KONUŞTURMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
KONUŞTURMAK harflerini içeren 6 harfli 39 kelime bulunuyor. 6 harfli KONUŞTURMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
OKUMUŞ13,
ANTROK (Kelime Kökeni: Fransızca entroque)
- Triyas devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli fosil
KOKART (Kelime Kökeni: Fransızca cocarde)
- Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen işaret
- Belli bir topluluğa özgü olan işaret
KONTAK (Kelime Kökeni: Fransızca contact)
- Karşıt elektrik taşıyan iki maddenin birbirine dokunması, temas
- Motorlu araçları çalıştırmaya yarayan düzenek
-
Bağlantı, ilgi
Samim, bu kontağın bu kadar çabuk gerçekleşeceğini tahmin etmemişti. - Osman Aysu
- Ruh sağlığı yerinde olmayan, dengesiz
Ata Sözleri ve Deyimler
- kontak açmak
- kontak atmak
- kontak kapatmak (veya kapamak)
- kontak kurmak
- kontak yapmak
Birleşik Kelimeler: kontak anahtarı, kontak lens, kafadan kontak, kafası kontak
KONTRA (Kelime Kökeni: İtalyanca contra)
- Karşıt, karşı, aksi
- Kontrplak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kontra gitmek
Birleşik Kelimeler: kontra mizana
KARTON (Kelime Kökeni: Fransızca carton)
- Kâğıt hamuruyla yapılan, ayrıca içinde bir veya birkaç lif tabakası bulunan kalın ve sert kâğıt
- On paket sigarayı bir araya getiren ambalaj
-
Tombala oyununda çekilen numaraların işaretlendiği kart
Benim karton bir türlü dolmuyor, yanımdakinin üçü kaldı, karşımdaki bir tane bekliyor. - Refik Halit Karay
- Kamu kurum veya kuruluşlarında imzaya sunulan evrakın yerleştirildiği ciltli büyük defter
- Seri hâlinde canlandırılan, karakterleri hayvan olan çizgi film
KARTUK
- Büyük tarla tarağı
KONKUR (Kelime Kökeni: Fransızca concours)
- Yarışma
KONMAK
-
Kuş, kelebek, uçak, toz vb. bir yere inmek
Bir bülbül gelip konmuştu havuzun kıyısına. - Çetin Altan
- Yolculukta geceyi geçirmek için bir yerde kalmak, konuk olmak
- Kısa bir süre için bir yere yerleşmek, bir yeri yurt edinmek
-
Bir şeyi emeksiz edinmek
Ayşe de yarın öbür gün bir lise hocası olacak belki de servete de konacaktı. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: kona göçe, göçerkonar, konargöçer, gecekondu, kuşkonmaz
-
Koyma işi yapılmak
Yemeğe tuz konur.
KORKMA
-
Korkmak işi
İnsanların korkması icap eden en büyük felaket, kötü ahlaktır. - Samiha Ayverdi
KORKUT
- Muş iline bağlı ilçelerden biri
KONTUR (Kelime Kökeni: Fransızca contour)
-
Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi
Bu ışık onların olanca konturlarını, ayrıntılarını ortaya çıkarır. - Haldun Taner
KURMAK
-
Bir şeyi oluşturan parçaları birleştirerek bütün durumuna getirmek, monte etmek
Geniş çöl ufukları arasında çadırlarımızı kurduk. - Falih Rıfkı Atay
-
Hazırlamak
Kurduğu sofraya, yaptığı salataya git de bak! - Refik Halit Karay
-
Yaylı, zemberekli şeylerde yayı veya zembereği germek
Çocukça bir sevinçle kurduğun çalar saatleri çalıp duruyor. - Haldun Taner
-
Gereken şartları hazırlayıp kendi kendine olmaya bırakmak
Turşu kurmak.
-
Etkisi ve önemi geniş şeyler meydana getirmek, tesis etmek
Dünyanın en büyük imparatorluklarını kuran kimlerdi? - Orhan Seyfi Orhon
-
Yapmak, inşa etmek
Çirkin yapıları örtecek güzel yapılar kuralım. - Nurullah Ataç
- Yapmak, oluşturmak
- Ortaklık sağlamak
-
Belli bir işte beraber çalışacak kimseleri belirlemek
Teşkilatı ilçede sevilip sayılan bir avukat kurmuştu. - Tarık Buğra
-
Bir araya getirmek, toplamak
Divan kurmak.
-
Düşünmek
Yalnız hayalle geçiniyorum, ben yalnız hayal kuruyorum. - Sait Faik Abasıyanık
-
Aklına koymak
O gitmeyi bir kez kurdu mu artık durmaz.
-
Zihinde büyütmek
Bayram Ağa, uşakların söylediklerini kurdukça kurdu. - Halide Edip Adıvar
-
Sağlamak, oluşturmak
Dostluk kurmak. İlişki kurmak.
- Bir kimseyi dedikodu veya telkinlerle başkasına karşı öfkelendirmek
KRUTON (Kelime Kökeni: Fransızca croûton)
- Yağda veya fırında kızartılan küçük küp biçimindeki ekmek parçası
OTURAK
- Oturulacak yer veya şey
-
Alçak iskemle
Üstüne konulan tandır oturağı çok kalın ve çok sağlam tahtadan fırınlanarak yapılmıştı. - Ayla Kutlu
- Bir şeyin yere gelen tarafı, taban
- Ördek
- İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti
- Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı bölüm
- Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse), kötürüm
- Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu enli tahta
Birleşik Kelimeler: oturak âlemi, oturak kündesi
OKTRUA (Kelime Kökeni: Fransızca octroi)
- Şehre giren şeylerden alınan vergi