bir savaştayım ki sığınağı, korunağı yok. - Turan Oflazoğlu

[mecaz]

  • Koruyan, esirgeyen, saklayan kimse

KARAMUK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Karanfilgillerden, ekin tarlalarında biten, yaprakları karşılıklı, çiçeği pembe mor renkte, zararlı bir bitki (Agrostemmagithago)

[halk ağzında]

  • Vücutta kara renkli kabarcıklara sebep olan bir hastalık

[halk ağzında]

  • Koyunlarda görülen bir hastalık türü

KAKAOLU

[sıfat]

  • İçinde kakao bulunan

Birleşik Kelimeler: kakaolu kek

OKLAMAK

[nesnesiz]

  • Ok gibi fırlamak

[-i]

  • Okla vurmak

OKLANMA

[isim]

  • Oklanmak işi

OKRAMAK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Acıkmış, susamış olan at yiyecek veya su gördüğü zaman kişnemek

ONARMAK

[-i]

  • Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir etmek

    Bozuk bir saati onardı.

  • Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapmak, ilk duruma getirmek, restore etmek

[mecaz]

  • İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya önleyecek davranışlarda bulunmak

ULANMAK

[nesnesiz]

  • Ulama işi yapılmak

    Birbirine ulanan koridorlar boyunca yürüyorum. - İnci Aral

UNLAMAK

[-i]

  • Una bulamak, üzerine un serpmek
  • Un bulaştırmak

KONULMA

[isim]

  • Konulmak işi

KORUMAK

[-i]

[-den]

  • Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek

    Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur. - Orhan Seyfi Orhon

  • Güçlü bir kimse veya kuruluş, güçsüz birini veya bir şeyi desteklemek, himaye etmek

    Beni kendi kardeşi gibi sever, babasının hışmından korurdu. - Reşat Enis

[-i]

  • Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek

    Yurdu korumak.

[-i]

  • Tehlikeli, zararlı durumları önlemek

    İlaçla meyveleri korudu.

[-i]

[mecaz]

  • Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek

    Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi.

[-i]

[mecaz]

  • Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek

    Geleneklerini koruyorlar.

[-i]

[mecaz]

  • Karşılamak, denk gelmek

    Bu işin geliri masrafını korumaz.