KONSOLOSHANE Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
KONSOLOSHANE harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli KONSOLOSHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ESSAH11,
AKLEN (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)
- Akıl gereğince, akıl yönünden
ASLEN (Kelime Kökeni: Arapça aṣlen)
- Kök veya soy bakımından
KOLAN
-
At, eşek vb. hayvanların semerini veya eyerini bağlamak için göğsünden aşırılarak sıkılan yassı kemer
Adam döndü, beygirinin semerini almak için kolanını çözmeye başladı. - Necati Cumalı
- Dokuma, deri, kenevir vb. maddelerden yapılan yassı ve enlice bağ
- Yünden veya iplikten yapılmış, üzeri işli ince kuşak
Ata Sözleri ve Deyimler
- kolan çekmek
- kolan vurmak
Birleşik Kelimeler: kolan balığı
KANON (Kelime Kökeni: Fransızca canon)
- Eşit aralıklarla ilerleyen ancak birlikte değil, art arda duyulan iki veya daha çok sesin birbirini sürekli taklit etmesiyle oluşan bütün
LANSE (Kelime Kökeni: Fransızca lancé)
- Önceleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- lanse etmek
ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)
- Sesli duyuru
Ata Sözleri ve Deyimler
- anons etmek
AKSON (Kelime Kökeni: Fransızca axone)
- Sinir uyarmalarını sinir hücresinin gövdesinden diğer sinir hücrelerine taşıyan uzantı
ESANS (Kelime Kökeni: Fransızca essence)
-
Bitkilerden türlü yollarla çıkarılan veya kimyasal yöntemlerle yapılan, kokulu ve uçucu sıvı
Buğday kokusu, ekmek kokusu gibi toprak kokusu da en nefis esanslardan daha asil bir mahiyet taşıyor. - İbrahim Alâeddin Gövsa
Birleşik Kelimeler: limon esansı
KOLON (Kelime Kökeni: Fransızca colonne)
-
Sütun
Mermer kolonları, eski heykelleri önüne gelen alıp gitmişti. - Necati Cumalı
- Katlardaki döşemeleri birbirlerine bağlayan düşey boru
Birleşik Kelimeler: ana kolon hattı
- Kalın bağırsağın gödenden önceki bölümü
KONSA
- Taşlık
SOLAK
- Genellikle sol elini kullanan kimse
-
Yeniçeri Ocağının, padişahın gözeticiliğini yapan asker sınıfı
Yanı başındaki elli altmış solaktan başka yeniçerilerle birlikte bütün birliklerin ileri atılması için buyruk verdi. - Nihal Atsız
SALON (Kelime Kökeni: Fransızca salon)
-
Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda
Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü. - Peyami Safa
-
Toplantıların, kutlamaların, gösterilerin yapıldığı geniş yer
Düğün salonu. Konferans salonu.
-
Dükkân, mağaza
Çay salonu. Berber salonu.
Birleşik Kelimeler: salon adamı, salon bitkileri, salon çamı, salon çiçeği, salon kadını, bekleme salonu, berber salonu, bilardo salonu, dans salonu, dinleme salonu, dinlenme salonu, düğün salonu, güzellik salonu, kabul salonu, lostra salonu, merasim salonu, misafir salonu, model salonu, müzik salonu, oyun salonu, sergi salonu, sinema salonu, şeref salonu, toplantı salonu, yemek salonu, yolcu salonu
SEANS (Kelime Kökeni: Fransızca séance)
-
Bir işin yapılmasına ayrılan çalışma süresi, oturum
Bütün bunlar görünürde pazarlama taktiği ama aslında bir acındırma, kandırma seansı idi. - Üstün Dökmen
-
Bazı tedavi yöntemlerinin uygulanması için ayrılan süre
Bir yıl boyunca psikiyatri seanslarının parasını ödeyecek. - Ayşe Kulin
-
Gösterim
Bu şipşirin sinemanın perşembe gündüz seanslarını severim. - Nazım Hikmet
SASON
- Batman iline bağlı ilçelerden biri
AHENK (Kelime Kökeni: Farsça āheng)
-
Uyum
Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay
-
Uzlaşma
Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız. - Haldun Taner
-
Ezgi
Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahengi bozulmak
- ahenk almak
- ahenk kurmak
- ahenk sağlamak
- ahenk vermek
- ahenk yapmak
Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, ahenk tahtası