KOPARTTIRMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
KOPARTTIRMAK harflerini içeren 7 harfli 21 kelime bulunuyor. 7 harfli KOPARTTIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KOPARMA13,
KARARTI
-
Karaltı
Ayın aksi içinden bir karartı geçiyordu. - Ömer Seyfettin
- Kararmış yer, siyahlık
TARATOR (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi, sirke ve tahinin limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça veya sos
Havyar salatasından içi ançüez dolu zeytine, tarator ve cacığa kadar neler hem de nelerin âlâsı bulunmazdı? - Refik Halit Karay
TARTMAK
- Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
- Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
-
Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek
Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli. - Ömer Seyfettin
-
Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek
Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu
-
Dikkatle incelemek, değer biçmek
Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: tartarak yenme
ARITMAK
- Temizlemek
- Katışıksız duruma getirmek, tasfiye etmek
ARTIRMA
-
Artırmak işi
Çocuk oyunlarının büyük çoğunluğu gibi heyecanı artırma zamanı geldi. - Ayla Kutlu
- Açık artırma
Birleşik Kelimeler: açık artırma, değer artırma
ATTIRMA
- Attırmak işi
AKITMAK
- Akmasını sağlamak, akmasına yol açmak, dökmek
AKTARIM
- Aktarma işi, nakil
- Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması
Birleşik Kelimeler: kan aktarımı, para aktarımı, organ aktarımı
KOTARMA
-
Kotarmak işi
Bizim pişirip kotarmaya uğraştığımız işe yabancı eller de mi karışıyordu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KARIKMA
- Karıkmak işi
KARIMAK
- Yaşlanmak, kocamak, ihtiyarlamak
KAMAROT (Kelime Kökeni: İtalyanca camaroto)
-
Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli
Masabaşında hizmet ederken erkeklik falan yok, kamarotsun, kamarot erkeklik taslayacak değil, işini bilecek, o kadar. - Zeyyat Selimoğlu
OTARMAK
- Otlatmak
OKRAMAK
- Acıkmış, susamış olan at yiyecek veya su gördüğü zaman kişnemek
TIKAMAK
-
Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak
Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı. - Sait Faik Abasıyanık
- Yol, su, geçit vb. şeyleri bir engelle işlemez, akmaz, geçilmez duruma getirmek