KONTRATSIZ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

KONTRATSIZ harflerini içeren 4 harfli 87 kelime bulunuyor. 4 harfli KONTRATSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARIZ8, ANIZ8, AZIK8, AZOT8, KOZA8, KAZI8, OZAN8, ROZA8, RAZI8, RIZA8, TAZI8, ZONK8, ZONA8, ZOKA8, ZINK8, TARZ7, ASIK6, ASIR6, ASKI6, ISKA6, KOSA6, KROS6, KAOS6, KISA6, ORSA6, SKOR6, STOK6, STOR6, SANI6, SAKO6, SARI6, SATI6, SIRT6, SIRA6, TOST6, ARTI5, ARIK5, ANIK5, ANIT5, ANOT5, AORT5, ATIK5, ATKI5, AKIN5, AKOR5, IRAK5, KORT5, KOTA5, KONT5, KRON5, KANI5, KANO5, KARO5, KARS5, KARI5, KAST5, KINA5, KITA5, KATI5, NOTA5, NATO5, ORAK5, ORAN5, ORTA5, ONAR5, OKAR5, ONAT5, ROKA5, ROTA5, RAKI5, RAKS5, RAST5, STAR5, STAT5, TOKA5, TRAS5, TROK5, TORK5, TANI5, TAKI5, TIRT5, KANT4, KART4, RANT4, TANK4, TAKT4, TART4

KANT (Kelime Kökeni: Arapça ḳand)

[isim]

  • Şeker ve limonla içilen sıcak su

KART

[sıfat]

  • Gençliği ve körpeliği kalmamış, körpe karşıtı

    Bu kart hatunun, bu içi dışı pörsük kadının hâlâ piyasa yeri araması beni çıldırtıyor. - Halide Edip Adıvar

[isim]

  • Düzgün kesilmiş ince karton parçası
  • Bir kimsenin kimliğini gösteren, kutlamalarda veya kendini tanıtmada kullanılan, çoğunlukla beyaz, küçük, ince karton parçası, kartvizit
  • Kartpostal
  • Bazı yerlere girmek veya bazı şeylerden yararlanmak için verilen, kimliği belirten belge

    Basın kartı.

  • Oyun kâğıdı
  • Fotoğrafçılıkta 9x12 santimetre boyutlarındaki resim
  • Telefonlara takılan, iletişimi sağlamak için gerekli bilgilerin yüklendiği parçacık
  • Genellikle parasal işlemlerde çok amaçlı olarak kullanılan manyetik özelliği olan plastik nesne

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kart basmak
  • kart çıkarmak

Birleşik Kelimeler: açık kart, ek kart, hamilikart, kırmızı kart, manyetik kart, sanal kart, sarı kart, serbest kart, yeşil kart, adres kartı, banka kartı, basın kartı, duhuliye kartı, giriş kartı, kimlik kartı, kredi kartı, nakit kartı, ödeme kartı, posta kartı, tanıtma kartı, tebrik kartı, telefon kartı, uçuş kartı, varlık kartı, yaka kartı

RANT (Kelime Kökeni: Fransızca rente)

[isim]

[ekonomi]

  • Getirim

    Fırlayan arsa rantları, oy ticareti hissesi olarak paylaşıldı. - Aydın Boysan

TANK (Kelime Kökeni: Fransızca tank)

[isim]

[askerlik]

  • Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı
  • Su, yakıt vb. sıvıları depolamaya yarayan araç

    Akaryakıt tankı.

Birleşik Kelimeler: tanksavar, safra tankı

TAKT (Kelime Kökeni: Fransızca tact)

[isim]

  • Yerinde konuşma veya davranma

TART (Kelime Kökeni: Arapça ṭard)

[isim]

[eskimiş]

  • Kovma, çıkarma

Birleşik Kelimeler: tart suçu, tardetmek

[isim]

  • Kalıpta pişen bir tür meyveli pasta

ARTI

[isim]

[matematik]

  • Toplama işleminde + işaretinin adı, zait

[sıfat]

[matematik]

  • Sıfırdan büyük, önünde artı işareti bulunan (sayı), eksi karşıtı, pozitif

[mecaz]

  • Fazlalık

    Alışkanlıklarımız artılarıyla eksileriyle nelerdir, aktarılmıyor çocuklarımıza. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: artı güç, artı para, artı sayı, artı uç

ARIK

[isim]

[halk ağzında]

  • Ark

    Arıkta çimdim de geldim diye fısıldadı. - Cahit Uçuk

  • Fide veya fidan dikilen yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arık çekmek

[sıfat]

  • Zayıf, cılız, kuru, sıska

    Arık, zayıf bir buzağı kuyruğunu sallayarak gidiyordu. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arık ata kuyruğu da yüktür
  • arık etten yağlı tirit olmaz
  • arık öküze bıçak çalınmaz

ANIK

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hazır

[isim]

[bitki bilimi]

  • Ballıbabagillerden, tek yıllık, mavi çiçekli, yemeklere koku vermek için kullanılan bir bitki, dağ reyhanı (Ziziphora)

ANIT

[isim]

[mimarlık]

  • Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide

    Duydum ve okudum ki Sinan'a bir anıt yapılacakmış. - Nazım Hikmet

[mecaz]

  • Önemi ve değeri çok olan eser veya kişi

Birleşik Kelimeler: Anıtkabir, anıt mezar

ANOT (Kelime Kökeni: Fransızca anode)

[isim]

[fizik]

  • Artı uç

Birleşik Kelimeler: anot başlığı, anot kablosu

AORT (Kelime Kökeni: Fransızca aorte)

[isim]

[anatomi]

  • Ana atardamar

ATIK

[isim]

  • Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez veya çevre için zarar oluşturan her türlü madde
  • Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan maddelerin tamamı

[sıfat]

  • Atılmış, atılan

Birleşik Kelimeler: atık kâğıt, atık su, endüstriyel atık, evsel atık, katı atık, nükleer atık, tıbbi atık, inşaat atığı

ATKI

[isim]

  • Soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta veya boyna alınan örtü, bürgü

    Belinde ince bir ceylan postu, sırtında ağaç liflerinden örülmüş kaba bir atkı vardı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Bazı kadın ayakkabılarında ve çocuk patiklerinde ayağın üstünden geçen, yandan iliklenen ince uzun parça
  • Kapı ve pencerelerin yapımında üst tarafa konan ağaç, taş veya beton destek, üst eşik
  • Dokuma tezgâhlarında mekikle enine atılan iplik, argaç

[halk ağzında]

  • Büyük yaba

Birleşik Kelimeler: atkı iplik

AKIN

[isim]

  • Kalabalık bir şeyin arkası kesilmeyen bir geliş durumunda olması

    Adayı bir rençper akını doldurmuştu. - Sait Faik Abasıyanık

  • Düşman topraklarına tedirgin etme, yıldırma, çapul vb. amaçlarla toplu olarak yapılan baskın

    Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik - Yahya Kemal Beyatlı

[spor]

  • Gol atmak veya sayı yapmak amacıyla karşı takımın sahasına doğru genellikle topluca girişilen hücum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • akın etmek

Birleşik Kelimeler: akınkayası, hızlı akın, karşı akın

[isim]

[edebiyat]

  • Kazak ve Kırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad