KONSEPTÜALİZM ile Oluşan Kelimeler (KONSEPTÜALİZM Kelime Türetme)

KONSEPTÜALİZM harflerinden oluşan 1062 kelime bulunuyor. KONSEPTÜALİZM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Konseptüalizm kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

KONSEPTÜALİZM25

10 Harfli Kelimeler

KLEPTOMANİ16, MÜSTAKİLEN14

9 Harfli Kelimeler

PLATONİZM18, MÜTENASİP17, OKALİPTÜS17, KLEPTOMAN15, NAMZETLİK13, KOLEMANİT11

8 Harfli Kelimeler

NEPOTİZM17, MÜNTESİP16, PALETSİZ16, PANTEİZM16, MÜTEAKİP15, OKÜLTİZM15, KOMPETAN14, NÜKTESİZ14, SEMPATİK14, ZAMKİNOS14, KOMÜNİST13, KAPİTONE13, PLATONİK13, PANELİST13, MÜSTAKİL12, SÜTLİMAN12, TÜMSEKLİ12, ÜSTLENİM12, OSMANELİ11, KAMİNETO10
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

KALPSİZ15, MÜNASİP15, MÜPTELA14, TENASÜP14, TESALÜP14, ESKALOP13, EPSİLON13, KONSEPT13, KALİPSO13, MİNAKOP13, MÜZİKAL13, MÜZELİK13, OPTİMAL13, POLEMİK13, POSTANE13, SEMPATİ13, ASEPTİK12, ANTİLOP12, EKİPMAN12, KALOTİP12
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

PSİKOZ15, EPİZOT14, KAMPÜS14, MÜSPET14, ESTOMP13, KAPSÜL13, LÜMPEN13, PLÜTON13, SÜZMEK13, TEKZİP13, ÜTOPİK13, ZEPLİN13, EPOSTA12, ESTAMP12, KOMPLE12, KÜPELİ12, LÜPTEN12, PİSTON12, POSTAL12, PATNOS12
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

PÜNEZ14, SPAZM14, PONZA13, PATOZ13, TOPAZ13, KÜSPE12, PAZEN12, SÜZME12, TAZİP12, İSTOP11, KOPMA11, LİPOM11, MÜZİK11, POLİS11, POMAK11, POMAT11, POSTA11, POTAS11, SİNOP11, SÜZEK11
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

ZAPT11, KÜPE10, MÜZE10, POSA10, POST10, PASO10, PESO10, SOPA10, SNOP10, SPOT10, STOP10, SEZÜ10, ÜZME10, APSE9, AMİP9, KLÜZ9, KAMP9, KESP9, OPAL9, PİST9
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

POZ11, KÜP9, LÜP9, POS9, TÜP9, LOP8, POT8, PİS8, PİM8, PAS8, PES8, SAP8, TOP8, ZOM8, ZÜL8, ALP7, KİP7, KOZ7, KAP7, KEP7
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

İP6, PE6, AZ5, İZ5, ÜS5, ZE5, NÜ4, OM4, ÜN4, AS3, AM3, EM3, ES3, İM3, İS3, ME3, Mİ3, MA3, OK3, OL3
Tümünü Gör

AS

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kakım

[isim]

  • İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey

[sıfat]

  • Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

    As oyuncu.

Birleşik Kelimeler: assolist, astasım, asteğmen, asyön

[kimya]

  • Arsenik elementinin simgesi

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

EM

[isim]

[halk ağzında]

  • İlaç, merhem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eme seme yaramamak
  • eme yaramak

ES

[isim]

[müzik]

  • Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı

    Dörtlük es. Sekizlik es.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • es geçmek

[kimya]

  • Aynştaynyum elementinin simgesi

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

İS

[isim]

  • Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke

    Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal

  • Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler

[halk ağzında]

  • Sürme (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ise tutmak
  • isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar

ME

  • Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

OK

[isim]

  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
  • Yön göstermek amacıyla belli yerlere konulabilen, oka benzer işaret
  • At arabası, kağnı vb. araçlarda koşum hayvanlarının bağlandığı ağaç

    Dörtnala koşan bir yük arabasının oku böğrüme çarptı. - Ömer Seyfettin

[matematik]

  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku

OL

[sıfat]

[eskimiş]

  • O gösterme sıfatı

    Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi

[zamir]

  • O gösterme zamiri

NÜ (Kelime Kökeni: Fransızca nu)

[sıfat]

  • Çıplak

[isim]

  • Çıplak resim

OM

[isim]

  • Kemiklerin toparlak ucu

[isim]

[fizik]

  • Elektrikte iletkenin direnç birimi

ÜN

[isim]

  • Ses
  • Herkesçe bilinme, tanınma durumu, san, şöhret, şan

    O kadar ünü ve başarıyı yakıştıramamıştı bu yüze. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ün almak (veya kazanmak veya salmak veya yapmak)
  • üne kavuşmak

AZ

[sıfat]

  • Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı

    Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[zarf]

  • Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aza çoğa bakmamak
  • aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
  • aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
  • az ateş çok odunu yakar
  • az bulmak
  • az buz olmamak
  • az değil
  • az gelmek
  • az görmek
  • az günün adamı olmamak
  • azı çoğa saymak (veya tutmak)
  • az kaldı (veya kalsın)
  • az kaz, uz kaz, boyunca kaz
  • az olsun, uz olsun
  • az söyle, çok dinle
  • az tamah çok ziyan getirir
  • az veren candan, çok veren maldan
  • az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur

Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından

[eskimiş]

[kimya]

  • Azot elementinin simgesi

İZ

[isim]

  • Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare

    Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık

  • Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti

    Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare

    Cinayet izleri.

  • Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser

    O çağ uygarlığından iz kalmadı.

[matematik]

  • Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iz bırakmak
  • izi belirsiz olmak
  • izinden yürümek
  • izine basmak
  • izine dönmek
  • izine düşmek
  • izine uymak
  • izini düşürmek
  • izini kaybetmek
  • izi silinmek
  • iz sürmek

Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi