[isim]

[askerlik]

• Deniz kuvvetlerinde, rütbesi tümamiral ile oramiral arasında bulunan, kara ve hava kuvvetlerindeki korgeneralin dengi olan subay

[isim]

• Korkak olma durumu

  Benim bu korkaklığımı görünce yine o arkamdan peydah olur. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

• Korkakça davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

• korkaklık etmek

[isim]

• Korkalamak işi

[isim]

• Antalya iline bağlı ilçelerden biri

[nesnesiz]

• Kor durumuna gelmek

[-den]

• Korkmak

  Öyle şeylerden korkulur mu?

• Kaygı duyulmak

  Aynı zamanda burası korkulacak ve hiç değilse çekinilecek, tekin olmayan bir yer olmuştu. - Asaf Halet Çelebi

[-i]

• Korkmasına yol açmak

  Şimdi beni artık bu sessizlik korkutmakta. - Adalet Ağaoğlu

• Kaygıya düşürmek

  Sevdiğimiz bir kadının nazarımızda meziyet teşkil eden birçok hâlleri, karımız olacak kadında bizi korkutur. - Hüseyin Cahit Yalçın

• Gözdağı vermek

[isim]

• Korsan olma durumu

[mecaz]

• Bir hakkı izinsiz olarak kullanma

[sıfat]

• Korunağı olan

  Korunaklı sandığım köşe o kadar da korunaklı değildi. Yağmur iliklerime kadar işlemişti. - Sulhi Dölek

[isim]

• Koruma sağlayan şey

[nesnesiz]

• Kor durumuna gelmek

[sıfat]

[fizik]

• Mekanik enerjisini değişmez kılan (sistem)

[isim]

• Korucunun yaptığı iş

[isim]

• Baleyi oluşturan adım ve figürleri düzenleyen sanatçı

• Defile, müzikli gösteri vb. gösterilerdeki programın genel hatlarını düzenleyen kimse

• Koreografi eserleri yazarı