KOPYALANMAK Harflerini İçeren 8 Harfli Kelimeler
KOPYALANMAK harflerini içeren 8 harfli 22 kelime bulunuyor. 8 harfli KOPYALANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KAMPANYA15,
AKLANMAK
-
Ak olmak, temizlenmek
Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.
-
Hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek
Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı. - Haldun Taner
- Kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak
KANLAMAK
- Kana bulamak
OKLANMAK
- Okla vurulmak
OKKALAMA
- Okkalamak işi
AYLANMAK
- Bir yerin çevresinde dolanmak
KAYNAMAK
-
Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak
Su, 100 °C'de kaynar.
-
Yiyecek, içecek pişmek, haşlanmak
Doktorun sade kaynamış kahvesini söylemesini bekledi ve garson gider gitmez konuştu. - Tarık Buğra
- Yerden çıkmak
- Kırık, çatlak kemik veya metal parçalar eski durumunu almak, birbirine yapışmak
- Yara kapanmak, iyileşmek
-
Mayalı bir şey kabarıp köpürmek
Şıra kaynamış.
- Mide ekşimek
-
Çalkantı durumunda olmak, dalgalanmak
Deniz kaynıyor.
-
Çok miktarda bulunmak
Burası karınca kaynıyor.
-
Gizli bir iş çevirmek, için için hazırlanmak
Burada bir iş kaynıyor.
-
Gerektiği gibi yapılamamak
Lafa daldık, ders kaynadı.
-
Artmak, çoğalmak, yoğunlaşmak
Gittikçe kaynayıp kabaran bir hiddet, taşmak raddesine gelmiş kelimelerle dudaklarına kadar çıkıp titriyordu. - Halit Ziya Uşaklıgil
- Coşmak, heyecanlanmak
- Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak
-
Arada kaybolmak
Değerli bir çalışma kaynadı gibi geliyor bana. - Selim İleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaynayan kazan kapak tutmaz
YANLAMAK
- Yana yatmak, yana dönmek
- Yanından geçmek
-
Çalışıp yorulmadan başka birisinden geçinmek
Validenin yanına yanlamaktan başka çarem yok! - Ercüment Ekrem Talu
YALANMAK
-
Yalama işi yapılmak veya yalama işine konu olmak
Tabak hiç yalanır mı?
-
Kendini yalamak
Kedi yalanıyor.
OYLANMAK
-
Oylama işi yapılmak
Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır. - Anayasa
OYALANMA
-
Oyalanmak işi
Ellerini ceketinin ceplerine sokarak amaçsız bir şekilde heykelin önünde oyalanmaya başladı. - Osman Aysu
OYALAMAK
-
Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek
Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı - Behçet Necatigil
- Vakit kazanmak için aldatmak
-
Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek
Biz onu eğlendirdiğimiz kadar o da bizi oyalamıştı. - Falih Rıfkı Atay
- Bekletmek
-
Oya ile süslemek
Yâr mendilin oyaladım / Baş harfini koyamadım - Halk türküsü
ONAYLAMA
- Onaylamak işi, tasdik, tasdikleme, konfirmasyon, sertifikasyon
YOKLANMA
-
Yoklanmak işi
Roman, bu sav sözleri doğrulayacak kara bir ortamın yoklanması sayılabilir. - Selim İleri
YOKLAMAK
-
Dokunarak incelemek
Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım. - Refik Halit Karay
- Bakmak, gözden geçirmek, kontrol etmek
-
Durum, bilgi, niyet vb.ni belirlemeye veya anlamaya çalışmak
Kalbimi ne zaman yokladımsa ona dair bir iz bulamadım. - Sermet Muhtar Alus
-
Ziyaret veya sağlığını sormak amacıyla birine gitmek
Ara sıra da birimizden biri yukarı çıkarak Sevim'i yokluyordu. - Reşat Nuri Güntekin
-
Ara sıra etkisini göstermek
İlaç aldığım hâlde ağrılarım yine beni yokluyor.
-
Aramak, araştırmak
Odaların köşe bucağını yoklamaya başladılar. - Memduh Şevket Esendal
KAPANMAK
-
Kapalı duruma gelmek
Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Dışarı ile ilişiğini kesmek
Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı kilitlerim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Çalışamaz, etkinliğini sürdüremez duruma getirilmek
Manzumem çıkmadı ve Rübap kapandı. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Son verilmek, kesilmek
Arif sustu. Hacı Bey de üstelemedi. Söz de burada kapanmış oldu. - Memduh Şevket Esendal
-
Yüzü, gövdesi bir yere gelecek biçimde eğilmek
Haykırmak istedim, çıkmadı feryadım / Kapanıp toprağa, ağladım ağladım - Enis Behiç Koryürek
-
Tatile girmek
Okullar kapandı.
- Yara iyileşmek
-
Göz kör olmak
Kazadan sonra bir gözü kapandı.
- Hava bulutlanmak